Türk iktisat tarihçiliğinin büyük ismi Ömer Lütfi Barkan, tarihçiliğimizin Köprülü sonrasında uluslararası mecrada boy gösteren ve onun Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası’nı çıkararak açtığı çığırın kendisinden sonraki ilk büyük ismidir. Barkan’ın en önemli yanı, tahrir defterlerini ilk defa sistematik olarak incelemeye başlayan ve bunların Osmanlı toprak ve nüfus meseleleri açısından değerini ortaya koyan bir bilim adamı olmasından kaynaklanır. Strazburg’da okuduğu yıllarda Lucien Febvre ve Marc Bloch gibi Annales ekolünün kurucusu olan tarihçilerin ders ve yayın faaliyetlerinin etkisiyle; ayrıca onların da üstadı olan meşhur Orta Çağ tarihçisi Henri Pirenne’in eserlerinin gölgesinde gelişen düşünceleri ve bilhassa bu ekolün sonraki temsilcisi Fernand Braudel’in çalışmalarına duyduğu ilgi, Türk tarihçiliğini bu yolda hazırlamak konusunda da kendisini bir öncüye dönüştürmüştür.
Burada, Barkan’ın, 1936-1960 yılları arasında nüfus ve iskân meselelerine hasredilmiş çalışmaları, 1942’de Vakıflar Dergisi’nde neşredildikten sonra bir klasik hâline gelen “Osmanlı İmparatorluğu’nda Bir İskân ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler I: İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler” başlıklı oylumlu makalesinin çatısı altında bir araya getirilmiş, ayrıca bu toplama kapsamlı bir analitik dizin eklenmiştir.
Bu çalışma, Ömer Lütfi Barkan’ın, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun sosyal, siyasî ve iktisâdî niteliklerinin anlaşılması konusunda arşiv belgeleri ve tarihi vesîkalardan yararlanarak kaleme aldığı, kısa adıyla “Kolonizatör Türk Dervişleri” adlı makalesinin bazı açılardan değerlendirmesini içermektedir. Bu bağlamda Anadolu’ya yapılan Türkmen göçleri, fetihler ve kolonizasyon, imar ve iskân, Osmanlının kuruluşunda görev üstlenen dinî-tasavvufî zümre ve kurumlara dair verilen bilgiler irdelenmekte, bir takım tasvip ve itirazlar dile getirilmektedir. Amaç, Barkan’ın makalesinde bahsettiği abdâl, ahî, derviş ve zâviyeleri, bağlı oldukları tasavvufî zümreleri tanımak, zaman içinde büyük bir imparatorluğa dönüşecek Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna tesir eden unsurlara dikkat çekmektir. Geçen zaman, kolonizatör Türk dervişleri ve bunların tesis ettikleri zâviyelerin, Türklük ve Müslümanlık adına Anadolu tarihini değiştiren bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir.
Giriş
Batılı araştırmacıların, Osmanlı Devleti’nin teşekkül ederken “dört yüz çadırlık bir Oba’dan kısa süre içinde “cihangirane bir devlete dönüşmesi, Ahmed Cevdet Paşa’nın ifadeleriyle “bir sancak beyliği şeklinde iken yüz sene zarfında tecessüm ederek bir devlet-i kaviyye ve cesime” hâlini alması konusunda büyük bir kafa karışıklığına sahip oldukları görülmektedir.
1-Kültürel Bir Tarih Kazısı: “Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zâviyeler”
Ömer Lütfi Barkan’ın, çalışmalarında daha çok Osmanlı Devlet sisteminin anlaşılması üzerine yoğunlaştığı görülmektedir. Özellikle devletin sosyal ve iktisâdî yapısı, fetih (kolonizasyon), fethedilen toprakların temlik ve vakıflar yoluyla azamî derecede değerlendirilmesi, toprak sistemi, nüfus meselesi, askerî düzen ve güvenlik onun başlıca ilgilendiği konulardır.
2- Anadolu’daki Tasavvufî Zümreler
XIII ve XIV. yüzyıl Anadolu’su hakkında araştırma yapmak, burada bulunan dinî ve tasavvufî toplulukların sayı ve mahiyetine dair sağlıklı sonuçlara ulaşmak oldukça zordur. Dönem hakkında bilgi veren tarihî kaynakların sınırlı oluşu veya bilgi bulunan kaynakların geç dönemlerde kaleme alınmış olması, taraflı bakış açısı vb. zorluklar bu dönemin dinî zümreleri hakkında kesin bir bilgi ve kanaatin oluşmasına engel olmaktadır.
a-Horasan Erleri: Ahmed Yesevî ve Yesevîler
b-Osmanlıyı Kuran Dervişler: Abdâllar
c-Anadolu Civanmerdleri: Ahîler
3. Din ve Devlet İçin Islah Mekânları: Zâviyeler
Barkan’ın Kolonizatör Türk Dervişleri makalesinin ana konusu XVI. yüzyıl Osmanlı vesîkalarında kayıtlı zâviyelerdir. Geçmişi Anadolu Selçuklular dönemine kadar uzanmakla birlikte özellikle Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren ele alınan çeşitli tasavvufî zümrelere ait bu kurumlar, daha önce zikredildiği gibi dinî ve tasavvufî niteliklerinden ziyade sosyal, siyasî ve iktisâdî tarafıyla ele alınmıştır.
Sonuç
Ömer Lütfi Barkan’ın “Kolonizatör Türk Dervişleri” olarak bilinen önemli makalesi temelde, küçük bir uç beyliği iken büyük bir imparatorluk hâline gelen Osmanlı Devleti’nin bu başarısındaki sebepleri irdelemek için kaleme alınmıştır. XVI. yüzyıla ait iki yüzün üzerinde tarihî vesîkayı tetkik etmek suretiyle vücuda getirilen bu çalışma, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan kısa bir süre sonra büyük sınırlara ulaşmasını, yaslanmış olduğu geçmiş Türk-İslam Devletleri geleneği ile doğru bir fetih ve iskân politikasıyla açıklar.
Yorum Yazın