© Teknik Elektrik 2017-2024

ZAFER KABLO Sayın Davut Koç ile Söyleşi

Sayın Davut Koç bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1934 Yılında Erzincan Refahiye Kazören köyünde dünyaya geldim.

Sayın Davut Koç bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1934 Yılında Erzincan Refahiye Kazören köyünde dünyaya geldim.1952 yılında istanbula gurbete geldim. Ergür kablo da bakır tel imalatı işinde uzun yıllar çalıştım.

1964 yılında bir bakkal dükkanı açtım. 8 sene bakkallık yaptım, iyi de para kazanıyorduk. 1972 senesinde bakkal işini bıraktık. Hayalim hep bakır işine girmekti.1973 yılında on ortakla Birlik Bakır Tel San. Koll. Şti.’ni kurduk. Ortaklar benim yönetici olmamı istediler bende onlara bir şartla kabul ederim dedim, ben şunu kıracağım dersem karışmayacaksınız diye, 210 bin lira sermaye ile işe başladık.

Kuruluşumuzda Ergür Kablo Salih beyin büyük katkıları oldu. Bakır tesisini kendilerinin eski hurdaya ayırdıkları makinelerle kurduk. Sermayemiz bu makinaları almaya kurmaya ancak yetti. Parasız kaldık, tekrar Salih beye gittim ve bana fason bakır vermesini istedim. Zaman geldi işçi paramız olmadı Salih beyden aldım, Allah razı olsun kendisinden çok yardımlarını gördüm. Yıllar sonra kendisine ulaşmak için çok uğraştım, Denizli de, İstanbul da sormadığım kimse kalmadı. En son 2010’da umrede Denizlili bir hacı arkadaşımla tanıştım ondan sordurdum ve buldum kendisini. İstanbul’a bizi ziyarete geldi hasret giderdik. Çok zor günler geçirmiş, her şeyini kaybetmiş, benden bir binek araç almamı ve daha sonra borcunu ödeyeceğini söyledi. Bende düşündüm vefa borcumu ödemem için bir fırsattır dedim ve çocukların araçlarından bir tanesini kendisine hediye ettim. Geçen yıl da hakkın rahmetine kavuştu. Allah rahmet eylesin.
 
Bakır tel üretiminde ve satışında çok zorluklar yaşadım, piyasayı tanımıyordum. Öğleye kadar döküm döküp öğleden sonra Perşembe pazarına piyasaya iniyordum. Daha sonra sağolsun bir nakliyeci arkadaş beni Sahra Kablo sahibi Hacı Recep bey le tanıştırdı. Hacı Recep bana; “fason bakır filmaşın işini  kaç liraya yaparsın” dedi. Ben piyasayı bilmiyorum; “siz kaça yaptırıyorsanız bende o fiyata yaparım” dedim. Üç gün sonra baktım bir kamyon bakır gelmiş, bi baktım ki yüzde elli para kazanıyoruz. Dedim ki ben bu işi başarırım.

Kabloya ne zaman girdiniz?
1977 yılında yabancı ortaklardan beşi ayrıldı. 1978 yılında Kurtköy’de yedi dönüm arazi üzerine inşaat yapıp  fabrikamızı taşıdık. Bakır işini yapıyoruz kablosunu da yaparız dedim. Koç Kablo Ltd. Şti.’ni kurduk. TSE aldık uğraştık her şeyi tamam. Çalışıyoruz bazı nedenler girdi araya 1987 yılında kardeşlerimden ayrıldım. Koç kablo Ltd. Şti.’ni tesisi ile beraber onlara devrettim.

1989 yılında Zafer Kablo’yu kurdum, yeniden kablo makineleri aldım, evin bahçesine 300 metrekare bir yer yaptım.1992 yılında sanayide 1200 metrekare bir yer alıp inşaatını yaptık ve oraya taşındık. Daha sonra orayı da satıp 3000 metrekare bir kurulu yer alıp fabrikayı oraya taşıdık. O yıldan bu yana bu yerde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
 
Kabloculuğunu iniş çıkışları oldu sizce hangi dönem daha iyi oldu?
Kablodan önce bakırı söyleyeyim. Para cebimde 1,5 ton mal yapıyordum. ... Bakır öyle kıymetli satılıyordu ki , kablo imalatçıları sırada bekliyor mal almak için. Kablo imalatı da  iyiydi bizim için. Zafer Kablo’yu da biz kaliteli ürettik, metresini kesitini çalmadık hamdolsun bugünlere geldik. Derler ki  Cehennemin alt tabakasına kablocuları koyacaklarmış. Tabii bu işin espiri tarafı. Adam  3 metre–5 metre noksan sarıp, bakır kesitini düşük yapıyor, genelde var bu durum kablocularda…. Hammaddenin malzemenin az olduğu zamanlardı. Tahsilim yok okulun kapısından geçmemişim, piyasayı bilmiyorum, kimseyi tanımıyorum, ama hamdolsun bu günlere kadar geldik.

Bugün bu işi yapanlara ne demek istersiniz?
Bu dünyanın sonu yok. Her ne yapıyorsanız düzgün yapacaksınız, hile ile bir yere varılmadığını bu yaşıma kadar gördüm ve şahid oldum. Sektörün en büyük sıkıntılardan biri de bence metraj ve kesitlerdeki hileler, bu çalma çırpmayı bırakması lazım meslektaşlarımızın.  Dikkatli emin adımlarla yürüyeceksin, ama cesarette olmazsa ticaret olmaz.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER