Uzun zamandır direk elektrik sektörüne yönelik, bilhassa sektörel dergimiz olan Teknik Elektrik Postası boyutu ile hiç değinmemiştim. Bu sayımızda tabiri caizse biraz sektörümüz de ve sektörel dergimiz ile alakalı hasbihal yapalım istedim.
Elektrik sektörümüz; üretici, ana bayi (toptancı üstü), bayii (toptancı) ve perakendeci olmak üzere ticari olarak şekillenmiştir. Bir de bu satılan ticari ürün ve cihazları tatbik eden, (uygulayan) taahhüt ve tesisat – proje firmaları vardır.
Bu çeşitteki kuruluşların, firmaların sayısının 100.000’in çok üzerinde olduğunu biliyoruz. Kesin rakam vermek çok zor. İyi ve detaylı bir çalışma ile çıkarabiliriz.
Dergimiz bu konsept içerisinde sekizbin adet noktaya kargo – kurye teslim fişi ile ulaşmaktadır. Teknik Elektrik Postası 150 sayıdır bu istikrarını sürdürmektedir. Çok şükür ki bu 150 sayıya gelinceye kadar hiçbir aksama olmamıştır. Bir sürü ekonomik krizi kendi bünyemizde yaşasak da bunu dergimize yansıtmamaya gayret gösterdik. Gün geldi çeklerimizi ödeyemediğimiz dönemler oldu ama biz yine bu dergiyi çıkarttık. Herkes ile kötüde olsak dergimizle iyi olduk. Zira ticaretimizde yaşadığımız aksaklıkları gidermeye fırsatımız olabilirdi (nitekim oldu da) ama süreli yayınımızı baltalamamalı idik. Gerçekten de baltalamadık. Ticareten yaşadığımız ve yaşattığımız sıkıntılarla bir şekilde helalleştik ama dergimizin yayınına ve dağıtımına hiç halel getirmedik hamdolsun. Dağıtımının üzerinde bilhassa titizlikle durduk. İstesek sekizbin yerine bu dergiyi dört binde dağıtabilirdik. Zira dergimizin reytingini, ulaştığı noktaları kısaca PR’ını herşeyden önce tutuyorduk.
Kan kustuk kızılcık şerbeti içtik. Ama bazı aylar olmayan paramızla bu dergiyi yine dağıttık. Çünkü dergiyi dağıttıkça reklam girdilerimizde çoğalıyordu. Sektör bize hakkımızı veriyordu. Dergimiz o kadar çok tutuluyor ve takip ediliyordu ki bu ulaştığı noktaları azaltmaya hiçbir zaman kıyamadık. İnşaallah kıymayacağızda.
Kapak ve arka kapaklar hariç dergimizin reklam fiyatlarını her zaman mütevazi tuttuk. On yıl hiç zam yapmadık. On yıl sonra ilk zam yaptığımız 2012 başında çok azda olsa bazı reklam abonelerimizden itiraz geldi. Hemen diğer dergi fiyatları ile aynı olduğumuzu söylediler. O zaman biraz sitem etme hakkımızı kullandık o müşterilerimize. Siz ne ile neyi kıyaslıyorsunuz dedik. İkibin adet bile dağıtılmayan bir dergi ile sekizbin adet dağıtılan bir derginin fiyatı aynı diye sekizbinlik dergi eleştirilir mi dedik. Eğer inanmaz iseniz size noterden dahi ispatlayabiliriz dedik dağıtım noktalarımızı ama o ikibin adet dahi dağılmayan dergiler size nerelere dergi dağıttıklarını dahi söyleyemezler dedik. Gerçekten de bu sitemimiz anında yankı buldu ve itirazlar sona erdi. Evet kapak reklamlarımız pahalı. Adeta TV reklamları gibi. Hatta daha da pahalı. Ama bizim reklamlarımız yazımın başında da attığımız başlık gibi adeta “DAİMİ FAUR ALANI” gibi. Evet bizim dergimiz sekizbin müşterinin her ay gezdiği, onların yanında taşıdıkları (dükkanlarında okuttukları ile) yüzbin okuru (ziyaretçisi) olan bir fuar alanı. Bizler ömrümüz ve gücümüz müsaade ettikçe bu “DAİMİ FUAR ALANI” ile sizleri buluşturmaya devam edeceğiz inşallah.Çaba bizden Tevfik Allahtandır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın