BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Ä°çiÅŸleri Bakanı BeÅŸir Atalay'la ile görüÅŸmeyi reddeden CHP ve MHP'yi sert bir dille eleÅŸtirirken meselenin kalıcı olarak çözümü, kardeÅŸlik ikliminin yeniden tesisi için bu çalışmayı sürdürdüklerini ve sürdüreceklerini söyledi.
BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Ä°çiÅŸleri Bakanı BeÅŸir Atalay'la ile görüÅŸmeyi reddeden CHP ve MHP'yi sert bir dille eleÅŸtirirken meselenin kalıcı olarak çözümü, kardeÅŸlik ikliminin yeniden tesisi için bu çalışmayı sürdürdüklerini ve sürdüreceklerini söyledi. ErdoÄŸan, TBMM'deki tarihi konuÅŸmasında 25 yıllık sorunun en büyük acısını yüreÄŸinde yaÅŸayan annelere seslendi:
“Anamuhaletef ile diÄŸer muhalefet partisine mektup gidiyor ve anında ret cevabı geliyor. Hani bunlar uzlaÅŸmadan yanaydı, hani bunlar bu ülkeden mutabakattan yanaydılar? Bu meselede mutabakatın olma-yacak da bu çözüm aramak olmayacak da nerede çözüm arayacaksınız, söyler misiniz?”
HANGÄ° YÜREK DAYANIR
“Evlat acısından daha büyük acı yok. Allah hiç kim-seye bunu yaÅŸatmasın. Hiç kimsenin ocağına bu acıyı düÅŸürmesin. Son 25 yılda Türkiye'nin doÄŸusunda, batısında, kuzeyinde, güneyinde nice annelerin, çalan her telefonda yürekleri aÄŸzına geldi. Elleri telefona uzanırken, hasret gidermekle ÅŸahadet haberini almak arasındaki derin uçurumda kalmıştır. Bunu gittim bir evde yaÅŸadım. 'OÄŸlum dün beri aradı. Anne ben ÅŸu anda bir yola çıktık, gidiyoruz. Dua et, ama ÅŸahadeti de özlüyorum 24 saat sonra oÄŸlumun haberini aldım...' Tabii, göÄŸsündeki cebinden çıkmış olan emanetleri, bana gösterdiklerinde de benim de dünyam sarsıldı. Hangi annenin yüreÄŸi dayanır buna?”
MUNZUR GÄ°BÄ° KALDILAR
“Yaklaşık 30 yıldır nice anne, telefonun başında AÄŸrı Dağı gibi, Munzur Dağı, Cudi Dağı gibi, Erciyes Dağı gibi, Kaçkar Dağı gibi olduÄŸu yere yığılıp kaldı. Hep bunu yaÅŸadılar. Babaların göz yaÅŸları ise sel olup içlerine aktı.”
ANNENÄ°N SÄ°YASETÄ° YOKTUR
“Annenin ideolojisi yoktur, annenin siyaseti yoktur, saÄŸcılığı, solculuÄŸu yoktur. OÄŸlu her ne sebeple hayatını kaybetmiÅŸ olursa olsun, Yozgat'taki anne ile Hakkari'deki anne, oÄŸullarının başında aynı duayı edi-yorsa, evladı için Yasin ve Fatiha okuyorsa, cemaat aynı kıbleye dönüyorsa, burada çok ciddi bir yanlış olduÄŸu ortadadır. Bu süreçten hiçbir tarafın kazançlı çıkmayacağı aÅŸikardır. Ama kaybedenin Türkiye olduÄŸu, kaybedenin vatanımız olduÄŸu, kaybedenin milletimiz olduÄŸu, ülkemizin geleceÄŸi olduÄŸu aÅŸikardır. Kaybedenin anne-ler olduÄŸu, babalar olduÄŸu aÅŸikardır. Åžehit anneleri, buyurun, Diyarbakır'da bir araya gelip kucaklaÅŸabiliyor da ama birilerine bakıyorsunuz ki onlar bu buluÅŸmadan rahatsız oluyorlar.”
