Yeşilay'dan Prof. Aktar'a bonzai cevabı
SAĞLIKYeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman, ‘İçkiye yasak getirirseniz, bonzai patlar’ diyenlere cevap verdi:
Prof. Ayhan Aktar’ın “İktidarın her içki içene alkolik damgası vurup, yasak koyması bonzaiyi patlattı” açıklamasına ilk tepki bağımlılık konusunda önemli işlere imza atan Yeşilay’dan geldi. Yeşilay Başkanı Karaman, "Bu açıklamalar, sözüm ona bilim adamlarına değil bağımlılık endüstrisinin baronlarına yakışır" dedi.
Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman, “Artan uyuşturucu madde bağımlılığı tehdidinin gerçek sebeplerini görmezden gelen, öte yandan ülkemizde ilk defa batı standartlarında bir alkol politikası uygulamasına kapı aralayan düzenlemeleri yaftalayarak adeta gençleri buna isyana teşvik eden talihsiz açıklamalar, sözüm ona bilim adamlarına değil bağımlılık endüstrisinin baronlarına yakışır” dedi.
Gençleri her türlü bağımlılıktan korumak ve kurtarmak adına ciddi çalışmalar içinde bulunan Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman, ’Bonzai kullanımındaki artışın, alkol kontrol politikalarının neticesi olduğu’ varsayımı üzerinden devam eden bilimsel dayanak ve veriden yoksun tartışmaların gündeme gelmesinin üzüntü verici olduğunu söyledi.
Alkol, tütün (legal madde kullanımı) ve diğer uyuşturucular (illegal madde kullanımı) halk sağlığında önemli mücadele alanlarındandır ve herhangi birini diğerine tercih etmenin söz konusu edilemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. İhsan Karaman, “Son günlerde, akademisyen bir bilim adamının basına bu yönde verdiği keyfi, dayanaksız ve tutarsız demeçler; bağımlılık mücadelesi alanında en köklü ve büyük sivil toplum kuruluşu olan Yeşilay’ın savunuculuk rolü açısından kabul edilemez bulunmuştur ve reddedilmektedir” dedi.
Talihsiz açıklamalar
Yeşilay olarak, söz konusu açıklamaları ve ona destek mahiyetinde medyada ifade edilen benzer görüşleri kınadıklarını dile getiren Prof. Dr. İhsan Karaman, “Bir yandan gittikçe artan uyuşturucu madde bağımlılığı tehdidinin gerçek sebeplerini görmezden gelen, öte yandan ülkemizde ilk defa batı standartlarında bir alkol politikası uygulamasına kapı aralayan düzenlemeleri haksız ve bilinçsizce yaftalayarak adeta gençleri buna isyana teşvik eden talihsiz açıklamalar, sözüm ona bilim adamlarına değil bağımlılık endüstrisinin baronlarına yakışır. Sağduyu sahiplerini legal veya illegal her türlü zararlı maddeye ve bağımlılığa karşı ortak mücadeleye çağırıyoruz” diye konuştu.
‘Evet, ama yetmez’
Madde kullanımına, alkol düzenleme politikalarının neden olduğuna dair uluslararası literatürde veya ülkemize yönelik hiçbir veri, hiçbir bilimsel çalışmanın olmadığının altını çizen Karaman, şöyle devam etti: “İllegal madde kullanımını, batı ülkelerinin uyguladığı ve Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği alkolün zararlı etkilerini önlemeye yönelik modern düzenlemelerle ilişkilendirmek iyi niyetle açıklanamaz.
Üstelik, ülkemizde bir süre önce yürürlüğe giren alkol yasası, bir yasaklama getirmeyip, gelişmiş batı ülkelerindekine benzer, hatta onlardan daha hafif standartta bir düzenleme içermektedir. Yeşilay olarak daha önce defalarca açıkladığımız gibi, ülkemizde yeni yürürlüğe giren bu düzenlemeler, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Alkol Politikaları Birliği gibi uluslararası çatı kuruluşların desteklediği ve her ülke ve toplumun yararına olan toplum sağlığı uygulamalarıdır. Bırakınız toplumun, özellikle de gençlerin nefes alma alanlarını daraltma iddiasını veya ‘İçkiye yasak getirirseniz, bonzai patlar’ tarzındaki ucuz polemikleri; hükümetin uygulamaya koyduğu alkol politikaları henüz gelişmiş ülkelerdeki etkinlik düzeyine çıkamayan temel halk sağlığı uygulamalarıdır ve Yeşilay tarafından ‘evet, ama yetmez’ şeklinde değerlendirilmektedir.”
Sentetik kannabinoidlerin ülkemizde ve dünyada yeni bir illegal madde kullanımı şekli olarak yaygınlaştığını açıklayan Karaman, “Bonzainin de içinde bulunduğu yasa dışı madde kullanımı da elbette ki en önde gelen halk sağlığı sorunlarından biridir ve önleme, tedavi ve rehabilitasyon alanlarında bütüncül politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. Koruyucu ve önleme temelli programlar planlanırken soruna neden olan kişisel ve çevresel faktörlere yönelik yerel ve ulusal düzeyde çalışmalar yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir