Bahçeli: HDP'nin kapatılması mecburiyettirMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AYM tarafından HDP'nin kapatılması mutlak ve hukuki bir mecburiyettir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Elazığ'daki İstasyon Meydanı'nda, "2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net" temalı açık hava toplantıları kapsamında gerçekleştirdiği mitingde yaptığı konuşmada, kentte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"Yolu doğru olanın yükü ağır olsa da bu yükü imanla ve iştahla kaldırdık, kaldırıyoruz. Doğru duvarın yıkılmayacağını çok iyi biliyoruz" diyen Bahçeli, "Attığımız her adım umut doludur. Söylediğimiz her söz saygı ve sevgiyle dolguludur. Kökeni, yöresi, mezhebi ve anasının dili ne olursa olsun milli ve manevi değerlerin ortak paydasında yerini alan her insanımız bizim kardeşimiz, Türk milletinin özbeöz evladıdır. Kardeşlik hukuku kalleşlik fermanını yırtıp atacaktır. Hiçbir şer odak aramızı açamayacaktır. Hiçbir mihrak aramıza giremeyecektir." ifadesini kullandı.
"Demokratik hesap günü ufukta görülmektedir"
Bahçeli, 2023 yılının Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yıl dönümü, "Lider Ülke Türkiye"nin önsözü ve önyüzü, 13'üncü Cumhurbaşkanı ile 28'inci Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin yapılacağı demokrasi ve sandık yılı olacağını söyledi.
Adaylarının belli, kararlarının net olduğunu kaydeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.
Bahçeli, "Kötü niyetli hiç kimse boş hayale kapılmasın, boşuna heves etmesin. Çünkü Cumhur İttifakı alayına birden göğüs germeye ve kirli oyunlarını birer birer bozmaya muktedirdir. Artık 2023 seçimlerine az bir süre kalmıştır. Kader anı yaklaşmaktadır. Demokratik hesap günü ufukta görülmektedir." diye konuştu.
Hedeflerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM'de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibariyle çok güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun ve Cumhur İttifakı'nın ortaya çıkması olduğunu aktaran Bahçeli, "Türk milletine yeni bir anayasa kazandırmak için Cumhur İttifakı olarak Meclis'te nitelikli çoğunluğa ulaşmamız lazımdır. Amacımız budur, arzumuz budur, arayışımız buna yöneliktir" dedi.
"Türkiye'nin kuyusunu kazanlara tahammülümüz çoktan bitmiştir"
"Türkiye'yi yabancı ülkelerde şikayet edip adeta düşman sevindiren yüzsüzlerle ortak bir geleceğimiz yoktur." diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin kuyusunu kazanlara tahammülümüz çoktan bitmiştir. CHP Genel Başkanı selin içinde sürüklenen bir kütüğe dönüşmüştür. Eylemleriyle beslediği, fıtratıyla bilediği siyasi nefretini Türkiye'ye karşı silah gibi kullanmaya başlamıştır. PKK'ya kol kanat gerip arka çıkan Kılıçdaroğlu'dur. FETÖ'yü aklama sözü veren Kılıçdaroğlu'dur. Terörle mücadeleye karşı çıkan Kılıçdaroğlu'dur. Yalan üstüne yalan söyleyen Kılıçdaroğlu'dur.
Bu Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP uçurumun kenarındadır. Aynı zamanda Türkiye'nin huzur ve güvenliğini de tehdit etmektedir. Londra'ya giderken 'temiz para bulacağım' dedi. Bu şaibeli yolculuğa çıkmadan evvel Türkiye'yi uyuşturucu ticareti yapmakla suçladı. Askerimize ve polisimize en hayasız iftiraları reva gördü. Cari açığın uyuşturucu paralarıyla kapatıldığını vicdanı sızlamadan telaffuz etti. Ülkemizin gri listede olduğunu utanmadan iddia etti. Asıl bu listede bulunan Birleşik Krallık'tan haberi olmadığını da cahilce söyledi. Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin Türkiye alerjisi tamir ve tedavi edilemeyecek boyutlardadır."
"Kılıçdaroğlu, CHP'yi tanınmaz hale getirmiştir"
"Dünyanın hangi medeni ve gelişmiş ülkesinde kendi devletini suçlayan, milletine sırtını dönen bir muhalefet vardır?" diye soran Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Dünyanın neresinde Kılıçdaroğlu gibi bir muhalefet partisi başkanı bulunmaktadır? Türkiye karşıtları Kılıçdaroğlu'nu kafese sokmuş, ele geçirmiş, boyunduruk altına almıştır. Atatürk'ün kurduğu parti rehin ve işgal edilmiştir. CHP, kuruluş çizgisinden bütünüyle uzaklaşmıştır. Kılıçdaroğlu, CHP'yi tanınmaz hale getirmiştir. Terörist Demirtaş'a özgürlük isteyen CHP yönetimidir. Soros'çu Osman Kavala'ya avukatlık yapan CHP yönetimidir. HDP'ye bakanlık vaadinde bulunan CHP yönetimidir. Türkiye düşmanlarıyla düşüp kalkan CHP yönetimidir. Milli haklarımıza, egemenlik hukukumuza dört bir koldan saldıran da bugünkü CHP yönetimidir."
