7 Haziran 2015 Seçim Sonuçları Ve Sonrasına Bakış

Öncelikle 7 Haziran 2015 Pazar günü yapılan demokratik genel seçimler milletimize bölgemize ve insanlığa hayırlar getirsin. 

Önceki yazılarımda da bazen değindiğim gibi ülkemizin diğer bölge ülkelerinden en bariz farkı ülke yönetimlerimizin seçimle işbaşına gelip yine seçimle gidebilmeleridir. 

Zaten tüm demokratik ülkelerde de durum bundan ibarettir. İşin güzelliği de burada değil mi? Ülkeyi yönetenleri beğenmiyor musunuz? Seçimde oyunuzu farklı partilere kullanırsınız ve iktidardan beğenmediğiniz kişileri düşürürsünüz. İşte 7 Haziran 2015 de böyle bir seçim oldu. 

13 yıldır tek başına iktidar olan Ak Parti milli iradenin tecellisi sonucu tek başına hükümeti kuracak yeterli milletvekili sayısı çıkaramadığı için iktidardan düştü.  

Hani diyorlardı ya “bunlar iktidara geldikleri zaman bir daha gitmezler” diye. Bununda bir efsane ve uydurma olduğu ortaya çıkmış oldu. 

Yada seçimlerde hile yapılıyor. Trafoya kedi girdi vs. gibi gezi zekâlı yorumlar hiç ortalıkta olmadı. Demek ki bir kısım insanlar kesimler kendi istedikleri gibi olunca sonuçlar; yalana ve tezvirata başvurmuyorlar. 

Ama sonuçlar istedikleri gibi çıkmayınca; “Hile var desise var, yok plakasız araçlar fazla oy pusulaları getirdi, kediler trafoya girdi” gibi getirirler. 

Şimdi milli irade nasıl tecelli etti? Bunu bir toplumbilimci, sosyal bilimci gözüyle nasıl görebilir siniz? Biraz bunu irdeleyelim! 

Şayet seçmeni tek bir kişi olarak görürsek 45 milyon geçerli oy kullanan vatandaşlarımızı tek bir insan olarak düşünürsek bu tek insan nasıl bir mesaj vermiştir?  

Seçmen adlı kişi demiştir ki; “Ey Ak Parti, ben sana tek başına bir hükümet kurma görevi vermiyorum!” “Ama yine senden istediğim bu hükümeti kurmaya öncülük et, yanına uygun bir partner bul-ama hükümeti kur.”

Şimdi bu çerçevede şayet Ak Parti hükümeti uygun bir partnerle kuramaz ise o zaman hükümeti kurma görevi siyasi teamüller gereği CHP’nindir. 

Sayın Cumhurbaşkanımız teamüller gereği en çok oy alan 2.’inci partinin genel başkanına hükümeti kurma görevi verecektir. CHP’ de kendisinden başka 2 parti olan MHP ve HDP’ ye hükümeti kuralım teklifi götürecektir. Peki 

bu senaryolar gerçekleşebilir mi? Zor gözüküyor. Bu 3 partinin veya Ak Partinin diğer 3 partiden birini yanına alıp hükümeti kurması da hiç de kolay olmayacak. Bu şartlar yerine gelmez ise Kasım sonu gibi de erken seçim gözüküyor ufukta. 

Peki bu ne demek? 2015 yılının bitmesi demek ki bu çok büyük bir ekonomik kayıptır. 

Zaten 2013 gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe teşebbüsleri sebebi ile patinaj yapan ekonomimiz bu istikrarsızlıkla geriye dahi gidebilir. Bu arada son yıllarda ki kazanımların kaybedilmeye başlanması demektir. 

Ülkemizin ekonomik bir Karlofça yaşama lüksü olmamalıdır. Türkiye’nin hele de koalisyon ihtimalli bir hükümet beklentisi ülkemizin son 13 yılda edindiği tüm ekonomik güçlenmeleri kaybetmemize sebep olabilir. 

Bu satırların yazıldığı esnada halen koalisyon görüşmeleri daha başlamamıştı bile. Anlaşılan yaz böyle belirsizliklerle geçeceğe benziyor.

 Bu da birkaç ay önce yazmış ve işaret etmeye çalıştığım “Ekonomik İstikrar İçin Siyasi İstikrar” yazımı bana hatırlatıyor. Keşke ben haksız çıksam… İnanın sevineceğim.