Usta Gazeteci Mehmet Barlas geçen bir yazısında “eski günlerde olsaydık ÇOKTAN BİR ASKERİ DARBE DAHA OLMUŞTU” diyor… Hakikat de bu minval de... Eskiden her Amerika ya karşı durduğumuz da Menderes, Demirel ve Erbakan zamanlarında da Darbe olmamış mıydı? Hatta Ecevit’ e de Ambargo tatbik edilmişti 1974 de Kıbrıs Barış Müdahalesini gerçekleştirdiği için... Gerçi Ecevit o kararı merhum Erbakan’ın kararlı duruşu ve zorla kabul ettirişi ile almıştı ama olsun nihayetinde “Ayşe Tatile Çıksın” demişti ya. Ona da Eyvallah! Peşinden de o malum Ambargo gelmişti... O zaman ne çıkıyor ortaya? Demek ki Erdoğan a kadar olan tüm iktidarlar veya Devleti yönetenler ya Amerika ya itaat etmiş ya da itaat den vazgeçtiği an da askeri darbe ile vazifeden uzaklaştırılmış. Bu bazen idam bazen hapis bazen ambargo bazen post modern bir müdahale veya merhum Özal da ki gibi zehirleyerek de gerçekleşebilmiştir! O halde buradan giderek bildiğimiz şeyi tekrar edelim... Yani Malumu ilan edelim... 2.Cihan Harbinin nihayete ermesinden sonra Cihan hâkimiyetini İngiltere den devralan Amerika Birleşik Devletleri Türkiye de ne isterse onu yaptırmış yapmayanları ise izole etmiş-ettirmiştir! Yani Türkiye Amerika’nın sömürgesi olmasa bile bir emir eri neferi gibi var olmuş bir ülke idi... 1945 evveli nasıldı sorusu ise ayrı cevap gerektiren bir mevzudur. Biz sadece 1945 sonrasına temas ediyoruz! Çok kısa söyleyecek olursak 1945 de Amerika Cihan hâkimiyetini kimden devr aldı ise Türkiye’yi de onlar yönetiyordu diyebiliriz. Çok kısa bir ifade ile! Eee hani biz İstiklalimizi kazanmış idik 1922- 23’lerde? Nasıl istiklalmiş bu? Kendi ülkeni nasıl idare edemediğine çok açık bir karine değilmi bu durum? Bakın Türkiye’nin son 5 yılına... Raydan çıktığına!!! İnanıldığı anda 7 Şubat 2012 MİT Krizi ile başlayan müdahalelere! Gezi, 17-25 Aralık, Kobani ve 15 Temmuz Askeri Darbe teşebbüslerine! Hepsi bunların Amerikan merkezli Darbe teşebbüsleridir ve Allah’ın izni ve Türk Milleti ile Lideri sayın Erdoğan’ın kararlı duruşları ile püskürtülmüş izale edilmiştir... Yani Amerika aslında 5 yıldır mütemadiyen Türkiye’nin idaresini değiştirmek ve Milletimizin iradesi ile tecelli etmiş iktidarını yok etmek için Darbe teşebbüslerinde bulunuyor! Şükürler olsun ki bu teşebbüsleri hep bertaraf ettik... Ama “su uyur düşman uyumaz” misali bu teşebbüsler hiç bitmeyecek... Abdülhamit Han’ı devirmek için 33 yıl çaba gösterdiler uğraştılar ve sonunda başardılar! Abdülhamit 1. yüzyıl da ki planlarını gerçekleştirmek ve net olarak ifade etmeliyiz ki İsrail işgal devletini İslam Coğrafyasının kalbine saplamak için devrilmiştir. Bu inkar edilemez tarihi bir vakıa’dır! Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın da “100 yıllık hesaplaşmanın arefesindeyiz yaşadıklarımızın özeti budur” demesi de bundandır! Çok evveline gitmek istemiyorum ama 1897 de Basel de toplanmış bulunan Dünya Siyonizm Kongresinde alınan kararları irdelemeden kanaat sahibi olunmadan ne 1917 de ki Belafur Deklarasyonu’ nu ne yine 1917’de Filistin Cephemizin neden çöktüğünü ve Tarsus’a kadar geri çekildiğimizi ne de 1948’de İsrail’in oraya İngilizlerce neden kurdurulup, Amerika ya muhafaza ettirildiğini anlayamayız! Türkiye’nin on yıllarca nasıl idare edildiğini, İsrail’in kuruluş kararının Beyoğlu’ndaki MISIR apartmanında nasıl alındığını bilmezsek gelişmeleri de anlayamayız!
***
İŞ DÜNYAMIZIN BÜYÜK KAYBI
İstanbul Ticaret Odası Başkanımız, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı, ENVERDER Başkanı, iş dünyasının lider şahsiyeti, büyük hayırsever değerli dostum, ağabeyim muhterem İbrahim Çağlar’ı 11 Aralık 2017 Pazartesi sabaha karşı kaybettik.
Acımız büyük… İş dünyamızın, Türk Milletinin ve Ümmeti Muhammedin başı sağ olsun…
Facebook Yorum
Yorum Yazın