'Zamanın Kudüs'ü Kudüs'ün Zamanı' Seyirciyle Buluştu
DİĞERCumhurbaşkanlığı himayesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle Kudüs Platformu tarafından hazırlanan sahne gösterisi, Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi
Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle Kudüs Platformu tarafından hazırlanan "Zamanın Kudüs'ü Kudüs'ün Zamanı" adlı dramatik sahne gösterisi seyirciyle buluştu.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleriyle hayata geçirilen projenin gösterimi, birçok davetlinin katılımıyla Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu'nun da katıldığı etkinlikte konuşan Kudüs Platformu Başkanı Belkıs İbrahimhakkıoğlu, bu sene Kudüs'ün çeşitli vesilelerle çok sık konuşulduğunu söyledi.
İbrahimhakkıoğlu, Kudüs'ün bir hak ve batıl davası olduğuna işaret ederek, "Kudüs'ün bizim dünyamızdaki yeri, doğuşumuzdan itibaren başlar. Çünkü Kudüs çocukluğumuzdan beri dinlediğimiz peygamber kıssalarına mekan olmuş, mukaddes bir şehirdir. Hemen hemen bütün peygamberlerin yolu Kudüs'ten geçmiştir. İlahi mesajların taşıyıcısı olan peygamberler, insanları o topraklara, insanlığı bire, birliğe davet eden hikayelerini emanet etmişlerdir." diye konuştu.
Kudüs'ün içinde bulunduğu durumun anlatılması gerektiğini belirten İbrahimhakkıoğlu, "Bir şehrin ruhunu hissetmek için onun topraklarına ayak basmak, taşlarına dokunmak, havasını teneffüs etmek lazım. Hamdolsun bize de 2015 yılında nasip oldu. Kutsallığı Hakk katında belirlenmiş olan bu şehri yakından görmek, bir yandan sevgiliye kavuşmanın heyecanını duyururken, bir yanıyla da bizlere çilesinin hesabını sorar gibiydi." ifadelerini kullandı.
Kudüs Platformu Başkan Yardımcısı Zeynep Türkoğlu da Kudüs üzerine yapılmış en büyük gösteriyi hayata geçirdiklerini aktardı.
Türkoğlu, Kudüs'ün tarih boyu birçok acıya tanıklık ettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Kudüs'ün gerçek olduğunu ne kadar biliyorsak, onun barış şehri olduğunu da insanlık cevherinin orada bulunduğunu da orada parladığını ve parlayabileceğini de öyle kesin biliyoruz. Çok uzaktaki veya gerçekleşmesi imkansız bir hayalden bahsetmiyoruz. Zamanında Kudüs, bugün temenni olarak ne söylüyorsak o idi. Tarihin gerçeğini Kudüs biliyor, tarihe Kudüs şahit. Şahitlik eden mesuldür. Biz de Kudüs'ün bugününü biliyoruz, biz de bundan mesulüz."
200 kişi görev aldı
Sultan 2. Abdülhamid Han dönemiyle başlayıp aynı dönemle sona eren gösteride, Kudüs'ün manevi kimliğini yaşatmış Hz. Ömer, Selahaddin Eyyubi ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinden kesitler sunuldu.
Genel Sanat Yönetmenliğini Murat Salim Tokaç ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Nejat Birecik'in üstlendiği gösteride, Devlet Tiyatrosu sanatçıları rol aldı. Özge Dilek tarafından yazılan ve teknik ekiple birlikte yaklaşık 200 kişinin görev aldığı etkinliğin tiyatral anlatımı, ışık, ses ve video gösterileriyle zenginleştirildi.
Drama yönetmenliğini Koray Aydın'ın, koreografisini Pınar Ataer'in yaptığı "Zamanın Kudüs'ü Kudüs'ün Zamanı", "video mapping" yöntemiyle gerçek ve sanal görüntü harmanlanarak sahneye aktarıldı.
Dekor ve kostümünde Candan Günay Tuna imzası bulunan gösterinin sonunda, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ve gösteri ekibine, Belkıs İbrahimhakkıoğlu tarafından çiçek takdim edildi.
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu: Kudüs'te taş üstüne taş koymaya devam ediyoruz
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, insanlığın hayrına projelerle Kudüs'te taş üstüne taş koymaya devam ettiklerini belirterek, TİKA Kudüs Ofisinin, işgal altında bulunan Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da toplam 71 projeyi hayata geçirdiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, İslam kelimesinin, barış, huzur ve esenlik anlamına gelen "Silm" kökünden türetildiğini belirterek, "Dünyanın huzuru bu medeniyetten geçer. Bunu görmezden gelenler kaybetmeye mahkumdur. Bizler Türkiye olarak bu medeniyete yaraşır şekilde hakkı savunmaya, hakkı söylemeye devam edeceğiz. Zulüm ve adaletsizliğin gece karanlığı gibi mazlum halkların üzerine çöreklendiği zamanda, zaman senin, sen zamanınsın Kudüs." dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kudüs Platformu tarafından hazırlanan "Zamanın Kudüs'ü Kudüs'ün Zamanı" adlı dramatik sahne gösterisi, Haliç Kongre Merkezi'nde seyirciyle buluştu.
Gecede konuşan Çavuşoğlu, insanlık tarihinin sessiz ve kederli tanığı olan Kudüs'ün, üç semavi din için de kutsal bir şehir olduğunu vurgulayarak, bu önemine karşılık tarih boyunca belli dönemler dışında yeterli ihtimamla korunmasının mümkün olmadığını söyledi.
Çavuşoğlu, tarihte 2 defa yok olan Kudüs'ün, 23 defa işgal edildiğini, 52 defa saldırıya uğradığını, 44 defa ele geçirilip, tekrar kurtarılmış yeryüzünün en kadim şehri olduğunu dile getirdi.
"Nice peygamberin kutsal yurdu, Selahaddin'in amentüsü, Yavuz'un iftiharı, Hz. Davud'un rüyası, ilk kıblegah, Selam Yurdu olan Kudüs'ün, ne yazık ki Filistinlilerin kanı, kadınların ve çocukların gözyaşı ile anılır olduğunu" belirten Çavuşoğlu, "Selahaddin Eyyubi'den, Yavuz Sultan Selim'e, şanlı fatihlerinin muzaffer kılıçlarının gölgesinde barış, huzur, adalet ve hoşgörü içinde yaşayan Kudüs, bugün adeta bir yeryüzü cehennemine döndürülmek isteniyor. Yeryüzünün incisi, yerin göğe en yakın olduğu avlusu, binlerce yıldır rahmet ve bereketin yağdığı Kudüs üzerine oynanan oyunlar asla başarılı olamayacaktır. Kudüs'ü cehenneme döndürmek isteyenlerin hevesleri kursağında kalacaktır." diye konuştu.
ABD'ye boyun eğmeyen 128 ülke
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, Türkiye'nin ahuvah içinde Kudüs için ağlamakla yetinen bir ülke olmadığını, aksine son krizde ilk andan itibaren etkin bir şekilde bu süreçte rol oynadığına vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilindiği üzere İslam aleminin yanı sıra çatışma istemeyen tüm kesimlerin umudu haline gelmiş Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem başkanı olarak ilk andan itibaren ülke liderleri ile telefon diplomasisi gerçekleştirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimiyle İstanbul'da toplanan İİT Zirvesinde, Doğu Kudüs Filistin Devleti'nin başkenti ilan edilmiştir. Ardından Birleşmiş Milletler'de (BM) ABD'nin tüm tehditlerine rağmen 193 ülkenin 128’i Kudüs tasarısına destek vermiştir. Kudüs'ü İsrail'e başkent yapma hayallerine kapılmış ABD'ye boyun eğmeyen 128 ülke, Kudüs'ün nihai statüsüne BM kararları çerçevesinde yürütülecek müzakereler sonucunda karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bizler günümüzün çağdaş dünyasını adalet üstüne kurmaya ve geliştirmeye kararlıyız. Aksi takdirde tüm insanlık kaybeder. Bizim gönlümüz insanlığın kaybından yana değil kazancından yanadır. İnsanlığın kazancı için Nuri Pakdil'in dizelerinde dediği gibi, 'Yürü kardeşim, Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin.' Kudüs'e göz dikenler bilsin ki, Kudüs'ün ve Kudüs aşıklarının gücü hiç tükenmeyecektir. "
"Kudüs'te taş üstüne taş koymaya devam ediyoruz"
İnsanlığın hayrına projelerle Kudüs'te taş üstüne taş koymaya devam ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, 2005'te açılan TİKA Kudüs Ofisinin, çoğu işgal altında bulunan Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da toplam 71 projeyi hayata geçirmeyi başardığını söyledi.
Bunlar arasında Mescid-i Aksa Külliyesinde bulunan ve altın kaplamalı Kubbetu's Sahra'nın kubbesinin ve hilalinin restorasyonu, Kudüs Üniversitesi 400 öğrencilik kız yurdu projesi, 1967'de Doğu Kudüs'ü işgaliyle sona eren Nebi Musa Şenliklerinin yeniden yapılmaya başlanmasının bulunduğunu aktaran Çavuşoğlu, Gazze'nin bombalanması sonrasında evi yıkılanlar için inşa edilen 320 konutun teslimi ve diğer projeleri önemsediğini kaydetti.
Çavuşoğlu, 2017 itibarıyla Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı'nın, AK Parti Hükümetleri boyunca bin 89 Filistinli öğrenciyi Türkiye'de misafir ederek okuttuğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Vakıflar Genel Müdürlüğümüzden halen burs almakta olan Filistinli öğrencilerin sayısı da 50 kadardır ve sayıları her geçen yıl artmaktadır. Mirac'ın anahtarı, göklerde kurulup yeryüzüne indirilen mübarek şehir için herkes sussa da biz susmayacağız. Kudüs için aktif bir şekilde konuşmayı sürdüreceğiz. Biz Kudüs için konuşurken, sadece İslam aleminin değil diğer din mensuplarının da yüreklerinin ferahladığını görüyoruz. Zira kadim medeniyetimiz farklılıkları zenginlik olarak gördüğünden tüm mazlum ve mağdurların umudu olmuştur. Allah tüm İslam alemine birlik ve dirlik nasip etsin, muhabbetimizi baki kılsın. Bakın İslam kelimesi, barış, huzur ve esenlik anlamına gelen 'Silm' kökünden türetilmiştir. Dünyanın huzuru bu medeniyetten geçer. Bunu görmezden gelenler kaybetmeye mahkumdur. Bizler Türkiye olarak bu medeniyete yaraşır şekilde hakkı savunmaya, hakkı söylemeye devam edeceğiz. Zulüm ve adaletsizliğin gece karanlığı gibi mazlum halkların üzerine çöreklendiği zamanda, zaman senin, sen zamanınsın Kudüs."
aa.com.tr
İlginizi Çekebilir