Bir önceki yıl için izlenimlerimi paylaÅŸmadan önce, özellikle bizim gibi stabil olmayan ekonomilerdeki; geliÅŸimi iç ve dış birçok dinamiklere göre ÅŸekillenen ve belirlenen sektörlerde, daha uzun vadeli ve derinliÄŸi olan bir deÄŸerlendirme yapmanın daha saÄŸlıklı olacağına inanıyorum.
Bu noktada, geçtiÄŸimiz yıl verilerini de mutlaka göz önünde bulundurmakla birlikte, bu verilerden bağımsız olarak size o günden bugüne kadar Erse ihracat ekibi olarak ve hedeflediÄŸimiz operasyonel, düÅŸünsel ve pragmatik yeterliliÄŸe; farkındalığa ve bunların hedeflerimizle doÄŸru orantılı ölçülebilir sonuçlarına ulaÅŸtık mı? bunun yanıtını verebilirim.
Erse Kablo ihracatının yeniden yapılandırılması ve organize edilmesine baÅŸladığımız 2016 yılında vermiÅŸ olduÄŸum röportajı anımsayacak olanlar olursa; “Ä°hracata yeni yaklaşımlar getirmek ve ön yargılarımızı kırmak” temel prensibiyle yola çıktığımız hatırlanacaktır.
Bu süreçte her ÅŸeyin temelinde insan olduÄŸu düÅŸüncesinden hareketle öncelikle departmanımızdaki insan varlığını güçlendirdik ve organizasyon yapımızı rehabilite ettik. Nicelik olarak sayımız artarken, niteliÄŸi de eÅŸ zamanlı arttırabilmek için eÄŸitim ve kariyer politikalarımızı belirledik. Sonrasında kurumsallaÅŸma sürecimizin de bir parçası olarak dönemsel toplantılarımızı, raporlarımızı, evrak dokümantasyon sistemimizi ve uygulamalarımızı standart hale getirdik. Yapmış olduÄŸumuz tüm bu standart tanımlamalar ölçümlenebilir, kontrol edebilir ve ÅŸeffaf olarak yönetebilir bir sistem kurmamızı saÄŸladı. Bunların sonucunda, artık veri analizi ve veri madenciliÄŸi yapabilecek duruma geldiÄŸimiz için risk ve finans yönetimi sistemimizi, verimlilik çalışmalarımızı, stok ve maliyet yönetimi, müÅŸteri portföy ve ürün analizlerimizle ilgili planlarımızı devreye aldık. Erse kuruluÅŸu itibariyle çok geniÅŸ bir ürün gamıyla yerel pazar odaklı hizmet veren bir yapılanmaya sahip olduÄŸu için bu noktada yurtiçi marka deÄŸerini de koruyarak deÄŸiÅŸimi organize edebilmek oldukça zorlu bir süreçti.
Sorunuza geri dönersem, özellikle 2018’in ikinci yarısından sonra yaÅŸanan ekonomik dalgalanma ve yerel pazardaki büyüme trendinin aÅŸağı doÄŸru bir ivme kazanmasının doÄŸal bir çıktısı olarak, ÅŸirketler yurtiçi paylarını daraltarak ihracata yöneldiler.
Bizim açımızdan ise yaÅŸanabilecek bu süreci önceden öngördüÄŸümüz ve bu konuda alınabilecek tedbirleri ve yeniden yapılanma faaliyetlerini hali hazırda bahsettiÄŸim üzere, iÅŸ programımızın ve stratejimizin ayrılmaz bir parçası haline getirmiÅŸ olduÄŸumuzdan, ÅŸirket içi ihracat satış payının arttırılmasına yönelik altyapımız zaten hazırdı.
Bu baÄŸlamda yurtiçi pazarındaki daralma kaynaklı pratik kapasite açığını, ÅŸirketimiz içerisindeki %38 civarlarında olan ihracat payımızı hızla %50’ye taşıyarak telafi ettik. Bunun sonucu olarak, hali hazırda zaten 3 yıllık projeksiyonumuzun içerisinde yer alan Erse Kablo ihracatının 2 kat büyümesi hedefimize de geçtiÄŸimiz yıl ulaÅŸmış olduk.
