Agamemnon ismi sadece Yunan Kralının ismi olarak anlaşılmamalıdır, daha vahimi şudur; 30 Ekim 1918 de bize Türk Milletinin İnfaz Belgesi olarak imzalatılan Mondros Antlaşması Limni Adasının Mondros Limanına demir atmış olan Agamemnon da gerçekleşmiştir! O gün Türkün Kara Günüdür... 30 Ekim 1918 de Mondros Antlaşmasının imzalandığı yer olan Agamemnon un ne olduğunu Sayın Tunç Soyer nasıl bilmez? Şayet sadece bir Yunan Kralının adı olsaydı bile konulması ihanet kabul edilecek olan bu isim Türk Milletinin İdam Fermanının imzaladığı yer olması hasebi ile ihanet ötesidir. Agamemnon isminin konulması evet ihanetten öte ve Türk Milletine 17. Bağımsız son Türk Devletine açılmış resmi bir savaş ilanıdır.
Sakın söylediklerim sizlere abartılı gelmesin...
Şayet Mondros Mütarekesinin maddelerinin ne olduğunu hatırlayacak olursak bana ve birazdan yazacaklarıma hak vereceksiniz. Agamemnon isminin İzmir’imizin limanına isim verilmesinin ne demek olduğunu âcizane izah etmeye çalışacağım. Bu ismi bilerek veya bilmeyerek koyanlar tarihe kara bir leke olarak kazınacaklardır.
Evet, ne olmuştur Agamemnon da peki? Söyleyelim hemen: Hani her büyük saldırıya uğradığımızda deriz ya ‘’Bu yeni bir SEVR planıdır‘’ ya da ‘’ SEVR Hortladı ‘’ diye... İşte o Sevr in asıl temelinin atıldığı yer Agamemnon gemisidir. Malum hiç bir zaman gerçekleşmeyecek olan Sevr Projesinin taslak hali 10 Ağustos 1920 de hazırlanmıştır. Mondros Mutarekesi ise 30 Ekim 1918 de Limni adasının Mondros Limanında demir atmış Agamemnon gemisinde imza edilmiştir. Hepimizin ilkokul tarih bilgisi seviyesinde dahi bildiğimiz ve Osmanlı Devletinin kesin bir mağlubiyeti olmaktan ziyade Türk Milletinin idam fermanı olarak nitelendirilen bir antlaşmadır bu Mütareke. Neydi bu idam maddeleri şimdi hatırlayalım;
1.Çanakkale ve İstanbul boğazlarının itilaf devletleri tarafından işgali ve müttefik donanmalarının Karadenize çıkışı...
2.Türk sularındaki tüm torpil tarlaları ile torpido ve kovan yerleri, diğer engellerin yerleri gösterilecek ve bunları taramak veya kaldırmak için istenildiğinde yardım edilecektir.
3.Karadenizde bulunan torpil yerleri hakkındaki bilgiler verilecektir
4.İtilaf Devletlerinin savaş esirleri ile Ermeni esirleri, tutukluları İstanbul da toplanacak ve kayıtsız koşulsuz İtilaf Devletlerine teslim edilecektir.
5.Sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması için gerekli görülecek askeri kuvvetten başkası hemen terhis edilecek.
MADDELERİ OKUYORMUSUNUZ?
6.Osmanlı kara sularında güvenlik ve buna benzer konular için kullanılacak küçük gemiler dışında, Osmanlı sularında veya Osmanlı Devleti tarafından işgal edilen sularda bulunan bütün savaş gemileri teslim olunup Osmanlı liman veya limanlarında tutuklu bulundurulacaktır.
Ve bomba madde..!
7. İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edici bir durum olduğunda herhangi bir strateji noktasını işgal hakkına sahip olacaklardır...
Bu Maddeye dikkatinizi çekiyorum değerli okurlarım:
8. Bugün Osmanlı Devleti işgali altında bulunan bütün liman ve demiryollarından İtilaf Devletleri gemilerinin yararlanması ve İtilaf Devletleriyle savaş halinde bulunanlara karşı kapalı bulundurulması Osmanlı Devleti gemileri de ticaret ve ordunun terhisi konusunda buna benzer koşullarda yararlanacaklardır.
9. İtilaf Devletleri, Osmanlı Devletine ait tersane ve limanlardaki bütün gemi onarım ve araçlarını kullanacaklardır.
10. Toros tünellerinin itilaf devletleri tarafından işgali
11. İranın kuzeybatı bölgesindeki Osmanlı Devleti kuvvetlerinin derhal savaştan önceki sınır gerisine çekilmesi konusunda önceden verilen emir uygulanacaktır. Kafkasya ötesinde önceleri Osmanlı kuvvetleri tarafından bir bölümü boşaltılan yerlerin geri kalan bölümü de İtilaf Devletleri tarafından yerinde incelenerek, istenirse boşaltılacaktır.
12.Hükümet haberleşmeleri dışındaki telsiz ve kablolar İtilaf Devletleri memurları tarafından denetlenecektir. 13.Denizciliğe, askerliğe ve ticarete ait maddelerin ve malzemelerin tahrip edilmesi önlenecektir.
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI (30 EKİM 1918)
İngiltere Devleti temsilcisi Amiral Calthrope ile Osmanlı Devleti temsilcisi Bahriye Nazırı Rauf Beyin başkanlıklarında süren görüşmelerden sonra 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması hükümleri bunlardır. Şimdi Türk Milletinin infaz emri olan bu ateşkes antlaşmasının imzalandığı yer olan Agamemnon deniz zırhlısının ismini Sayın Tunç Soyer nasıl savunabilmekte ve bu isimden niçin rahatsız oluyorsunuz diye sorabilmektedir? Bu konu ile alakalı kalemi daha doğrusu klavyeyi önüme koyduğumda biraz araştırma yapınca İzmir Büyükşehir Belediyesinin bir kaç açıklamasına rastladım internet ortamında. İzmir Belediyesi Alsancak Pasaport Limanının isminin kesinlikle Agamemnon olarak değiştirilmediğini ve bu ismin sadece başka bir ilçeden getirilen Yüzer İskele Limanına ait olduğunu söylüyordu. Tam dedim ‘’Ya görüyor musunuz CHP li belediyeye ve başkanı olan Sayın Tunc Soyer’e iftira atılmış’’ diye içimden geçirirken bu kez de sayın başkanın hiç bir yanlış anlaşılmaya mahal bırakmayacak açıklamalarının görüntülerine şahit oldum. Şimdi buradan Sayın Tunç Soyer’e sormak isterim: Bırakın bir Yunan Kralının adını vs... Yahu şu yukarda metinlerini verdiğim 15 maddenin imzalandığı mekân olan Agamemnon size hangi güzel duyguları ve hissiyatları hatırlatıyor da bu derece iştahla sahiplendiniz bu ismi?
Facebook Yorum
Yorum Yazın