Split (İtalyanca: Spalato, Latince: Spalatum, Yunanca: Aspalathos, Eski Split konuşma: Spljet), Dalmaçya’nın en büyük ve en önemli şehridir. Ayrıca Split-Dalmaçya bölgesinin de idarî merkezidir. Balkan Yarımadası ve Adriyatik Denizi’nin doğu sahilinde küçük bir yarımada üzerine kurulmuştur. Split Hırvatistan’ın (Zagreb’ten sonra) 2. büyük şehridir.
Split, Dünya Kültür Miras Listesi, UNESCO listesine (Diokletianus Sarayı yapımı: 3. yüzyıl sonu ile 4. yüzyıl başı) ile 1979’da girmiştir. Split (Solin) de doğan ve Roma’yı ilk defa 2 ye bölerek (doğu-batı) tetrarşi dönemini getiren Roma imparatoru Diocletianus sarayını Split’te yaptırmıştır.
Split şehri ve hinterlandı, tarihi kalıntıları, Salona Harabeleri, Trogir UNESCO şehri, denizi, marinaları, 1700 senelik Dieklotianus sarayı, alışveriş dükkanları, cafeleri, cruise limanı, adaları ile Akdeniz Kıyısında çok turistik bir şehirdir.
Balkanların son on yılda turizm cennetine dönüştürülmeye çalışılan ülkesi Hırvatistan, 2013’te Avrupa Birliği üyesi oldu fakat vize konusunda Türklerin başını ağrıtmayan bir yönetimi var. Hırvatistan, Pula’dan Zagreb’e, Zadar’dan Dubrovnik’e gezginler için pek çok davetkar şehre sahip. Yoldasin.com, bu kez ülkenin güneyine yöneldi ve Split gezi rehberi hazırladı. Split, Hırvatistan’ın ikinci büyük şehri, Adriyatik Denizi doğusunda kalıyor. Yunanlılar, Romalılar ve Türkler şehre kültürlerini bırakmışlar. Kent, Akdeniz’in en hızlı büyüyen turizm yerlerinde biri. İlk bahar ve yaz mevsimlerinde gidilecek alternatif cennetlerden biri olan Split, Dalmaçya bölgesinin en önemli şehridir.
Hükümdarın ölümü sonrasında Romalı yöneticiler bu sarayı kullanmaya devam etmişler. Yapımında Split’e yakın konumda bulunan Brac Adası’ndan çıkarılan taşların kullanıldığı sarayın mermerleri ise İtalya ve Yunanistan’dan getirilmiş. Saraydaki kolon ve sfenksler ise Mısır’dan getirilmiş.
Saray’a ulaştığımızda çok büyük bir kalabalık vardı. Bunun sebebi ise zamanında buradaki hayatı canlandıran bir ekibin gösteri yapacak olması.
Bazı yerler vardır ya mesela Slovenya’da Bled Gölü, Almanya’da Trier ya da Belçika’da Brugge... Buralarda nedense gösterilerde hemen kendimi o döneme ışınlanmış gibi hissetmiştim, ama burada bu his olmadı. Sanırım etraftaki turist sayısının bolluğu bu hissi biraz engelledi ancak yine de güzel bir gösteriydi. Bence bu saray Split’in en etkileyici yerlerinden biri. Saraya girmek için ekstra bir ücret ödemeniz gerekmiyor. Saray ışıklandırmalar sayesinde gece de gündüz olduğu kadar etkileyici.
Saraya çok yakın konumda bulunan Saint Dominus Kilisesi ise 7. yüzyıla tarihleniyor. Asıl yapım amacı Diocletian’a mezar olmasıymış. 7. yüzyıldan beri hiç restorasyona uğramamış. Bu Katolik kilisesine 13. yüzyılda üzerinde İsa’nın hayatının tasvir edildiği motifler olan ahşap kapılar eklenmiş. İçine girilebiliyor ancak çok kısa şort ya da etek pek hoş karşılanmıyor, kabul görmüyor. İçeride fotoğraf çekimi de yasak.
Tarih
Split şehir bölgesinde Aspálathos ismi ile ilk olarak MÖ 7. yüzyılda Grekler tarafından kurulmuştur. Sonra çeşitli dönemlerde İlirya (Arnavut), Grek, Roma, Bizans, Avar, Slav, Moğol, Venedik, Osmanlı, Avusturya-Macaristan, Almanya vs idaresi altında kalmıştır.
Split’in kaderi ilk Hristiyanları katletmesiyle anılan Roma hükümdarı Diocletianus’ın MÖ 300 yılında yazlık sarayını buraya yaptırmasıyla değişmiştir. Ölümünden sonra da Romalı yöneticiler bu sarayı kullanmaya devam etmişlerdir. Romalılar Split yakındaki Solana kolonisini terk etmek zorunda kaldıkları zaman, bu kolonide yaşayanları tamamen Split’e yerleştirmişlerdir.
Şehir 12. ve 14. yüzyıllar arasındaki otonomluk hariç, sırasıyla Bizans, Hırvat Krallığı, Venedik ve I. Dünya Savaşı’na kadar da Avusturya egemenliği altına bulunmuştur.
GEZÄ°LECEK YERLER
Diocletianus Sarayı
Split’in en etkileyici tarihi kalıntılarından biri olan saray, 305 yılında Roma İmparatoru Diocletianus için yaptırılmış. Pek çok diziye de set olan saray, beyaz mermer sütunları ile göze hitap ediyor. Halk tarafından kullanılan saray, 7. yüzyıla kadar boş kaldığı dönemler yaşamış. Saraya girmek serbesttir. Azi Dujam Katedrali ile yakınlığı, çarpık sokaklardan geçilerek ulaşılması ve geceleyin ışıklandırmalarla süslenmesi, sarayı turistlerin ve yaşayan halkın en çok ziyaret ettiği yerler arasına sokuyor.
Saint Dujam
Saint Dominus olarak da bilinen katedral, 7. yüzyılda kutsanmış. Dujam, Restorasyona uğramadan günümüze kadar ayakta kalan en eski Katolik kilisesidir. Üç bölümden oluşan kiliseye 13. yüzyılda İsa’nın hayatını anlatan sahnelerin olduğu ahşap kapılar yaptırılmış. 17. yüzyılda yapılan çan kulesi ise Split’te tepeden bakabilmenizi sağlar.
Riva
Avrupa’da gidilecek en iyi kıyı şeridi Riva’da bulunur. Günbatımını izlemek isteyenlere harika bir manzara sunan Riva, sahil kafeleri ve restoranları ile Split’in renkli bir bölgesidir. Riva’da genelde konserler, festivaller ve dini geçitler düzenlenir. Limandan kalkan yatlarda turlara katılabilirsiniz.
Bacvice Plajı
yoldasin-hirvatistan-split-bacvice
Bacvice, Split’in en iyi plajı olarak kabul ediliyor. Şehir merkezinde yer alan plaj, konum itibariyle de diğer plajlardan farklıdır. Berrak suların olduğu ve kumsalın temiz olduğu Bacvice, kafelerinin, kulüplerinin yanı sıra plaj partilerinin de tek adresidir.
Marjan Tepesi
yoldasin-hirvatistan-dalmacya-split-marjan-tepesi
Marjan Tepesi, Split’te New York’taki Central Park büyüklüğünde bir orman parkın merkezindedir. Akdeniz’in çamları ile kaplı orman, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek ve temiz hava almak isteyenlerin bir numaralı adresi. Adriyatik Denizi’ni alabildiğine görebileceğiniz tepede, 13. yüzyıldan kalma bir kilise de bulunur. Marjan, 3. yüzyıldan günümüze kadar Split sakinlerinin stresten kaçış yeri olmuştur.
Buradan başta da belirttiğim gibi Dalmaçya kıyılarında yer alan pek çok adaya giden tekne turlarına katılabilirsiniz. Aralarında en popüler olanları Hvar Adası turu ve Mavi Lagün turu ama tabii bunun dışında çok sayıda alternatif de var. Çevrede o kadar çok turizm acentesi var ki, karar vermeden önce birkaç acenteye uğramanızda yarar var. Ayrıca bu acenteler sadece adalara tur yapmıyor. Plitvice Milli Parkı, Trogir Kenti, Krka Millî Parkı gibi oldukça popüler noktalara yapılan turları da buradan satın almak mümkün.
Adalara gitmek istemez ama yine de Dalmaçya’nın keyfini sürmek isterseniz Split’in en iyi plajı olarak gösterilen şehir merkezindeki Bacvice Plajı’na gidebilirsiniz. Burası son derecetemiz bir plaj. Ayrıca plajın çevresinde yer alan kafelerde vakit geçirebilir ya da akşamüstüne doğru hareketlenen ortamda plaj partilerine katılabilirsiniz.
Tercih edebileceğiniz diğer plajlar ise Obojena Svjetlost, Žnjan ya da Kasuni Plajı. Ancak bu plajlar Bacvicekadar hareketli değil ve daha taşlık.
Split’e veda etmeden önce yapılacak bir diğer şeyse Marjan Tepesi’ne çıkmak. Burası büyük bir park alanı. Çamlarla kaplı orman içinde bisiklete binebilir ya da yürüyüş yapabilirsiniz. Burası turistler kadar yerel halkın da çok rağbet ettiği bir bölge. En tepede 13. yüzyıla tarihlenen bir kilisenin de yer aldığı tepe, Adriyatik kıyılarını alabildiğine izleyebileceğiniz bir bölge.
Yolunuz Hırvatistan’a düşerse planınız ister adalara açılmak olsun, isterse ana karada kalmak olsun, ama hem tarihi, hem de doğasıyla göz kamaştıran Split’i mutlaka planınıza ekleyin.
Split’de Ne Yenir? 5 Yemek Önerisi
Orta Avrupa ülkesi olan Hırvatistan mutfağı için bir tanımlama yapmak oldukça zordur. Bu mutfak kültüründe birçok kültürün etkisiyle zengin bir çerçeve oluşmuş durumdadır. Şehrin iklim dağılımına göre de mutfak stilleri değişim göstermektedir. Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde zeytinyağı, sebze ve deniz ürünleri, şehrin karasal iklim bölgelerinde ise daha çok et yemekleri yapılıp tüketilmektedir.
Yorum Yazın