DiÄŸer taraftan bir baÅŸka ana hedefimiz de kendi ürün gruplarımız dâhilinde en baÅŸarılı ihracatçı olmaktı. Burada ise temel kriter olarak, TET ve Ä°MMÄ°B sıralamasındaki yerimizi esas alıyoruz. Yıllar içerisindeki geliÅŸime bakarsak Ä°hracatımız açısından Türkiye geneli, Elektrik ve Elektronik Sektörü’nün yıllara göre sıralamasında 79. sırada baÅŸlayan yolculuÄŸumuzda, 38. sıraya yükseldik.
2017 yılında 10 milyon dolar ve üzeri için Ä°hracat Onur Listesi’nde ise 57. sıradayken, geçtiÄŸimiz yılı 50. sırada tamamladık.
Sonuç olarak, 2018 yılı ve önceki yıllardaki disiplinli çalışmalarımızın karşılığını aldık. DeÄŸerlendirmelerime göre geride bıraktığımız yılı, sadece uzun vadeli hedeflerimize ulaÅŸacağımız ve daha büyük baÅŸarılara imza atacağımız yakın gelecek için bir sıçrama basamağı olarak görüyorum.
Ä°ç ve dış pazar paylarındaki bahsettiÄŸiniz deÄŸiÅŸimi göz önüne alırsak, Ä°hracat ülkemizde önemli bir konuma sahip oldu. Yerli üretim yapan firmaların bu noktadaki zorlukları nelerdir? Ülke ihracatının geliÅŸimi için hangi adımları izlemesi gerekir?
Sorunuza direkt olarak tek bir cümle ile yanıt vermek isterim. Ä°hracat pazarı yerelleÅŸtirilmemeli. Çok sevdiÄŸim bir söylem vardır: “Ä°nsan bildiÄŸini zannettiÄŸi bir ÅŸeyi asla öÄŸrenemez”. Öncelikle ihracat iÅŸinin temel dinamiklerini iyi kavrayabilmek, iÅŸ yapma ÅŸekillerinin ve müÅŸteri beklentilerinin farklılığını içselleÅŸtirebilmek gerekiyor.
Ä°ÅŸimizi kendi açımızdan çok iyi yaptığımızı düÅŸünüyor olabiliriz fakat “yöntem” açısından her zaman “daha iyisi var mıdır?” ÅŸüpheciliÄŸi içerisinde olmamız gerekiyor. Kendi bildiÄŸimizi en doÄŸru kabul edip; hem fiziki coÄŸrafya olarak çok daha geniÅŸ hem de beÅŸeri olarak azımsanmayacak ölçüde çeÅŸitlilikler içeren bir ticaret sahası olan ihracatta kendi öznel gerçekliklerimizi dikte ederek; geliÅŸim saÄŸlayabileceÄŸimize inanmıyorum.
Yerel pazarların neden negatif ekonomik geliÅŸmeler karşısında bu kadar kırılgan olduÄŸunu ve risklerin kabul edilebilir seviyelerin neden çok üzerinde olduÄŸunu iyi analiz edebilmeliyiz. Kısaca açıklamam gerekirse; fiyat odaklı rekabet, uzun vadeler, kalite bilincinin olgunlaÅŸmamış olması gibi ana baÅŸlıkların altında; günümüz ticaret dünyasında satış fiyatının arttırılması veya standart dışı üretim ile kârlılığın maksimize edilmesi gibi sürdürülebilirliÄŸi olmayan politikalarla devam edemeyeceÄŸi açıktır.
Bu nedenle markalaÅŸma, kurumsallaÅŸma, verimlilik, maliyet analizi, finans ve risk yöntemi, Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri konularında uzmanlaÅŸmak, nitelikli ve yetkin kadrolarla çalışmak; kısa vadeli eylem ve kararların küçük getirilerinin cazibesi ile geleceÄŸin büyük kazançlarını kaybetmemek gerekiyor.
2019 yılında Erse Kablo olarak ihracat pazar hedeflerinize yönelik nasıl bir strateji izleyeceksiniz? Ä°lk çeyrek izlenimlerinizi paylaÅŸabilir misiniz?
