2002 yılında, rüzgar enerjisi kurulu gücümüz sadece 19 megavattı. Şimdi ise 12 gigavatlık rüzgar gücüyle dünyada 12, Avrupa'da 5. sıradayız.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'yi enerjide tam bağımsız kılabilmek adına rüzgar enerjisini çok önemsediklerini belirterek, "Ülkemizin rüzgar enerjisi ekipmanı üretimindeki mevcut konumunu daha da ileri taşıyacak milli rüzgar türbini markamızı da sektörümüzle birlikte çıkarmayı amaçlıyoruz." dedi.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından "Rüzgarın Yüzyılı" ana temasıyla düzenlenen 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'nde (TÜREK) Kacır, etkinliğin 2053 sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için gerçekleştirdikleri atılımlara katkı sağlayacağını söyledi.
Kacır, 2002'de üretilen ilk yerli kanatla serüveni başlayan Türkiye rüzgar enerjisi sanayisinin, kule, kanat ve jeneratör gibi türbin ana aksamının yerli olarak üretildiği, yaklaşık 25 bin kişinin doğrudan istihdam edildiği, yıllık 1,5 milyar avroluk ciroya sahip, üretilen her 4 üründen 3'ünü 52'den fazla ülkeye ihraç eden dev bir sanayi haline dönüştüğünü ifade etti.
Kongre boyunca rüzgar enerjisi sektöründeki son gelişmeleri yerli ve yabancı paydaşlarla masaya yatıracaklarını anlatan Kacır, yatırım süreçlerinde sektörün karşılaştığı sorunları birlikte çözmek için kamu kurumlarının temsilcileriyle özel sektörü buluşturacaklarını, rüzgar enerjisi teknolojilerinde gelinen son aşamayı bu alandaki dünyanın en yetkin isimleriyle birlikte değerlendireceklerini aktardı.
Kacır, kongre sayesinde dünyanın ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen katılımcılar için önemli bir işbirliği platformu oluşturduklarını bildirdi.
Ülkelerin yeşil enerji teknolojilerinde yatırım ve imalatta yarış halinde olduklarından bahseden Kacır, batarya, güneş, hidrojen ve rüzgar enerjisi teknolojileri gibi bir çok alanda kıyasıya bir rekabetin söz konusu olduğunu kaydetti.
"Teşviklerle, 233 milyar liralık sabit RES yatırımının önünü açtık"
Bakan Kacır, yenilenebilir enerji kaynakları içinde rüzgarın önemli bir paya sahip olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen yıl yüzde 9 büyüyerek 906 gigavata ulaşan dünya rüzgar enerjisi kapasitesinin, 2030 yılında 2 teravata ulaşması öngörülüyor. Bizler de küresel çapta rüzgar enerjisinden faydalanmak, ülkemizin coğrafi konumu ve iklim özellikleri bakımından rüzgar enerjisi potansiyelini değerlendirmek, temiz enerji projelerine yatırım yaparak 2053 net sıfır emisyon hedefimize ulaşmak, sürdürülebilir ve yenilebilir enerji projeleriyle enerjide ülkemizi tam bağımsız kılabilmek adına rüzgar enerjisine diğer yeşil enerji teknolojilerinde olduğu gibi çok kıymet veriyoruz. Ülkemizi, 'bölgesel rüzgar enerjisi ekipmanı üretim üssü' haline getirmek için çalışmalarımıza devam ediyor, rüzgar enerjisi teknolojilerinde, girişimcilerimizi, araştırmacılarımızı, yatırımcılarımızı, sanayicilerimizi çeşitli mekanizmalarla destekliyoruz."
Kacır, bugüne kadar rüzgar enerji santrali (RES) yatırımlarına toplam 388 teşvik belgesi düzenlediklerini ve bu kapsamda 233 milyar lirayı aşan sabit yatırımın önünü açtıklarını kaydederek, "Bu yatırımların yanında türbin kulesi, makine ve bağlantı ekipmanı imalatı yatırımları için ise toplam 53 teşvik belgesiyle 8 milyar liralık yatırımı hayata geçirdik." diye konuştu.
TÜBİTAK destek ve burs programları kapsamında rüzgar enerjisi teknolojileri alanında 118 projeye toplam 405 milyon lira doğrudan kaynak sağladıklarını dile getiren Kacır, TÜBİTAK öncülüğünde yürütülen Rüzgardan Üretilen Elektriksel Güç İzleme ve Tahmin Sistemi Projesiyle (RİTM) ilgili bilgi verdi.
Kaynak:TRT Haber
Yorum Yazın