Sayda (Arapça: صيدا), Lübnan’ın güneyinde Cenub vilayetinin merkezi olan şehir.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde Akdeniz sahilinde yer alan şehrin nüfusu 200.000’dir
Antik Çağda önemli bir Fenike şehri olan Sayda’nın eski ismi Sidon’dur. Tarih boyunca değişik devletlerin idaresinde kalan Sayda 1517’de Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katıldı. 400 yıl Osmanlı idaresinde kalan şehir I. Dünya Savaşından sonra Fransızların idaresine girdi. Daha sonra da bağımsız olan Lübnan’ın bir şehri haline geldi.
Lübnan’ın 48 km güneyinde yer alan Sayda (Sidon) geçmişte olduğu gibi bugün de oldukça ilginç bir yer. 19. yüzyılda birçok batılı amatör arkeolog tarafından bu şehirdeki bazı eserler yurt dışına kaçırılmış. Bugün bu kente ait olan eserlerin bir çoğuna başka ülkelerin müzelerinde rastlayabilirsiniz. Sidon’a gittiğinizde görünen en büyük tarihi eser denizin içindeki kale. 13. yüzyılda haçlılar tarafından yapılan bu kale küçük bir yolla karaya bağlı. Kaleden bakıldığında şehrin bir kısmı ile limanı biraz yukarıdan görebilirsiniz. Sidon tarihini zengin kılan şey, bir çok kere fethedilip bir çok ulusun egemenliği altına girmiş olması. Tarihine göz attığımızda burada Persler, Finikeliler, Romalılar ve Bizanslılar yaşadığını görüyoruz. Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı topraklarına katıldı ve yaklaşık 400 sene Türklerin idaresinde kaldı. 1. Dünya Savaşından sonra Fransızların kontrolüne geçen şehir 2.Dünya Savaşından sonra Lübnan’lıların olabilmiş.
Sidon şehrinin içine girdiğinizde malesef eskinin o değerli sokaklarına bugün estetikden uzak beton binalar yapıldığını görüyorsunuz. Belki de her bir beton yapının altında bir daha canlanmayacak bir tarih karanlığa gömülü duruyor. Persler zamanında bu şehir güzel bahçeleriyle ün yapmış. Bugün de şehre tepeden bakıldığında bir sürü muz bahçesi görmek mümkün. Sidon sokaklarında yanyana dükkanlarda hıristiyan ve müslüman esnaf komşuluk ediyor. Kimin hangi dine mensup olduğunu anlamak için müslüman olduğunuzu söylemeniz yeterli. Eğer dükkan sahibi müslümansa sizi oldukça sıcak karşılıyor yok değilse size fransızca hitap ederek biraz daha mesafeli günaydın diyor. Sidon sokaklarında yürürken tatlıcı dükkanları dikkatinizi çekecek. Buranın en meşhur olan yiyeceği içinde bir çok değişik malzeme olan kurabiyeler. Kiminde ceviz, kiminde fındık var görüntüsü bizim poğaçalarımız gibi ama içi tatlı. Böyle bir dükkanın önünden geçerken bir esnaf bizi yanına çağırıyor ve birer tane tatlı veriyor. Hiç reddetmeden alıp yiyoruz dükkan sahibi Türk ve müslüman olduğumuzu söylediğimizde bizden çok cüzi bir ücret alıyor. Bu topraklarda kendimizi bir kere daha özel hissediyoruz bu hareketle.
Sidon’a tepeden bakıp biraz daha iyi anlamak gerekiyor. Bunun için Ayn el-Hilve Tepesine çıkıyoruz. Sidon tüm gerçekliği ile önümüzde duruyor. İlk görünen Akdeniz’in uçsuz bucaksız manzarası ve hemen kıyısında yer alan bahçeler biraz daha içeride tel örgüler içinde kırık dökük, hatta bombalanmış binaların yer aldığı büyük bir alan görünüyor. Bu alan içinde yaklaşık 50.000 Filistinli mülteciyi barındıran Ayn el-Hilve mülteci kampı. Bu kampa anlaşma gereği Lübnan askerleri giremiyor içerideki güvenlik tamamen Filistinliler tarafından sağlanıyor. Burası Lübnan’da bulunan en büyük mülteci kampı. Kampa zaman zaman Israil bombalı saldırılar düzenliyor. Bazen de kampdaki gruplar kendi içlerinde çatışıyorlar. Bu kampa dışarıdan girmek oldukça zor, dar bir giriş kapısı ve önünde bekleyen silahlı askerler yayaları ve araçları kontrol ediyor. Biz de Ayn el-Hilve tepesine çıkarken bu kampa sadece tepeden bakabiliyoruz.
Zirveye ulaştığımızda bizi burada Bakire Meryem’e adanmış bir kilise ve merdivenle çıkılabilen heykeli karşılıyor. Kilisenin hemen yanında Lübnan’da gözümüzün alıştığı türden makinalı tüfekli bir askerler hıristiyan mezarlığının girişini koruyor.
Yolunuz Lübnan’a düşerse Sidon (Sayda) mutlaka görülecek yerler listenizde yer almalı. Gittiğinizde Sidon’un dar kemer geçişli sokaklarına girin ve kaybolun, her kaybolduğunuzda sizi başka bir güzellik karşılayacak.
Nasıl Gidilir?
Türkiye’den Sidon’a direkt uçuş bulunmamaktadır. Sidon’a gitmek için öncelikle Beyrut’a uçup, oradan karayolu ile Sidon’a geçebilirsiniz. THY, MEA ve Pegasus havayolları ile Türkiye’den Beyrut’a direk uçuşlar ile ulaşabilirsiniz. Uçus süresi 1 saat 15 dakikadır. Beyrut ile Sidon arası 43 km’dir. Beyrut’tan Sidon’a karayolu ile ulaşım yaklaşık 1 saat sürmektedir.
Saida (Saidon) Turları
Ne Zaman Gidilir?
Mayıs - Ekim arası Sidon’u ziyaret etmek için en elverişli dönemlerdir. Ancak Temmuz ve Ağustos aylarında sıcaklıkların arttığını unutmamak gerekir.
Nerede Kalınır?
Saida Lüks Oteller
Assaha Hotel (*5),
Coral Beach Hotel And Resort Beirut (*5),
Al Qualaa Boutique Hotel (*4),
Hazmieh Rotana – Beirut (4),
Iris Flower Hotel (*4),
Platinum Hotel (*4),
Galleria Hotel (*4),
Kayan Furnished Apartments (*4)
Saida Ekonomik Oteller
Yacoub Hotel
Reef Zefta Hotel
Hotel Eid
Yemek / Restoran / Ne Yenir Ne İçilir?
Lübnan mutfağı Ortadoğu’nun en seçkin mutfağı olarak gösterilmektedir. Ülke yemeklerinde olduğu gibi Sidon’da da kişniş, taze baharat, nane ve maydonuz gibi ürünler yemeklerde çokça kullanılmaktadır. Ayrıca ülkede yetiştirilen bir çok meyve çeşidi de yemeklerinde bolca kullanılmaktadır. Kebbeh (Bulgur veya kırık buğdayla yoğurulan kuzu eti, macun kıvamında getirilir. Çiğ veya geniş tepsilerde fırınlanarak veya top haline getirilip kızartılarak servis edilir), Lahm Mishwi (Soğan, biber ve domatesle pişirilen koyun eti - oldukça gözde bir yemektir) ve Tabbouli tercih edebileceğiniz yerel lezzetler arasındadır.
Önemli Yerler / Gezilecek Yerler
Sidon Deniz Kalesi,
Eshmon Tapınağı,
Debbane Sarayı,
St. Louis Kalesi,
Büyük Cami,
Khan el Franj(kervansaray),
Sidon Sabun Müzesi,
Ziri Adası
Dikkat Edilmesi Gerekenler / Önemli Bilgiler
Saida, Beyrut’a yalnızca 1 kilometre uzaklıkta olduğundan günübirlik turlarla şehri ziyaret edebilirsiniz. Ticari taksilerin turistlerden fazla para almaya çalışmaları, sadece Sidon’da değil, ülke genelinde de en önemli problemlerden biridir. Bu nedenle taksiye binmeden önce mutlaka pazarlık yapmalısınız. Şehir genel anlamda güvenlidir. Ancak kalabalık alanlarda yankesicilere dikkat etmekte fayda vardır. Ayrıca gece hayatı kültürü de pek gelişmediğinden akşam belli bir saatten sonra sokaklardaki insan sayısı oldukça azalır. Bu nedenle geç saatlerde sokaklarda tek başınıza yürümeniz çok güvenli değildir.
Lübnan Vizesi
Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla, anılan ülkeye yapacakları turizm amaçlı seyahatlerinde vizeden muaftır.
Diplomatik, Hizmet ve Hususi Pasaport hamilleri 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla, anılan ülkeye yapacakları turizm amaçlı seyahatlerinde vizeden muaftır.
Lübnan’a akredite diplomatik, konsüler veya uluslararası örgütler nezdindeki temsilciliklere atanan Diplomatik, Hizmet ve Hususi Pasaport hamilleri görevleri müddetince, vizeden muaftır.
Yorum Yazın