Türkiye’de Yıldırımdan Korunma (Paratoner) Sistemleri
SEKTÖRELÜlkemizde ilk olarak yıldırımdan korunma sistemleri Osmanlı İmparatorluğu döneminde II.Abdülhamid tarafından İstanbul’daki cami ve yüksek binaların yıldırım deşarjlarından görmüş olduğu hasar dolayısı ile Alman şirketlerine ihale edilerek yaptırılmıştır
Ülkemizde ilk olarak yıldırımdan korunma sistemleri Osmanlı İmparatorluğu döneminde II.Abdülhamid tarafından İstanbul’daki cami ve yüksek binaların yıldırım deşarjlarından görmüş olduğu hasar dolayısı ile Alman şirketlerine ihale edilerek yaptırılmıştır. O dönemde paratoner sistemleri “siper-i saika” olarak adlandırılmıştır. Sonraları bu sistemler diğer Osmanlı vilayetlerinde de uygulanmıştır.
Cumhuriyet döneminde de yıldırımdan korunma uygulaması faraday kafesi ve pasif paratoner olarak devam etmiştir. Ancak sonraları (1950 ve sonrası) ülkemizde tercih edilen sistem radyoaktif paratonerler olmuştur.
Radyoaktif paratoner kesintisiz olarak 2001 yılına dek kullanılmıştır. Bu ürünler Americium-241 ve Radium-226 elementleri kullanılarak üretilmekteydi.
Ancak 17 Ağustos 1999’daki deprem felaketinden sonra yıkılan binalardaki paratonerlerin de kontrolsüz bir şekilde bilhassa geri dönüşümcüler tarafından iç muhtevası bilinmeksizin toplanması ve radyoaktivitenin insan sağlığına olumsuz etkileri gerekçesi ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2001 yılı sonu itibarı ile radyoaktif paratoner kullanımını kesinlikle yasaklamıştır.
Radyoaktif paratonerlerin kullanım yasağından sonra sektörde bu ürünler yerine eski klasik sistemler (faraday kafesi ve pasif paratoner) ile birlikte aktif paratoner sistemleri kullanılmaya başlanmıştır.
Eski sistemlere oranla hem kurulum rahatlığı, hem ucuz maliyeti ve hem de etkin koruma sahası çapı nedeniyle aktif paratonerler ülkemizde tercih edilmiştir.
Önceleri ithal ürünler olarak piyasada yer bulan aktif paratonerler sonraları yerli malı olarak üretilmeye başlanarak hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarında yer bulmuştur.
Aktif paratonerlerin çalışma ilkesi
Aktif paratonerler elektrostatik alan prensibi ile çalışan yeni kuşak tabir edebileceğimiz en etkili yıldırımdan korunma sistemidir.
Aktif paratonerler erken akış uyarı prensibi ile çalışan paratonerler olarak da anılırlar. Early Streamer Emission İngilizce sözcük grubunun baş harfleri alınarak E.S.E aktif paratoner olarak da tanımlanırlar.
Aktif paratonerlerin çalışma prensibi o anki havanın yüklerine göre elektrik alan şiddetinin arttırılmasına dayanmaktadır. Böylece negatif veya pozitif yıldırım çeşitlerine karşı koruma sağlamış olmaktadır. Yıldırıma karşı korumada en son geliştirilen bu yöntem hızla yaygınlaşmaktadır. Bu paratonerlerin çalışma prensibi, yıldırım yeryüzü ile birleşmeden önce yakalayarak deşarjı güvenli bir biçimde toprağa aktarmaktır. Aktif paratonerlerde bu nedenle yakalama hızı ( t) önem kazanır. Havada oluşturduğu elektrik alanı sayesinde yıldırıma iletken bir yol hazırlayarak toprağa veren aktif paratonerler havayı iyonize etmediği için gereksiz
deşarjlara neden olmamaktadır. Aktif paratonerler (ESE), enerjilerini havada oluşan elektrostatik ve elektromanyetik alan yoğunluğu değişiminden alırlar.
Aktif paratonerlerin özellikleri
Aktif paratonerlerin en önemli özellikleri, kurulmuş oldukları yerlerde dairesel alanda yıldırımdan etkin bir koruma sağlamalarıdır. Dolayısıyla uygun bir projelendirme ile hem ekonomik hem de etkin yıldırımdan korunma aktif paratonerler ile yapılır. Aktif paratoner sistemlerinde paratoner tesisinden toprağa tek noktadan iniş yeterli olmaktadır. Bununla birlikte çok yüksek binalarda her 20 m’de bir yatayda binanın dış yüzeyince iletkeni döşemek gerekir ki bu sisteme de “kuşaklama” denir. Aktif paratoner sisteminin de tıpkı faraday kafesi gibi topraklamasının son derece iyi olması gerekmektedir.
Aktif paratonerlerin kullanım alanları: Tüm binalara, açık alanlara rahatlıkla ve çeşitli şekillerde uygulaması yapılan aktif paratonerler okullar, hastaneler, fabrika binaları, baz istasyonları, akaryakıt dolum ve satıs¸ istasyonları, havaalanları, stadyumlar, apartmanlar, yazlık siteler, cami, kilise ve havralar gibi yaşam alanımızda bulunan tüm bina ve tesislerde kullanılmaktadır.
İlginizi Çekebilir