Yoklama Kaçakları da Artık Tarih Oluyor! Çalışmalara Başlandı

Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Hükümeti, 'bedelli' tartışmalarının odağındaki askerlik konusunu köklü bir anlayışla yeniden düzenlemek üzere düğmeye bastı. Milli Savunma Bakanlığı Asker Alma (ASAL) Genel Müdürlüğü, bir süredir konu üzerinde çalışma yürütüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Bedelli kanunlarına ihtiyaç duyulmayacak ve milletin askerlikle bağının tamamen kopmasına izin vermeyecek yeni bir sistem" açıklamasıyla detaylarına dair işaretler verdiği çalışmaların temelinde, kangren haline gelen 'yığılma' sorununu çözecek ve yeni yığılmalara yol açmayacak tedbir eylemleri bulunuyor. Halen yılda ortalama 350 bin yükümlü askere alınıyor. Yoklama kaçağı, bakaya, firari, tecil ettirenler dahil askerlikle ilişkisi olan kişi sayısı ise 5.5 milyon seviyesinde. İçerisinde 'kalıcı bedelli' düzenlemesinin de bulunduğu çalışmalar hayata geçtiğinde bu rakamın kısa vadede eritilmesi bekleniyor. Üniversite mezunları ve eğitimleri nedeniyle askerliğe gidemeyenler için bir yaş sınırlaması düşünülürken, yüzbinleri bulan yoklama kaçaklarının da tarihe karışması hedefleniyor.

Askerlik sisteminde dönüşüm hazırlıkları, 'Her Türk asker doğar' deyişini devam ettirecek bir temel üzerinde yürütülüyor. Üzerinde çalışılan teşvik ve tedbir mekanizmaları, askerlik sırasında yığılmaları önleyecek. Askerlikte mevcut durumda 6 ay kısa dönem, 12 ay uzun dönem, yedek subaylık ve dövizli askerlik seçenekleri bulunurken, orduda profesyonelleşme kapsamında kısa ve uzun dönem askerlik sürelerinin yeniden değerlendirilmesi, dövizli askerliği de içerecek şekilde temel eğitim şartını içeren bedelli askerliğin seçeneklere eklenmesi gibi çok sayıda öneri masaya yatırılmış durumda.

Üniversite mezunları ve eğitimlerine devam edenler için yaş ve tecil sürelerine sınırlama getirilmesi, sağlık nedenli tecillerin de yeniden düzenlenmesi gündemde. Yeni modelde 40 yaşında askerlikle ilişiği olan kimse kalmayacak. Sisteme ilişkin bilgi veren emekli Tuğgeneral İhsan Başbozkurt, şunları söyledi:

"Milli ordu, 'Mehmetçik' kavramıyla bütünleşir. Afrin ve Fırat Kalkanı Harekâtları bu bütünleşmenin sonucunda başarılı oldu. Bugün Türkiye'nin düşmanları, özellikle de dış güçler milli ordu kavramını kaldırmak için çok büyük bir gayret ve çaba içerisinde. Bu tuzağa düşülmemesi gerekir. Çünkü milli ordu şehadet demektir. Milli ordu, arkasına bakmadan vatanı, milleti, bayrağı için canını feda etmek demektir. Bu, dünyanın hiçbir ordusunda yoktur. Buna dokunmamamız gerekir. Bedelli kapsamındaki 21 günlük eğitimin temelini de bu ruhu yaşatma amacı oluşturuyor. Bu sürede çok rahatlıkla silah arkadaşlığı ruhu verilebilir."

PROFESYONELLİĞE DEVAM

"Ordunun da profesyonelleşmesini tamamlaması gerekiyor. Bir yandan Mehmetçik ruhu diri tutulurken bir yandan da profesyonel askerlik kavramı güçlendirilmeli. Kendi coğrafyasında yükselen Türkiye Cumhuriyeti Devleti için, özellikle beka tedbirleri ve terörle mücadele konusunda profesyonel askerlik gereklidir. Türkiye'nin sınırları gerisinde soydaşları olduğu gibi ayrıca bir gönül coğrafyası, gönül sınırları vardır. Bu coğrafyada görev almayı düşündüğümüzde, örneğin Katar, Somali, Sudan, Azerbaycan hatta NATO gibi bir kuruluşta da varlık gösterdiğimizi düşündüğümüzde profesyonel askerlik daha da öne çıkıyor. Artık sınır aşan operasyonlarla terörle mücadele eden ve gönül coğrafyasındaki ülkelerin yardımına koşan yeni güçlü Türkiye'nin ordusu profesyonelleşmeye devam etmeli."