© Teknik Elektrik 2017-2024

TÜRK PRYSMIAN KABLO GENEL MÜDÜRÜ FRANCESCO FANCIULLI İLE SÖYLEŞİ

Türk Prysmian, 1964 yılında Mudanya’da kuruldu.

Türk Prysmian, 1964 yılında Mudanya’da kuruldu. O günlerde, ülkemizin ilk ve tek kablo firması. Bugün ise, sektöründe, birçok rakibi var ama hala, Mudanya’da üretimini gerçekleştirdikleri enerji ve haberleşme kabloları ile sektöründe lider konumda.

Firmanın geçtiğimiz dönem içinde, iki kez uluslararası hisse devri oldu. En başta Türk Siemens adında kurulan firma, 1999 yılında Türk Pirelli ve son olarak 2005 yılında ise, Türk Prysmian adını aldı. Geride kalan yaklaşık 50 yıllık bu süre içinde, gerçekleştirilen tüm yatırımlar ve çalışmalar ile, Türk Prysmian, domestik pazarda liderliğini pekiştirirken, ihraç pazarlarında da giderek daha güçlü bir noktaya geldi. Bugün, firmanın ana ihraç pazarları başta Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler olmak üzere, oldukça etkin bir durumda oldukları Kuzey Afrika ülkeleri..

Türk Prysmian’ın Mudanya’daki fabrikası, tüm Grup içindeki 56 fabrikanın yalnızca 8’inde mümkün olan, enerji ve haberleşme kablolarının aynı anda üretilebildiği fabrikalardan biri. Bu nedenle de hem Grup içinde, hem de sektöründe özel bir konumda. 180.000 m2’lik bir büyüklüğe sahip olan fabrika kapsamında, alçak, orta, yüksek gerilim ve endüstriyel uygulamalarda kullanılan özel tip enerji kabloları ile birlikte hem bakır hem de fiber optik haberleşme kabloları üretimi yapılabilmekte.

Sayın Fanciulli, 2009 yılını Türk Prysmian’ın nasıl geçirdiği hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?

2009 hepimizin bildiği ve birebir yaşadığı gibi, bölgesel bir mali krizin küresel bir krize dönüştüğü, tüm piyasaları, sektörleri çok zor bir durumda bırakan bir yıl oldu. Son 100 yıl içindeki, en zor ekonomik senaryo ile karşı karşıya kaldık hepimiz. Ülkelerin gayri safi milli hasıla oranları düştü, genel finansal likidite gözle görülür şekilde azaldı. Çok ciddi bir küresel kredi sorunu yaşandı. Dolayısıyla da endüstriyel pazarlar etkilendi, endüstriyel yatırımlar çöktü.

Ancak bu olumsuz ekonomik senaryoya rağmen, 2009 yılının ikinci yarısından itibaren, az da olsa olumlu işaretler görmeye başladık.

Biz firma olarak, bu dönem içinde, uzun vadeli projelere ağırlık verdik, son derece profesyonel bir şekilde krizi yönettik. Ne mutlu bize ki, dünya çapında görülen krize bağlı olağan düşüşe rağmen, yönetim olarak belirlediğimiz hedefleri tutturduk ve ana merkezimizin beklentilerinin az da olsa üstüne çıktık. 2009 yılı ciromuz 519 milyon TL. olarak gerçekleşti. Bu tutarın %41’i ise ihracat kaynaklı olarak kayıtlarımıza girdi.

2010 yılında ve sonrasında ise, yine kendimizle yarışmaya, sektöre yön vermeye, yaptığımız yatırımlar ile sektörün büyümesine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

Kablo temin ettiğiniz projeler hakkında bilgi verir misiniz?

Firma olarak, kablo temin ettiğimiz tüm projeler her zaman büyük projeler oldu. Özellikle geçtiğimiz yıl, neredeyse içinde yer aldığımız projelerin tümü ses getirdi.

Türkiye’nin kuzeyini bir baştan bir başa bağlayan Karadeniz Sahil Yolu Projesi’nde, Avrupa’nın En İyi Enerji Projesi seçilen Zonguldak Termik Enerji Santrali’nde, Avrupa’nın En İyi Metal Projesi ödülüne değer bulunan MMK Atakaş İskenderun Demir-Çelik Üretim Projesi’nde ve daha birçok projede Türk Prysmian kabloları tercih edildi. Ayrıca 2009 yılının sonuna doğru TEİAŞ ile sözleşmesini imzaladığımız 380kV Davutpaşa - Yenibosna Anahtar Teslimi Projesi için de kablo üretimi yapacağız.

Ayrıca global anlamda da önemli projelere kablo temin ettik. Dünyanın bir defada inşa edilen en uzun metrosu olma özelliğine sahip Dubai Metrosu’nda, dünyanın en uzun binası olan yine Dubai’deki Burj Khalifa’da, Ortadoğu’da, Türki Cumhuriyetler’de birçok pazarda, birçok projede kablolarımız kullanılıyor.

Önümüzdeki yıllarda, bu tür projelerin içinde kablolarımız ile yer almaya durmaksızın devam edeceğiz.

Sektörün sorunlarına ilişkin düşünceleriniz?

Sektörümüz, geçtiğimiz yıllar içinde her ne kadar sorunları tam olarak aşama da oldukça önemli bir ilerleme kaydetti. Türkiye’nin büyüme hızı yüksek, dolayısıyla da altyapıdaki gelişmeler durmaksızın devam ediyor.

Türk Kablo sektörünün başlıca etkilendiği konular makro olmaktan çok mikro bir yapıda. Çok basit konular sektörümüzün gelişimini, negatif yönde etkiliyor. Bunların başında da, küçük/orta ölçekli yerel üreticilerin sebep olduğu haksız rekabet konusu geliyor. Firmalar bu konuyu önemsemiyor, ya içinde yer alıyor ya da seyirci kalıyorlar. Oysaki, haksız rekabet konusu, sadece bunu gerçekleştiren firmalara özel olarak değil, tüm sektöre özel olarak, kullanıcıların aklında bir sorun olarak yerleşiyor. Olması gerekenden daha düşük kalitede ve Türk pazarının belirli teknik özelliklerine tam anlamıyla uygun olmayan kablo üretimi, ürünlerin algılanan performansına ve “türk malı” ürünün kalitesine dair negatif yönde bir genel görüş yerleşmesine sebep oluyor.

Bu durum da bizim gibi, hem tüketiciyi hem de diğer firmaları üretim ve satış konularında bilinçlendirmeye çalışan firmaları zor durumda bırakıyor.

Sektörümüzün sorunlarını çözmek amacıyla, Kablo ve İzoleli İletken Sanayicileri Derneği ve üyeleri ile birlikte, somut adımlar atıyoruz. Artık bundan böyle, yetkili merciler (özellikle Türk Standartları Enstitüsü ve Sanayi Bakanlığı) haksız rekabet konusundan kaynaklı makro sorunlar ile ilgilenirken aynı zamanda pazara sunulmaya hazır son ürün ile ilgili sıkı bir denetim gerçekleştirmeye başladı. Piyasada dolaşımda bulunan kablolardan numune toplanıyor. Bunlar içerisinde standartlara aykırı ürün tespit edilmesi durumunda belge iptali ve diğer ağır müeyyideler sözkonusu olacak. Bu konu TSE’nin websitesinde de yayınlanmış durumda.

Kullanıcılara önerileriniz...

Kullanıcılar ne yazık ki kablo konusunda, çok fazla bilinçli ve bilgi sahibi olmadıkları için, satınalma döneminde özellikle maliyet konusuna odaklanıyorlar. Ancak biz tüm kullanıcıların, gerekirse biraz daha fazla bir maliyet ile gerekli şartlara sahip, standartlara uygun ürünler almalarının çok daha doğru olacağını düşünüyoruz.

Bu nedenle de, kendileri için en önemli önerimiz; aldıkları kablonun kaliteli ve güvenli olduğundan emin olmaları olacaktır. Ne yazık ki piyasada yer alan birçok firma bu konulara gerekli özeni göstermediği için, kullanım aşamasında birçok sorun ile karşılaşmak söz konusu olabiliyor. Tasarımı kötü, malzemesi kalitesiz, performansı düşük ürünler belki fiyat açısından daha uygunlar ve kısa vadede kar getirebiliyorlar alıcıya ama uzun vadede kullanıcının zararlı çıkacağından emin olabiliriz.

Dernekler ve Bakanlıklar ile yapılacak çalışmalar neticesinde, üretici kadar tüketicilerin de bilinçlenmesini ve gerekli özeni göstermelerini umut ediyoruz.

Son olarak Bayilerinizle yapacağınız yeni çalışmanızdan bahsedebilir misiniz?

Türk Prysmian olarak, bizim için en önemli konu, şu anda özellikle de üzerinde durduğumuz, ürünlerimizin güvenilir ve standartlara uygun olarak, olması gereken kalitede üretilmesi. Sektörümüzü de bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Yıl içinde verdiğimiz eğitimler ile de bunu, birebir ilişkiler ile desteklediğimizi düşünüyoruz.

Bu çalışmaları gerçekleştirirken, özellikle vurguladığımız bir konu daha var: Bir firmanın mükemmeliyeti sadece ürün yelpazesi içinde yer alan ürünün kalitesinden değil, ayrıca pazara profesyonel olarak bu ürünü sunabilmesinden geliyor. Dolayısıyla da bu amacın gerçekleşmesini sağlayacak esas etkenin de, son tüketiciye en doğru şekilde ürünü ulaştıran profesyonel bir Yetkili Bayi Ağı olduğuna inanıyoruz.

Biz, Türk Prysmian olarak, 40 yıldan fazla bir süredir, sektörümüzün taleplerine en iyi yanıtı veren, en kalifiye bayi ağına (bizim “A Takımı” Bölgesel Yetkili Bayi Ağımız) sahip olmaktan dolayı durur duyuyoruz. Bu vesile ile, Yetkili Bayilerimiz’e üstün başarıları dolayısıyla teşekkür etmek amacıyla bu ay itibariyle bir reklam kampanyası başlatıyoruz.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER