Vergide İzahat Nefes Aldıracak
EKONOMİVergi mükellefleri 1 Eylül’den itibaren vergi idarelerine davet edilecek. Mükellefler, vergi ile ilgili beyan ve bildirimlerindeki eksikliklerin, aksaklıkların gerekçesini açıklayabilecek. Bu izahattan sonra mükellefe eksiklerini tamamlaması için 15 günlük süre verilecek. Uygulamanın mükellefe nefes aldırması ve devletin vergi gelirlerini artırması hedefleniyor.
Maliye Bakanlığı, vergi ile ilgili beyan ve bildirimlerinde eksiklik ve aksaklık tespit ettiği mükellefe ya da sorumluya bu durumun gerekçesini açıklayabilmesi için bir şans tanıyacak. Vergi idareleri bu kapsamda 1 Eylül 2017 tarihinden başlayarak mükellefi ya da sorumluyu ‘izaha davet’ edecek.
TÜM MÜKELLEFLER
‘İzaha davet’ uygulaması tüm mükelleflere, özellikle de vergi uygulamalarında çeşitli sorunlar yaşayan iş dünyasına nefes aldıracak. Vergi kayıp ve kaçağını asgariye indirmesi beklenen uygulamanın vergi idarelerinin mükellef ile daha hızlı ve rahat çalışmasına zemin hazırlaması bekleniyor.
SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?
Mükellefin veya sorumlunun izaha davet edilebilmesi için vergi idaresi tarafından ön tespit yapılacak. Verginin kayba uğradığına ilişkin belirtiler tespit edilecek. Ön tespit ancak ihbara dayanmayan incelemeler için yapılabilecek. Bu sayede ihbara dayalı tespitler kapsam dışı olacak.
DAVET TESPİTLE SINIRLI
Mükellef veya sorumlunun izaha daveti, davet konusu tespitle sınırlı olacak. Vergi incelemesine başlamadan, takdir komisyonuna sevk etmeden önce mükellef veya sorumlu açıklama yapabilecek. Mükellefin kendisi için yapılan ön tespitler kapsamında yaptığı izahın nedeni haklı görülürse ya da iyi niyet tespit edilirse mükellefe vergi ziyaını (kaybı) düzeltmesi için süre tanınacak.
İTO Mali Müşaviri Dr. Veysi Seviğ, ‘izaha davet’ uygulamasının çağdaş bir sistem olduğunu belirtti. Aynı zamanda Uluslararası Ticaret Odası Türkiye Temsilcisi unvanını taşıyan Dr. Seviğ, çalışmaların doğru ve amaca uygun yapılmasının çok önemli olduğunun altını çizdi. Uygulamada usul ve esasları Maliye Bakanlığı’nın belirleyeceğini söyleyen Dr. Seviğ, “Bakanlık; Vergi Usul Kanunu’nun 370’inci maddesi uyarınca konuya ilişkin ön tespitlerin niteliğini, izaha davet şeklini ve kapsamını, davet yapacak mercii, yapılan izahı değerlendirecek mercii, davet yapılacak kişileri, davette kullanılacak bilgi ve belgeleri belirleyecek” bilgisini verdi.
15 GÜNDE EKSİĞİNİ TAMAMLA
Mükellefe izahta bulunduğu tarihten sonra 15 gün süre verileceğini söyleyen Dr. Veysi Seviğ, “Mükellefin öngörülen düzeltmeleri yapması istenecek. Geçmiş vergilerini Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca gecikme zammı ile ödenmesi koşuluyla vergi kaybı cezası, kayba uğratılan vergi üzerinden yüzde 20 oranında kesilecek” dedi.
İTO, YILLARDIR ÖNERİYORDU
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO), üyelerinin gereksiz inceleme ve takdir işlemleri nedeniyle uğradığı kayıpları ortadan kaldırmak için önerdiği çözümlerden biri daha hayat buldu.
1 Eylül’den itibaren iş dünyası artık vergi kaybına sebebiyet vermediğini ya da iyi niyetle davrandığını izah edebilecek. Bunun idarece anlaşılması halinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmayacak veya takdir komisyonuna sevk edilmeyecek.
KAZANÇ KAYBI DA İZAH KAPSAMINDA
Mükellefler kazançlarındaki kaybı da izah edecek. Yani vergi ödeyememesinin ya da eksik ödemesinin nedenini kazanç kaybı olarak gösteren mükellef, neden ve nasıl kazanç kaybettiğini izah edecek.
İŞTE ‘İZAHA DAVET’ EDİLME BELİRTİLERİ
- Ba-Bs form bilgilerinin çapraz kontrollerindeki vergi kaybı ön tespiti.
- Kredi kartı satış bilgisi ile KDV beyannamesinin birbirini tutmaması.
- Yıllık beyanname ile muhtasar prim ve hizmet beyannamelerinde uyuşmazlık.
- Çeşitli kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgilerle asgari ücret tarifelerinin, beyannamelerindeki indirimlerin kanuni oranları aşması.
- Dağıtılan kâr payları üzerinden tevkifat yapmamak.
- Geçmiş yıl zararlarının mahsubunda mevzuata uymamak.
- İştirak kazançlarını ilgili hesapta göstermemek.
- Kurumlar Vergisi’nin 5’inci maddesinin e bendinden yararlanıp, istisna uygulamasında mevzuata uymamak.
- Örtülü sermaye uygulamasında öz sermayenin üç katının aşılmaması kuralına uymamak.
- Ortaklardan alacaklar için hesaplanan faizlerde mevzuata aykırı davranmak.
- Limited şirkette ortaklık hak ve hissesini elden çıkardığı halde beyanda bulunmamak.
- Hakkında gayrimenkul alım-satım bedelini eksik beyan etmiş olabileceği tespiti bulunmak.
- Hakkında gayrimenkul değer artışı kazancı yönünde ön tespit yapılmış olmak.
- Gayrimenkul sermaye iratlarını beyan etmemek, eksik veya hatalı beyan etmek.
- Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanmak.
www.itohaber.com
İlginizi Çekebilir