Tarihi konuÅŸmayı gözyaşıyla dinlediler
AK Parti'nin niyetinin samimi olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan ÅŸöyle konuÅŸtu: “Ben bu sürecin çok yakınımızda olduÄŸuna bütün kalbimle inanıyorum. Gencecik fidanlarımızın, ana kuzularının sararıp solmasına, artık tahammülümüz yok. Biz artık Botan Çayı'nda serinlemek, Zap suyu gibi coÅŸmak, Dicle, Fırat, Murat gibi barışa kardeÅŸliÄŸe akmak istiyoruz. Türkiye'yi ayaÄŸa kaldırma projesini hep birlikte baÅŸaracağız” diye konuÅŸtu. ErdoÄŸan'ın ÅŸehitleri anlatan sözleri üzerine baÅŸta Arınç olmak üzere bazı milletvekilleri gözyaÅŸlarına hakim olamadı.
Türkiye'nin demokrasi tarihini yazanların, AK Parti'nin, demokrasiyi muhafaza etmek ve yüceltmek noktasında verdiÄŸi kararlı mücadeleyi, altını kalın çizgilerle çizerek tespit edeceklerini ifade eden ErdoÄŸan, “AK Parti'nin 8 yıldır tek başına verdiÄŸi demokrasi mücadelesi sayesinde artık, hiç kimse demokrasiye gölge düÅŸürme, demokratik rejimi zafiyete uÄŸratma, hukuk sistemini karanlık tünellere sokma cüretini gösteremeyecektir” dedi.
KÄ°M NÄ°FAK TOHUMLARI EKTÄ°
ErdoÄŸan çok önemli açıklamalar yaptığı konuÅŸmasında, “Türkiye enerjisini, bütçesini, kazanımlarını, huzurunu, refahını, gencecik fidan gibi delikanlılarını teröre kurban etmeseydi, bugün nerede olurdu?” diye sordu. ErdoÄŸan sorularını ÅŸöyle sıraladı: “Türkiye'nin bugün demokrasiyle elde etmiÅŸ olduÄŸu standartları bundan 10, 20, 30 yıl önce elde etmiÅŸ olsaydık, Türkiye bugün hangi seviyelerde olurdu, bunun hesabını yaptık mı? Türkiye, çetelerle, mafyayla mücadelesini ertelemesiydi, faili meçhullerin üzerine örtmeseydi, hukuk ve demokrasiyi iÅŸletseydi acaba bugün nasıl bir ülkede yaşıyor olacaktık? Bu soruları çoÄŸaltarak sormanızı istiyorum. Milletçe sormamızı istiyorum. Ne oldu, nerede yanlış yapıldı? Binlerce yıllık dostluÄŸumuzun, akrabalığımızın, kardeÅŸliÄŸimizin kopacağına, çökeceÄŸine, çürüyüp, bozulabileceÄŸine kim nasıl inanma cüretini gösterdi de aramıza nifak tohumları ekme gayretine girdi?”
ErdoÄŸan'dan yeni dönemin manifestosu
“Türkiye'nin zenginliÄŸi olarak gördüÄŸümüz tüm farklılıklarını birbirinden ayırmak, birbirine rakip ve düÅŸman göstermek kimin haddinedir? Selahattin Eyyubi'nin sancağı altında Kudüs'ü fethederek, orayı bir barış ve huzur ÅŸehrine çeviren ordunun neferleri biz deÄŸil miydik? Çaldıran'da Sultan Selim'in ordusunda birbirine kardeÅŸ olan biz deÄŸil miydik? Yemen'de, Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, Kutülamare'de vatan topraklarını birlikte savunan, birlikte ÅŸehit ve gazi olan biz deÄŸil miydik? KurtuluÅŸ Savaşı'nın kahraman evlatları hep birlikte biz deÄŸil miydik, Cumhuriyeti kuran ve ortak deÄŸerler etrafında yücelten bizler deÄŸil miydik? Ä°stiklal Marşı'nı dinlerken hepimiz yüreÄŸi kabarmıyor mu? Yemen Türküsü'nü dinlerken hepimizin gözleri yaÅŸar mıyor mu?”
NEŞET ERTAŞ VE ŞİVAN PERWER
“Fuzuli'nin ÅŸiirleri nasıl ruhumuza hitap ediyorsa, Ahmedi Hani'nin dizeleri de aynı ÅŸekilde bizi duygulandırmıyor mu? NeÅŸat ErtaÅŸ, 'Gönül Dağı' dediÄŸi zaman her birimizin tüyleri ürperiyor. Åživan Perver, 'Halepçe', 'Hazal' dediÄŸinde gönül dünyamızın derinliklerine dalıyoruz. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaşı Veli, KaracaoÄŸlan, Pir Sultan Abdal bu toprakların mayasını yoÄŸururken Cudi'nin, Munzur'un eteklerinde dolaÅŸan dengbejler de aynı topraklara, aynı kardeÅŸlik mayasını atıyor. Horon bizim horonumuz, zeybek bizim zeybeÄŸimiz, halay bizim halayımız, zılgıt bizim zılgıtımız, bizi birbirinden ayırmak kimin haddine? Bizim kardeÅŸliÄŸimize kastetmek kimin haddine? Bizi birbirimize düÅŸürmek, düÅŸman eylemek kimin haddine? Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaÅŸlarını birbirine ayrı gayrı görmek, kimin haddine? Bu ülkede, Türkiye Cumhuriyeti vatandaÅŸlığı üst kimliÄŸi altında yer alan her etnik kökendeki insan, Türk'üyle, Laz'ıyla, Kürt'üyle, Çerkez'iyle, Gürcü'sü ile bizim kardeÅŸimizdir. Buna kimse gölge düÅŸüremez.”
Edepsizliğin hesabını MHP tabanı da soracak
Ä°çiÅŸleri Bakanı Atalay'ın koordinasyonunda bir 'sürecin' devam ettiÄŸini belirten ErdoÄŸan MHP ve CHP'nin kapıları kapatmasına tepki gösterdi: “Bir paketten bahsetmiyoruz. Bir süreç... Ama dün anamuhaletef ile diÄŸer muhalefet partisi, her ikisine mektup gidiyor ve anında ret cevabı geliyor. Bizi adeta vatan haini olarak ilan eden Sayın Bahçeli'ye cevap verecek deÄŸilim. Ä°nanıyorum ki MHP'nin kendi içindeki mensupları bile onun bu yaklaşımından rahatsızdır. Güz kongresinin hazırlığı içerisinde, bu hezeyanlara girmesi yanlıştır. Bizim vatan sevgimizi bir defa ölçebilecek ne kalitededir ne kariyerdedir. CHP'nin de sayın liderine burada cevap verecek deÄŸiliz. Ancak, 2 lidere de tavır belirleme noktasında aceleci davrandıklarını, bu ÅŸekilde çözümden deÄŸil, çözümsüzlükten yana bir tavır içine doÄŸru sürüklendiklerini hatırlatmak isterim.” ErdoÄŸan, MHP Grup BaÅŸkanvekili Vural'ın hakaretlerinin hesabını bizzat MHP tabanının soracağını söyledi.
NorÅŸin'i eleÅŸtiren açıp Nutuk kitabına baksın
B aÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan, 'CumhurbaÅŸkanımızı, Bitlis'te Güroymak Ä°lçesi'yle alakalı 'NorÅŸin' dedi diye eleÅŸtirdiler. Aç o zaman Atatürk'ün Nutuk kitabını o kitabın içinde NorÅŸin sakinlerine nasıl hitap ettiÄŸini gör' dedi. ErdoÄŸan, baba ocağı Rize'nin Güneysu ilçesine geliÅŸinde, toplanan hemÅŸehrilerine seslendi. "Bizi bu ülkede ayrımcı olarak, bölücü olarak niteleyenler önce aynaya baksınlar' diyen ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu: "Kendileri bölücünün ta kendisidir. Bu ülkede, belli bölgelere gidemezler, belli illere gidemezler. Biz hamdolsun 81 ilin 81'inde de varız, onlar gidemezler. Kimyaları bozuk. CumhurbaÅŸkanımızı, Bitlis'te Güroymak ilçesiyle alakalı 'NorÅŸin' dedi diye eleÅŸtirdiler. Aç o zaman Atatürk'ün Nutuk kitabını o kitabın içinde NorÅŸin sakinlerine nasıl hitap ettiÄŸini gör. 'NorÅŸin' diyor, 'NorÅŸin halkı' diyor." Anaların gözyaÅŸlarının dineceÄŸini söyleyen ErdoÄŸan, "Artık kara haberler duymak istemiyoruz. Onun için de inÅŸallah gözyaÅŸlarını durdurmak ve bu ülke insanını birbiriyle kucaklaşır hale getirmek için bu maratonu sürdüreceÄŸiz' dedi.
YENÄ°ÅžAFAK
Yorum Yazın