Devlet Bahçeli, milletin önünde ve üstünde hiçbir gücün olmadığına işaret ederek, " şu değerlendirmelerde bulundu:
Kılıçdaroğlu ve zilletin diğer ortaklarının dış güçlerden icazet beklentileri rezalettir, düpedüz teslimiyetçiliktir. Biz binlerce kilometre uzaklıktaki bir benzinlikte Türkiye'nin siyasi ve yönetim geleceği hakkında alçak kurguların yapıldığı hamburgerli masalara oturmadık, Allah muhafaza, oturmayı aklımızdan dahi geçirmedik. Onlar ABD'ye gider, biz Elazığ'ın huzurundayız. Onlar Birleşik Krallık'ta sokağa düşer, biz Adıyaman'ın kalbindeyiz. Onlar zalimlerden medet umar, biz Diyarbakır'ın yüreğindeyiz. Onlar kapı kapı gezer, biz Malatya'nın gözündeyiz. Onlar muhannete minnet eder, biz Tunceli'nin gönlündeyiz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi'yiz, Cumhur İttifakı'yız, hep birlikte Türkiye'yiz, Türk milletiyiz."
Bahçeli, konuşmasında 6'lı masaya eleştirilerini dile getirdi.
Bahçeli, "Bizim altına ve ayaklarına yılanların, çıyanların tutunduğu bir masamız yoktur, buna mukabil hamdolsun milletimiz vardır. Umudumuz millettir, huzur kaynağımız milli birlik ve dayanışma ruhudur. Biz masalara yüz sürmeyiz, masalarda keyif çatmayız, Elazığ ne diyorsa ona kulak veririz, Malatya ne istiyorsa onu yaparız. Adıyaman, Diyarbakır, Tunceli neyi hedefliyorsa onu söyler, ona hizmet eder, onunla bir ve beraber oluruz. Sevdamız millettir, gücümüz devlettir. Bizim duruşumuz, zedelenmek, aşağılanmak, hor görülmek istenen milli onurun duruşudur. Birbirine benzemeyen partilerin ittifakıyla vücut bulan zillet bedeni, taşınması çok külfetli siyasi bir ağırlık haline gelmiştir. Bunların ciddiye alınacak, itibar edilecek hiçbir projesi, hiçbir vizyon hazırlığı yoktur. Temelleri çürük, kolonları yıkık, çatısı uçuk Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem lakırdısı dışında söyledikleri bir başka şey yoktur. Kaldı ki Türkiye'ye inançları yoktur. Türk milletine mensubiyet ve muhabbetleri buharlaşmıştır." diye konuştu.
Millet İttifakı'nın henüz adayını açıklamadığını dile getiren Bahçeli, Millet İttifakı'nın kimi cumhurbaşkanı adayı göstereceğinin de derin bir anlaşmazlık ve tartışma konusu olduğunu ifade etti.
"Altılı masa istikrarsızdır, iradesizdir, ilkesizdir. Dış güçlerle yan yana gelerek Türkiye'nin aleyhine sinsi bir tertibin içinde oldukları ayan beyan ortadadır. 2023 seçimlerine yaklaşık 7 ay kalmasına rağmen bir Cumhurbaşkanı adayı bile çıkaramadılar. Kimi aday gösterecekleri belli değildir. Zillet partilerinin her birisi ayrı tavda, ayrı havadadır." diyen Bahçeli, masada yer alan siyasi partilerin de gündemlerinin başka başka olduğunu belirtti.
"Bizim gözümüzde PKK neyse HDP odur. HDP neyse CHP aynısıdır"
Bahçeli, şöyle konuştu: "Hiçbir siyasi başarısı olmayan, hiçbir tecrübesi bulunmayan, devlet nedir bilmeyen, diplomasiye kafaları basmayan malum belediye başkanlarının isimleri tekrar ısıtılıp kamuoyuna servis edilmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın acemilerle, acem oyunlarına gömülmüş basit ve basiretsiz isimlerle aynı terazide tartıya çıkartılması cumhura, cumhurun başkanlık onuruna hem saygısızlık hem de nankörlüktür. Zillet partileri çatışma ve çelişki halindedir. Bölücü terörün siyaset ayağı HDP ise alayını markaja almıştır. Bir AK Parti heyetinin anayasa değişikliği konusuyla ilgili Meclis'te grubu bulunan partileri ziyaret etmesi ve bunu da bizim doğal karşılamamız anlaşıldığı kadarıyla münafıkları rahatsız etmiştir. Bizim gözümüzde PKK neyse HDP odur, bu kesindir. HDP neyse CHP aynısıdır. Bu da belgelidir. PKK'nın siyasi bünyesi olan HDP ihanetin ve bölücülüğün merkez üssü, toplar damarıdır. Daha fazla gecikmeye meydan bırakmadan Anayasa Mahkemesi tarafından HDP'nin kapatılması da mutlak ve hukuki bir mecburiyettir. Hala ve henüz cumhurbaşkanı adayı bile bulamamış bir ittifakın umut olması, heyecan uyandırması, gelecekle ilgili inandırıcı olması akla ziyan bir beklentidir. Bu durum beyhude bir oyalanmadır.
"Kılıçdaroğlu, mertsen çık söyle, adamsan kararını açıkla, aday mısın değil misin?"
Kılıçdaroğlu'nun partisinin son grup toplantısında, "Ayağa kalk CHP, ayağa kalk Türkiye." dediğini, üstelik, "Nefsine hakim olanların iktidarı geliyor." ifadesini kullandığını dile getiren Bahçeli, CHP'nin ayakta değil, ayaklar altında olduğunu, bunun sorumlusunun da Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi.
Türkiye'nin ayakta olduğunu, zafere kilitlendiğini belirten Bahçeli, mühürlü kalplerin bunu göremediğini, kalbi yabancı başkentler için atanların bu gerçeği anlayamadığını, anlasa da anlatamadığını, açıklayamadığını kaydetti.
"Bunlar nefsine falan hakim değil, yabancılara hadim olan kötürüm siyaset anlayışlarıdır. Sayın Kılıçdaroğlu, mertsen çık söyle, adamsan kararını açıkla, aday mısın değil misin? Neden susuyorsun, niçin duruyorsun, neyi bekliyorsun, hangi mantıkla keçeyi suya atıp çıkan yerlerini taşa tutuyorsun? Cumhurbaşkanı adayı olacak yürek sende var mı, onu söyle. Gözün kesiyor mu, ondan bahset. Er meydanına çıkabilecek cesaretin var mı onu ifade et. Cumhurbaşkanı adayını belirlemekten aciz bir zihniyete ve siyaset köhneliğine aziz milletimiz hiç onay verir mi? Böylesi bir dağınıklığa, böylesi bir çarpıklığa, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini protokole bağlamayı düşünen siyaset ve hukuk cahillerine Türkiye'nin yarınları emanet edilebilir mi?" ifadelerini kullanan Bahçeli, geleceğin mimarının Cumhur İttifakı olduğunu aktardı.
"İşsizliği yeneceğiz, yoksulluğun tıpkı terör gibi kökünü kurutacağız"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile her meselenin kökünden çözüleceğini, bu yeni yönetim sisteminin birinci beş yılının başarıyla geçtiğini, onca zorluğa rağmen Türkiye'nin her alanda ve her sahada yıldız gibi parladığını dile getiren Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikinci beş yılına da çok güçlü bir şekilde girmesi gerektiğini, hayallerin, hedeflerin ve özlemlerin yarım kalmaması gerektiğini belirtti.
Maceraya atılmanın müphem ve muammaya davetiye çıkarmanın çok tehlikeli olacağına işaret eden Bahçeli, sosyal ve ekonomik sorunların hepsinin biteceğini belirtti.
Bahçeli, şunları söyledi:
"İşsizliği yeneceğiz, yoksulluğun tıpkı terör gibi kökünü kurutacağız. Her insanımızın elinden tutacağız, emeklilikte yaşa takılan, sözleşme çilesi yaşayan kardeşlerimize deva olacağız. Bunların hepsini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin imkanlarıyla yapacağız. Cumhuriyet'in yeni yüzyılı Türk ve 'Türkiye Yüzyılı' olacaktır. İşte gördünüz, Özbekistan'ın Semerkant kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesinde beklendiği üzere KKTC gözlemci üye devlet olarak tasdik ve tescil edildi. Böylelikle KKTC'nin tanınması yolunda tarihi bir adım atıldı, kutlu olsun, Türk Birliği var olsun, kardeşliğimiz daim olsun. Türk Dünyası Medeniyet Başkenti ilan edilen Semerkant'a, bütün gönül ve kültür coğrafyalarımıza Elazığ'dan selam olsun. Mutlu millet, güçlü devlet, huzurlu gelecek Cumhur İttifakı ile inşa edilecektir."
"Cumhur İttifakı belirsizliği aşacak, belaları söküp atacak"
Cumhur İttifakı'nın önünün açık olacağını, zillet ittifakının siyasi ömrüyle birlikte önünün kapalı olduğunu dile getiren Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın iktidar ve istikbal yürüyüşünü durdurmaya hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini kaydetti.
"Türkiye'miz üzerinde hesabı olanlardan kim varsa, Rum'u, Ermeni'si, eşkıyası, teröristi, haçlısı, Müslüman katili, Türk düşmanı, insanlık kasabının hepsi zillet ittifakının arkasında sıraya girmiştir. Milletimizden ve coğrafyamızdan intikam almak isteyenlerin tamamı Kılıçdaroğlu’nun ve zillet ittifakının arkasında kuyruğa dizilmiştir. Böylesi bir zillete ne Allah razı gelecek, ne de milletimiz rıza gösterecektir. Cumhur İttifakı belirsizliği aşacak, belaları söküp atacak, iç barış ortamını, ekonomik güvenliği ve toplumsal huzuru sağlam esaslara bağlayacak iradedir." diyen Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin gücüne güç katacak ümit haznedarı olduğunu vurguladı.
Bahçeli, yollarına devam edeceklerini belirterek, üreteceklerini, geliştireceklerini, Türkiye'yi huzur içinde ve güç birliği halinde büyüteceklerini dile getirdi.
"Enflasyon çıktığı gibi inecektir, hayat pahalılığı yenilecektir"
Şimdi hiçbir ayrım yapmadan, "bayrak", "vatan" ve "millet" ortak paydasında buluşma vakti olduğunu ifade eden Bahçeli, vaktin, göğsünü gere gere millete mensubiyet onurundan iftihar eden her bir insanla kucaklaşma vakti olduğunu aktardı.
Bahçeli, bütün samimiyetle ve muhabbetle ortak paydada buluşan herkese ellerini uzattıklarını belirterek, bölünme gayreti içerisinde olanları da affetmelerinin mümkün olmadığını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milli kimliğinin şehit kanlarıyla kazanıldığına dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
"Doğulusunu, batılısını, güneylisini, kuzeylisini, Alevi ve Sünni herkesi sadakat ve sevgiyle yoğrulmuş müşfik yüreğine sığdıran büyük bir davanın, kutlu bir hareketin mensuplarıyız. Bu topraklara 'vatanım' diyen, bu insanlara 'milletim' diyen, 'Bu bayrak benim.' diyen, 'Bu ülke benim.' diyen herkese gönlümüz açık. Kuşkusuz günlük hayatın zorluklarının farkındayız. Geçim sıkıntılarını da biliyoruz. Ancak unutulmasın ki; yoksulluk bir gün giderilir. Hiç kimse merak etmesin, enflasyon çıktığı gibi inecektir, hayat pahalılığı yenilecektir, bugün az yiyen yarın çok yiyecektir. Kucaklaşmanın adresi büyük Türk milletidir. İstikbalin ve istiklalin güvencesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Bizler her zorluğu aşacak şuur, ahlak ve inanç sahibiyiz. Türkiye bir karar aşamasına gelmiştir. Kaybedecek zamanımız yoktur. Ya onurlu ve bağımsız bir millet olarak yaşayacağız ya da küresel komplolara teslim olarak bölünme tuzağına düşeceğiz. Bizim başka bir coğrafyada gelecek arayışımız yoktur. Gelecek ay yıldızlı al bayrağımızın altındadır. Bir milletin şerefi ve haysiyeti, ortak değerler üzerinde yükselen milli birliği ve kardeşliğidir. Milli birliğimiz yara alır, kardeşlik ruhumuz sarsılırsa, bunun geriye dönüşü mümkün değildir. İnancım odur ki; Türk milleti yapay ayrımlara, iç ve dış mahreçli sinsi çabalara fırsat vermeyerek, tarihi beraberliğini sonsuza kadar sürdürecektir. Bunu başarmak; tarihe, aziz milletimize ve gelecek nesillere şeref ve namus borcumuzdur. Bu borcun ödeneceği tarih 2023 yılıdır. 2023 lider ülke Türkiye ülkümüz gerçekleşecek, elbette olacak birlikte olacaktır. Adaletli paylaşım, hakkaniyetli bölüşüm, insanca yaşam ortak kaderimiz olacak, elbette olacak birlikte olacaktır.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile siyasi ve ekonomik istikrar korunacak, elbette olacak birlikte olacaktır. Aklın ve bilimin hakim, hukukun ve adaletin üstün olduğu bir iklim oluşturulacak, elbette olacak birlikte olacaktır."
Kaynak:Dünya Gazetesi
Yorum Yazın