2019 yılının ilk üç ayını deÄŸerlendirdiÄŸimizde; sektörel olarak kablo ihracatının arttığını fakat kablo ortalama birim fiyatının aÅŸağı geldiÄŸini, yani katma deÄŸerin azaldığı gibi bir veriye sahibiz. DiÄŸer taraftan tahsilat devir hızları da düÅŸme eÄŸiliminde, bu da bize ortalama vadelerin ve tahsilat sürelerinin uzadığı gibi sonuca ulaÅŸtırıyor. Yurtiçi pazar paylarındaki daralmanın konjonktürel sonucu olarak firmaların ihracat pazar paylarını arttırabilmek ve ihracat yapmaya baÅŸlamak adına sektör genelinde tavizkar bir politikaya yönelim olduÄŸunu anlıyoruz.
Bu noktada bir tespitte bulunmak isterim. Malumunuz kablo üreticileri ekseninde baktığımızda kuruluÅŸu yüz yılı aÅŸkın birçok uluslararası kablo üreticisi mevcuttur. Ülkemiz özelinde deÄŸerlendirdiÄŸimizde ise kablo sektörünün henüz genç-orta yaÅŸlarında olduÄŸunu gözlemliyoruz.
Ülkemizin ana pazarı Avrupa’dır. Buradaki kablo üreticilerinin bir kısmının bir süre sonra üretimden çıkarak büyük distribütörlere ve toptancılara evrimleÅŸtiÄŸini veya üretimlerini sadece özel ve katma deÄŸer yaratan ürün gruplarına yönelttiklerini görüyoruz.
Buradaki ana tedarikçi rollerinden birini ise Türk kablo sektörü üstlenmiÅŸtir. Fakat sektörümüzde her 4-5 yılda bir, birçok kablo üreticisinin mali zorluk içerisine girdiÄŸini, satıldığını ya da iflas ettiÄŸini söylersek yanılmış olmayız. Hatta bu ÅŸirketler içinde çok üzücü bir gerçek olarak zamanının rekortmen, ödüller alan kablo üreticileri de vardır. Bu firmalardan kablo tedarik eden global distribütör ve toptancıların iÅŸletme yaÅŸamlarını çok uzun süredir devam ettirdiÄŸi, kaynakların yani üreticilerin hiç eksilmediÄŸi; gidenlerin yerine sürekli yenilerin geldiÄŸi, devir daim eden bir düzen olduÄŸu görülebilir.
Bu eksende düÅŸünürsek, biz kablo sektöründe çalışanlar olarak bir ÅŸirketin yaÅŸamını sonlandırması noktasında asla konuya bir rakibimiz azaldı gözüyle bakmıyoruz. Aksine paydaÅŸlarımız olarak gördüÄŸümüz diÄŸer üreticilerle bir güç birliÄŸi ve sürekli iletiÅŸim halinde olmamız gerektiÄŸine inanıyoruz. Çünkü, artık ÅŸirketlerin ortada olmasa da sektöre bıraktıkları hasarlar kalıcı oluyor. DüÅŸen fiyatlar tekrar yükselmiyor, uzayan vadeler ise bir daha kısalmıyor.
Bizim oluÅŸturduÄŸumuz strateji en baÅŸta belirttiÄŸim gibi belirli bir plan dahilinde sürdürülebilir ve kaliteli bir büyümeyi içeren; fizibilite ve analizlere dayanan, verimlilik odaklı, pazarlama, iÅŸ geliÅŸtirme, ürün tutundurma ve fiyatlama faaliyetlerini iÅŸletmenin tamamını kapsayacak ÅŸekilde “sistem” odaklı bir yapı içeriyor.
Ä°ÅŸletmelerin yaÅŸam döngüsünde, sürekli dikey yükselen bir büyüme ivmesi yakalayabilmesi mümkün deÄŸil, burada önemli olan trend en yüksek noktaya çıktıktan sonra düÅŸme eÄŸilimine girdiÄŸinde yeni bir yaÅŸam döngüsü yaratarak parabolik eÄŸrilerle büyümeyi sürdürülebilir kılmaktır.
Bu bakış açımız ve stratejimizle; 2019 yılının ilk çeyreÄŸinde de faaliyetlerimizin sonuçlarını almaya devam ediyoruz. Bu kapsamda ihracat gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz ülke sayısını 50’nin üzerine taşıdık, ÅŸirket içi satış payımız %65’in üzerinde, Ä°MMÄ°B verilerine göre kablo ihracatı gerçekleÅŸtiren firmalar arasında ise 10. sıraya yükseldik. Ä°hracattaki yolumuza istikrarlı bir ÅŸekilde devam ediyoruz.
Sistemi merkeze alan bir stratejiniz olduÄŸundan bahsettiniz bu konuda; kalite, Ar-Ge, üretim, lojistik ve pazarlama gibi departmanlarınızla birlikte nasıl bir ortak yol izliyorsunuz?
Erse Kablo olarak. 25.000 m² alan üzerine kurulu, 20.000 m² kapalı alanı olan Silivri’deki tesislerimizde üretim gerçekleÅŸtiriyoruz. Bunun yanında 5.000 m² kapalı alanda lojistik merkezimiz mevcut.
Yangına dayanıklı zayıf akım ve güç kabloları, koaksiyel, sinyal kontrol, kumanda , haberleÅŸme, veri iletiÅŸim ve kumanda kablolarının yer aldığı geniÅŸ bir ürün gamında hizmet veriyoruz.
Yangına dayanıklı ürün gruplarında Ervital ve Firesafe, kumanda kabloları grubunda Erflex, lan kabloları grubunda Erline markalarımız mevcut.
Entegre Yönetim Sistemi’ni uyguluyoruz ve bu çerçevede oluÅŸturulan ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001 yönetim sistemlerimizi çok uzun süreden beridir belgelendirmiÅŸ durumdayız. Ulusal ve uluslararası standartlar kapsamında “TSE, VDE, LPCB, Gümrük BirliÄŸi Sertifikası, Rusya Yangın Sertifikası, LR, BV, RINA, ABS, DNV, REACH, RoHS, CE (LVD, CPR) ve SASO” normlarında ürün belgelerine sahibiz.
BahsetmiÅŸ olduÄŸum tüm bu unsurlar büyük bir sorumluluÄŸu da beraberinde getiriyor. Ulusal ve uluslararası standartlar, yasalar ve mevzuatlar doÄŸrultusunda ürün üretimini; sürekli eÄŸitim ve farkındalık saÄŸlayarak iÅŸbirliÄŸi ve dayanışmanın öne çıktığı bir çalışma ortamı oluÅŸturmayı, insani gereklilikleri sosyal sorumluluk bilinci ile uygulamayı bir zorunluluk olarak görüyoruz.
Bu kapsamda ortaya çıkan ürün, hizmet ve kalitenin sürdürülebilirliÄŸini tüm organizasyonumuzla saÄŸlamak ve ERSE markasını güvence altına almak adına birçok faaliyet yürütüyoruz.
GeçtiÄŸimiz yıl Ar-Ge Merkezi’mizi devreye aldık, üretimini gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz kablolara ait tüm testleri iÅŸletmemiz bünyesinde yaptığımız; modern cihazlarla donatılmış laboratuvarlara, test ekipmanlarına sahibiz. Ciddi bir yatırım maliyetiyle kendi CPR laboratuvarımızı kurduk, yeni Yapı Malzemeleri YönetmeliÄŸi(CPR) çerçevesinde tüm gereklilikler fabrikamız dahilinde gerçekleÅŸtiriliyor.
Pazarlama departmanımız; tüm bu faaliyetler kapsamında vücut bulan sinerjinin kurumsal çizgimize, imajımıza yansıtılması ve marka algısının doÄŸru yönetilmesi noktasında, pazarlarımız için yalın bir çerçeve içinde çok etkili ürünler ortaya koyuyor.
Kataloglarımız, firma profilimiz, ürün demolarımız, panolarımız, promosyon malzemelerimiz, web sitemiz gibi bir çok pazarlama donesi anlamlı bir kurumsal bütünlük içerisinde iÅŸ ortaklarımızın hizmetine sunuluyor.
