Af ve Yapılandırma da Özellikli Durumlar

Geçen ay ki yazımda belirttiğim 6736 Sayılı kanunda hangi borçların kapsama girdiği ve kapsama alınan borçların mükelleflere ne tür faydalar sağladığına değinmiştik. Bu ay ki sayımız da ise kanun ile yürürlüğü giren bazı özel durumlara değineceğim.  

Ülkemiz tarihinde daha önce de çıkarılan buna benzer kanunlarda şimdiye kadar olmayan bir madde bu kanun ile yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla birlikte DİĞER HESAPLARDA YER ALAN İŞLEMLER’ini kayıt altına alma kolaylığı getirilmiştir. Tabi ilk okunuşta pek bir anlam ifade etmeyebilir ancak kanunda bulunan bu ifade hemen hemen bütün işletmeleri çok yakından ilgilendiren bir ibaredir.  İşletme sahiplerinin  yaptıkları her işlemin kanun ve mevzuata uygun olup olmadığını araştırmadığı kaçınılmaz bir gerçektir. Bundan dolayı her işlemin muhasebe kayıtlarına geçerken kanun ve mevzuata uygun olarak geçmesini sağlayan Mali Müşavirler bazı hesapları kullanmak zorunda kalıyorlar, yıllar içinde bu hesaplarda biriken bakiyeler özellikle denetimlerde mükellefin sıkıntı yaşamasına neden olmaktadır. Konunun en kolay anlaşılması açısından şirketlerde ortaklara ödenen paralar yıl içerisinde Ortaklardan Alacaklar hesabında takip edilmekte ancak yıl sonunda idarenin ortaklar hesabının bakiyesine aşırı dikkat etmesi nedeni ile Avans, Çeşiltli Alacaklar gibi daha uygun hesaplara virman edilerek bir çeşit kaçış yöntemi olarak kullanılmaktadır. Kanuna eklenen bu cümle ile belirttiğimiz gibi ilk defa ve büyük ihtimalle de son defa olarak yararlanacağımız bir düzenleme ile büyük bir fayda sağlayanacaktır.

Kanun da dikkat edilmesi gereken ve yapılandırmanın bozulmaması için dikkat edilecek diğer önemli hususlarda şunlardır ;

• İlk iki taksitin süresinde ödenmesi,

• Bir takvim yılında en fazla iki taksitin ödenmemesi,

• Cari dönem ödeme şartında da bir takvim yılında en fazla 2 defa ihlal hakkı verilmektedir.

Bunlar arasında aslında en dikkat edilmesi gereken üçüncü madde çünkü mükellefler genel itibari ile yapılandırmanın bozulmaması için taksitlerine dikkat etmektedirler, öte yandan cari döneme ait borçlarını ertelemektedirler. Ancak bu kanunda belirtildiği üzere cari dönem ödemeleri yapılandırma açısından da çok önem arz etmektedirler. Kısaca örnek vermek gerekirse Temmuz/2017 dönemine ait aylık SGK prim borcu ile ilgili dönemde ödenmesi gereken 6736 sayılı kanun kapsamında ki taksitlendirme aynı tarihte ödeneceğinden mükellef eğer her ikisini de gününde ödeme imkanı bulunmuyor ise ödemelerden daha önce aksattığı olan var mı ona dikkat eder ise ileriki zamanlarda yapılandırmanın bozulmaması açısından doğru adımı atmış olacaktır.

Başlıkta da belirttiğim gibi bu kanun ile ilgili özellikli birkaç duruma değindik kanun kapsamı çok geniş olduğundan dolayı her mükellef kendi açısından değerlendirmeli gerekirse profesyonel destek alarak deyim yerinde ise geçmişi sıfırlama fırsatını değerlendirmelidir.