Yenilenebilir Enerji Nedir?
irmi birinci yüzyıl insanının sahip olduÄŸu teknolojik geliÅŸimler, bize daha konforlu bir geleceÄŸin kapılarını açmaktadır. Evlerimizde kullandığımız elektronik cihazların sayısının artması, ailelerde birden fazla araba kullanılmaya baÅŸlanması ve daha birçok durum bu geliÅŸime örnek olarak gösterilebilir. Bu geliÅŸim, aynı zamanda geleceÄŸini düÅŸünen insanların, yaklaÅŸmakta olan tehditlere karşı etkin ve kalıcı çözümler üretmesini de zorunlu kılmalıdır. Bu çözümlerin başında, alternatif yenilenebilir enerji gelmektedir. Yenilenebilir enerjiler, yakıt gereksinimlerini doÄŸadan karşılayan, koÅŸullu ama pratik olarak sınırsız enerji kaynaklarıdır. Yakıt olarak doÄŸayı kullanma çeÅŸitleri deÄŸiÅŸken olsa da, temelde bütün enerjilerin kaynağının güneÅŸ olduÄŸu unutulmamalıdır. Yenilenebilir enerji teknolojileri her geçen gün geliÅŸmekte ve bu kaynaklardan enerji daha verimli bir ÅŸekilde üretilmeye baÅŸlanmaktadır.
Türkiye Yenilenebilir Enerjide Nerede?
Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli yönünden, fosil kaynaklara göre, daha avantajlı durumdadır. Özellikle hidrolik, rüzgar, güneÅŸ, biyokütle ve jeotermal enerjilerin potansiyeli oldukça yüksektir. Bu enerji kaynaklarının potansiyelini belirlemek ve üretim deÄŸerlerini yükseltmek icin, son yıllarda yoÄŸun bir çalışma yapılmaktadır. Tüm dünyada olduÄŸu gibi, ülkemizde de yenilenebilir enerjiler enerji politikamız içinde her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. AÅŸağıdaki tablolarda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji faaliyetlerini ve 2019 yılına kadarki hedeflerini görebiliriz.
Not: GüneÅŸ enerji güç deÄŸeri deÄŸiÅŸimi için Baz Yıl 2015 alınmıştır. Kaynak : T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı
Yukarıdaki tablolarda görüldüÄŸü üzere, GüneÅŸ Enerjisi son yıllarda yükselen trendi ile yenilenebilir enerji kaynakları arasında önemli pozisyona sahiptir.Bir GüneÅŸ Enerjisi Sisteminde Hangi Kablolar Bulunmaktadır?
Yanda görüldüÄŸü üzere, GüneÅŸ Enerji Santrali 3 (üç) tip kablo bulunmaktadır.Bunlar;
DC Kablolar
AC kablolar
Kontrol ve haberleşme kablolarıdır.
Bir güneÅŸ enerjiisi santralinde, dış etkilere en çok maruz kalan kablolar, DC tarafındaki solar (PV – Fotovoltaik) kablolardır. Peki, bir solar (PV) kablodan hangi ÅŸartlara uygun olması beklenir?
•25 sene ömür
•AC:1kV, DC:1,5kV
•Yanmaya karşı direnç
oEN 50618, Tablo-2’ye gore
oEN 60332-1-2 standardına göre Tek Kablolu Alev Testi
oEN 61034-2 standardına göre DüÅŸük Duman YoÄŸunluÄŸu (Işık geçirgenliÄŸi >%70)
•EN 50525-1, Annex-B standardına göre Halojenden Arındırılmışlık
•Ä°ÅŸletme sıcaklığı (90 ºC)
•SoÄŸuÄŸa dayanıklılık -40ºC
•UV ve ozona dayanıklılık
•DoÄŸaya karşı dayanıklılık
•Basınca karşı dayanıklılık
•Asitlere karşı dayanıklılık
•Esneklik
•Kolayca ayırt edilme ve renk solmaması
•Çevre dostu olması
Solar Kablo Standartlarında Güncel Durum Sistemde kullanılan kabloların tanımlı olduÄŸu standartlar açısından konuyu incelediÄŸimizde, ortaya ilginç bir durum çıkmaktadır. AC, Kontrol ve HaberleÅŸme kabloları baÅŸka sistemlerde de kullanılan kablolar olduÄŸundan, dünyada büyük ölçüde bu kablolara ait standartlar oluÅŸmuÅŸ olmakla birlikte; sistemin en zor ÅŸartlarına maruz kalan solar (PV) kablolar için uluslararası standartlar –güneÅŸ enerjisi sistemlerinin dünyada diÄŸer enerji sistemlere göre çok daha genç olmasından dolayı– henüz yeni yeni ortaya çıkmaya baÅŸlamıştır.
Bu konunun öncülüÄŸünü Almanya yapmakta olup, uluslararası standartların temelini oluÅŸturan “DKE AK” ve TÜV çalışma gruplarının oluÅŸturduÄŸu teknik dokümanlar, ilk olarak Almanya’da kullanılmaya baÅŸlanmış ve sonrasında, yeni oluÅŸturulan EN normunun temellerini teÅŸkil etmiÅŸlerdir.
Konunun Almanya ve Avrupa’daki geliÅŸimini, kısaca yaÅŸanan tecrübelerle aÅŸağıdaki gibi özetleyebiliriz:
Avrupa’da, AÄŸustos 2007 senesine kadar güneÅŸ enerjisi sistemlerinde kullanılan solar (PV) kablosu için bir kablo test dokümanı veya standart olmadığından, harmonize standartlarda yer alan 450/750 V PVC kablolar kullanılmaktaydı.
Bu tür kabloların OZON, UV, yüksek sıcaklık Max. 120°C gibi ÅŸartlara karsı yüksek dayanıklılığı olmadığından dolayı, DKE-Deutsche Kommission Elektrotechnik (Alman Elektrik Komisyonu) standart çalışma gruplarında, fotovoltaik kablolar için AK 411.2.3 ismiyle bir standart çalışma grubu oluÅŸturuldu. Solar (PV) kabloları tanımlayan ve AK 411.2.3 çalışma gurubunun oluÅŸturmuÅŸ olduÄŸu teknik döküman, daha sonra TÜV tarafından oluÅŸturulan 2PfG 1169 numaralı dökümanın temelini oluÅŸturmuÅŸ ve TÜV’ün 2PfG 1169 numaralı dökümanı yayımlaması sonrasında, gerek Almanya’da gerekse ülkemizde solar (PV) kablolar bu dökümana uygun olarak talep edilmeye baÅŸlanmıştır. Ayrıca solar (PV) kabloların TÜV 2PfG 1169/2007.08 dökümanında tanımlı testlere uygun olması da, baÅŸka bir kriter olarak önümüze çıkmıştır.
Fakat TÜV 2PfG 1169/2007.08 dokümanının bir standart niteliÄŸi taşımamasından dolayı, solar kablolar için VDE tarafından -AK 411.2.3 çalışma grubunun ve son etapta, UK 411.2 ulusal çalışma grubunun onayı ile- 01.10.2011 tarihinde, VDE-AR-E 2283-4 dokümanı yürürlüÄŸe girmiÅŸtir. VDE-AR-E 2283-4 dökümanı, ayni zamanda CENELEC TC20 uluslararası çalışma grubuna bir EN standardı çalışması baÅŸlatılması için sunulmuÅŸtur.
Nihayetinde, Avrupa çapında dört yıldır süren bir standart çalışması sonucu, 27.10.2015 tarihinde EN 50618 Standardı yürürlüÄŸe geçecektir.
Almanya, 27.10.2015 tarihinden itibaren EN 50618 standardından önce yürürlükte olan VDE-AR-E 2283-4 ve TÜV 2PfG 116/07.2008 dokümanlarını yürürlükten kaldıracaktır. Bununla birlikte, Avrupa genelinde 27.10.2017 tarihine kadar bir geçiÅŸ süreci belirlenmiÅŸtir. En geç bu tarihe kadar Avrupa içinde bütün “ülkelere özel standartlar” yürürlükten kaldırılmış olacaktır.
EN 50618 standardı Ä°ngiltere’de Ocak 2015 , Fransa ‘da Mart 2015 , Ä°spanya’da Mart 2015, Türkiye ‘de Åžubat 2015 tarihinde yayınlanarak yürürlüÄŸe sokulmuÅŸtur.
Malzeme Seçiminin Önemi
Avrupa’da öncelikle 2006 senesinde, Ä°spanya’da MW’lara ulaÅŸan fotovoltaik tesisler, daha sonra Ä°talya, Almanya ve diÄŸer Avrupa ülkelerinde kurulan tesisler ve bu tesislerin kurulması sonrası iÅŸletme sırasında yaÅŸanan tecrübeler, sistemde tercih edilen malzemelerin sistemden elde edilecek kazanç üzerinde, çok büyük etkisinin olduÄŸunu göstermiÅŸtir.
Kaliteli malzeme kullanılan tesislerde, amortisman (ROI) zamanının çok kısaldığını ve sistemden elde edilen geri dönüÅŸün ve verimliliÄŸin çok yüksek olduÄŸunu, bununla birlikte kalitesiz malzeme kullanılan tesislerde de, diÄŸerlerinin aksine amortisman zamanlarının uzadığını, kalitesizlik maliyetlerinin çok yüksek olduÄŸunu ve bu durumun ciddi maddi kayıplara sebebiyet verdiÄŸini görüyoruz. Ancak, bu sistemlerde kullanılan kalitesiz malzemeler, zamanı tam olarak belli olmamakla birlikte, 3. veya 4. seneden itibaren problem yaÅŸatmaya baÅŸlamakta ve sistemin tam olarak para kazanmaya baÅŸlayacağı zamanlarda, sistemin verimini düÅŸürerek elde edilecek kazancı engellemekte ve buna ek olarak, ayrıca ek masraflar (deÄŸiÅŸim, zaman kayıpları, iÅŸçilik,...vs) çıkartmaktadır.
Bir güneÅŸ enerjisi sistemine yatırım yapan bir yatırımcının, bugünkü maliyetlere göre, amortisman süresi yaklaşık 6-7 senedir; yani 1 MW bir sistem için, yaklaşık 1M€ yatırım yapan bir yatırımcı, 6-7 sene sonra sistemin tüm gelirini almaya baÅŸlamaktadır. Dolayısıyla, öncelikle sistemin en az 6-7 sene hiç problem çıkartmadan çalışması, sonrasında da yatırımcının maksimum geliri elde edebilmesi için maksimum ömüre sahip olması beklenmektedir; bu, sisteme yatırım yapan her yatırımcının ana beklentisidir. TÜV, EN test doküman ve standartlarında kablo için 25 sene ömür talep edilmektedir; ancak atlanmaması gereken önemli bir husus, bu ömrün garanti ile karıştırılmaması gerektiÄŸidir. Dolayısıyla, seçilen ürünlerde ürün kalitesi bu nedenle bir kat daha önem kazanmakta ve buna ek olarak, ürünün tedarik edilmiÅŸ olduÄŸu üreticinin de bu konuda tecrübeli, ürününün arkasında duran, uzun vadede destek verecek güvenilir bir teknik ve finansal altyapıya sahip olması, diÄŸer bir önemli husus olarak önümüze çıkmaktadır.
Bir güneÅŸ enerjisi sistemi içinde, kablonun toplam sistem maliyeti içindeki oranı %2’den daha düÅŸüktür. Sistemin toplam maliyetinin çok küçük bir parçası olmasına raÄŸmen, sistem performansı açısından ana iÅŸlevi gören ürünlerden birisi olan kablonun tercihinde, maalesef gerekli özen gösterilmemektedir.
Kalitesiz kablo seçimi sonucunda, sistem veriminde ciddi kayıplar oluÅŸabilmekte; üretilen enerji, tam kapasite ile sisteme taşınamamakta; dış ortamlardan olumsuz etkilenen kabloların zaman zaman deÄŸiÅŸmesi gerekmekte ve tüm bunlar, elde edilebilecek kazancın önüne engel olarak çıkmakta; ayrıca daha önce öngörülmemiÅŸ iÅŸçilik ve ek malzeme maliyetleri de ortaya çıkarmaktadır. GüneÅŸ enerjisi sistemleri ile uÄŸraÅŸan kiÅŸiler, bir süre sonra kablodan kaynaklı bir problemden dolayı doÄŸabilecek olan panel arkasındaki kablo deÄŸiÅŸim maliyetlerini ve bunun zorluÄŸunun ne anlama geldiÄŸini, çok daha net tahmin edeceklerdir.
Solar sistemlerin tarihine baktığımızda, aslında, bu sistemlerin çok genç sistemler olduÄŸunu söyleyebiliriz. Bu sistemlere ait test dökümanlarının, yukarıda da belirttiÄŸimiz gibi, 2008 senesinden itibaren yürürlükte olduÄŸunu ve bir solar sistemden 25 sene ömür beklentisi olduÄŸunu göz önünde bulundurduÄŸumuzda, aslında ÅŸu anda ömrünü doldurmuÅŸ bir sistemin
olmadığı, çok net bir ÅŸekilde görünmektedir; bu yüzden, bu sistemlerde kullanılacak ürünleri üreten tedarikçilerin seçiminde, firmanın konu ile ilgili uzun süre tecrübesinin olması ve ürünlerinin sadece laboratuvarlarda deÄŸil, gerçek kullanımda da test edilmiÅŸ olması çok önemlidir.
Malzeme laboratuvar testlerinde ne kadar da iyi sonuçlar alınsa da, çok farklı ortam ÅŸartlarından dolayı, ürünlerin sahada tamamen farklı performans verdiÄŸini Avrupa’da son üç senedir görmekteyiz. Nihayetinde bu sektöre kablo üreten bazı ÅŸirketlerin, Almanya dahil olmak üzere, birçok ülkede –yaÅŸanan olumsuzluklardan dolayı- tamamen sektörü bıraktığı ve bu ürünleri sistemlerinde kullanan yatırımcıların da, bir süre sonra karşılarında muhatap bulamadıkları gözlemlenmiÅŸtir; aslında, en ucuz kablo ve diÄŸer malzemeleri tecrübesiz üreticilerden kullanan ÅŸirketlerin, Avrupa’da iflas etmesinin bir diÄŸer sebebi de budur.
Ä°lhan Öztürk / Ä°lker Aksoy - Kaynakça: voltimum/T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı - Kaynakça: Bloomberg New Energy Finance, Michael Liebreich
Yorum Yazın