Erse Kablo’nun kalite ve hizmet anlayışına yönelik müÅŸterilere yaklaşımlarınızda nasıl bir yol izliyorsunuz? Kablo sektöründe kalite bilincinin yerleÅŸmesi için sektörde pek çok firma onaylı Ar-Ge Merkezi kuruyor. Ancak buna raÄŸmen piyasada standart dışı kablo çok yüksek oranda satılıyor. Bu konu dış müÅŸteriler açısından nasıl deÄŸerlendiriliyor?
Kablo sektöründe yer aldığım uzun yıllar boyunca, geliÅŸen kalite bilincinin talep ve arz noktalarındaki tüm aÅŸamalarına ÅŸahitlik etmiÅŸ bir yönetici olarak; 10 yıl öncesine göre deÄŸerlendirdiÄŸimde çok yol kat edildiÄŸini ifade edebilirim.
Buna raÄŸmen halen kalite konusu sektörün baskılayıcı unsurları ve özellikle kalifiye insan varlığı eksikliÄŸi nedeniyle halen istenilen noktada deÄŸil. Türk Dil Kurumu güncel Türkçe sözlüÄŸe baktığımızda kalitenin anlam karşılığı olarak karşımıza “nitelik” çıkıyor. Bunun yanında farklı kaynaklarda yapılmış olan birçok tanım da mevcut. Ä°ÅŸte bu kadar yoruma açık bir konuda öncelikle öznel olmayan bir tanımlama yapmak, ihtiyaç arz ediyor.
Kaliteyi, ”yapısal karakteristiklerin ÅŸartları karşılama derecesi” olarak ele alırsak, kelimenin başına gelen; üstün, çok, az, fevkalade gibi sıfatların anlamsızlaÅŸtığını görüyoruz. Bu tanım ışığında; kalite kavramının kablo üretiminde standartlara uygunluk olarak ele alırsak, ürünleriniz ya kalitelidir ya da deÄŸildir. Bu baÄŸlamda ürünleri kullanan kiÅŸilerin ilk beklentisi ihtiyacı karşılamasıdır. Bu baÄŸlamda kablo mühendislik uygulamaları kapsamında bile çok spesifik ve bilinmeyen bir konu olduÄŸundan; kalite noktasında algı kablonun uygulama ve döÅŸeme kolaylığı, takiben devre bütünlüÄŸünü saÄŸlama yani çalışıp çalışmama noktasında oluÅŸmaktadır. Oysa ki kablo üretimi tecrübe ve uzmanlık gerektiren bir iÅŸtir. Kablonun kalitesi uzun yıllar içerisinde çalışma devamlılığını saÄŸlaması ve muhteviyatının gerekli olduÄŸu anlarda ÅŸartlarını karşılama derecesi ile ilgilidir. Örnek olarak; yangına dayanıklı kablolarda, kablonun iÅŸlevini yerine getirip getirmediÄŸi yalnızca bir yangın anında ortaya çıkmaktadır. Zehirli gaz ve duman çıkarmayan halojensiz kablolarda da keza aynı durum söz konusudur.
DiÄŸer bir dezavantajda kablonun görünürlüÄŸünün olmaması yani sıva altı kullanılan bir ürün olmasıdır. Bir alışveriÅŸ merkezine girdiÄŸinizde maÄŸazaların ışıkları ve görsel ürünlerin cazibesi gözlerimizi kamaÅŸtırır. Oysa her türlü yaÅŸam merkezi baÅŸtan baÅŸa kablo ile donatılmıştır. Bu açıdan kablo aslında hayatın kendisidir ve her alanındadır. DüÅŸünün ki bir tehlike altında, insanlar kablo yapılandırılması nedeniyle acil aydınlatma ışıklarının çalışmayacağını, yangın tedbir sistemlerinin devreye girmeyeceÄŸini düÅŸünselerdi orada olmayı ne kadar tercih ederlerdi? Veya iÅŸletme sahipleri yapılarında çok uzun yıllar güvenle kullanabilecekleri kablolar yerine kısa bir sürede tamir, deÄŸiÅŸiklik gerektiren; kısa devre ve benzeri nedenlerle iÅŸ kayıpları dâhil olmak üzere birçok risk içeren kablolar kullanıldığını bilseler, tercihlerine nasıl yön verirlerdi?
Bu nedenle Erse ürünlerinin kalitesi, hammadde girdilerinden üretimine, paketlemesinden sevkiyatına kadar her aÅŸamada kalite belgeleri, entegre yönetim sistemleri ve yönetim anlayışı ile güvence altına alınmıştır. DiÄŸer taraftan üretimini gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz tüm kablolar “Ürün Sorumluluk Sigortası” ile 20 milyon Euro’ya kadar garanti kapsamındadır.
Bu aÅŸamada kabloda kalite eÅŸittir standart ve sürdürülebilir ürün noktasında mutabık kaldıysak; farklı olma ve tercih edilme kriterimiz üstün müÅŸteri hizmetleridir.
Erse olarak, Ä°ngiltere, Almanya olmak üzere tüm Avrupa; Asya, OrtadoÄŸu ve Körfez Bölgeleri’nde 50’den fazla ülkeye ihracat yaptığımızı ifade etmiÅŸtim. DiÄŸer taraftan Ä°stanbul Merkez Ofisimiz baÅŸta olmak üzere, Ankara, Bursa, Ä°zmir, Samsun, Adana Bölge Satış Temsilcilikleriyle beraber, yurtiçindeki güçlü bayi sistemi yapısıyla yaygın ve geniÅŸ bir satış ağına sahibiz.
Öncelikle müÅŸteri hizmetleri ve pazarlama faaliyetlerimiz açısından; izlediÄŸimiz deÄŸil izlemediÄŸimiz yol hakkında bilgi vermek isterim. Rakiplerimizin çalışmış oldukları firmaları ÅŸirket portföyümüze daha ucuz fiyat, daha uzun vade ve verimsiz taleplerini kabul etmek gibi bir strateji izlemiyoruz.
“MüÅŸteri halen iÅŸ hayatının en önemli ve deÄŸerli unsurudur. Öyle kalmaya da devam edecektir. Ä°lk tercih kriterinin bahsetmiÅŸ olduÄŸum sebeplerden ötürü fayda deÄŸil fiyat olduÄŸu bir sektörde biz satış yöneticilerinin görevinin piyasadaki optimum fiyatı ve potansiyeli belirlemek; bu fiyat ve potansiyelin iÅŸletme ÅŸartlarına en uygun ve efektif ÅŸekilde kullanılması yönünde kararları vermek olduÄŸuna inanıyorum.”
Ürün gruplarında sadeleÅŸme ve uzmanlaÅŸma saÄŸlayarak; verimlilik, maliyet analizi ve iyileÅŸtirme faaliyetleriyle; finans ve risk aynı zamanda stok ve gider yönetimi yaparak sektörün en zorlayıcı unsuru olan kârsızlığı; üretimde hız, hizmette üstünlük ve kalitede standartlaÅŸma saÄŸlayarak katma deÄŸere dönüÅŸtürebilmek gerekiyor.
Biz çalıştığımız ÅŸirketlere müÅŸteri gözüyle deÄŸil birlikte büyüyebileceÄŸimiz, geliÅŸebileceÄŸimiz ve kazanabileceÄŸimiz iÅŸ ortakları gözüyle bakıyoruz. Bu baÄŸlamda iÅŸ ortaklarımızla organik baÄŸ kurarak fiyat, hizmet ve kalite denkleminde karşılayamayacağımız efektif olmayan talepler karşısında alternatif hizmetler ve seçenekler de sunarak, güçlü baÄŸlara dayanan bir çözüm ortaklığı geliÅŸtiriyoruz.
Düzenli olarak gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz online müÅŸteri memnuniyet anketleri ile ölçümlediÄŸimiz hizmet ve ürün kalitemiz hakkında almış olduÄŸumuz geri bildirimler gayet mutluluk verici. Bu verilerden hareketle markamızın farklı bir konumda olduÄŸunu ve tam olarak Avrupalı bir üretici olarak kabul edilerek, algılandığımızı rahatlıkla ifade edebilirim.
Yorum Yazın