© Teknik Elektrik 2017-2024

Türk Prysmian Kablo CEO’su Cinzia Farisè ile Söyleşi

Sayın Cinzia Farisè kendiniz ve kariyeriniz hakkında bilgi verir misiniz? 


1964 yılında Milan’a çok uzak olmayan, dağların arasında yer alan muhteşem bir İtalyan bölgesi olan ‘Vallecamonica’da doğdum. Brescia Üniversitesi İktisat mezunuyum. Ardından İtalya ve ABD’de yüksek lisans yaptım. Kariyerimin ilk yıllarında arkadaşlarımla olan tatillerimden feragat ederek, eğitimler, staj programları ve uluslararası deneyimler kazanmak için çok zaman harcadım. Bu ‘yatırımlardan’ sonuncusu, borsada işlem gören firmaların yönetim kurullarında bulunan kadınlara özel bir yönetici eğitim programı olan ve benim de katıldığım “In the Boardroom” idi. Her zaman konfor alanımın dışında olanların arayışında oldum.

Prysmian Group bünyesinde 10 yıl boyunca farklı görevlerde yer aldım. Bunlardan son ikisi Prysmian Hindistan CEO’luğu ve Enerji & Altyapı Global Birim Başkan Yardımcılığı idi. Son on yıldır oldukça karmaşık bağlamlarda çalıştım. Bu durum, gelecekle ilgili tüm zorluklarla her zaman serinkanlılıkla baş edebilmemi sağladı. Ulusal ve uluslararası firmalarda hem özel sektörde hem kamu sektöründe, hizmet ve endüstriyel ürünler alanında murahhas ve bağımsız direktör olarak, borsada işlem gören ve görmeyen firmaların yönetim kurullarında görev yaptıktan sonra, bugün itibariyle 8 aydır Türk Prysmian Kablo’da görev yapıyorum.


Prysmian Kablo Türkiye CEO’su olarak Türkiye’deki kablo sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?


Türk kablo sektörü, enerji, inşaat ve iletişim gibi sektörlerle iç içe geçmiş durumda. Dolayısıyla kablo sektörünü incelemek için, öncelikle bu 3 sektördeki genel duruma bakmamız gerekli. Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler birçok sektörde olduğu gibi, kablo sektöründe de önemli değişikliklerin önünü açtı. 


Giderek artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarına bağlı olarak sanayileşmenin artması, yüksek yapılaşmaya doğru gelişen inşaat endüstrisi, hızla değişen altyapı ve ulaşım ihtiyaçları, yenilenebilir enerjiye geçiş için yapılan çalışmalar, “Endüstri 4.0” ve “Nesnelerin İnterneti” gibi dijital devrimlerle birlikte, giderek artan çok yüksek miktarda veri iletimi sayesinde, “Enerji ve İletişim” modern yaşamın vazgeçilmezleri haline geldi. Yüksek teknoloji ürünü fiber optik kablolar, bu sayede daha çok tercih edilir oldu. Diğer yandan, aynı süreçte, harici bakır telekom kablolarına olan talepteki düşüş devam ederken, enerji kablolarına olan talep ise az da olsa artarak sürüyor. Enerji sektöründe, Türk kablo sektörünün bir diğer gelişim göstergesi ise Türkiye’nin kurulu gücü. TEİAŞ rakamlarına göre, Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücü 2019 sonu itibarı ile 8.600’ü aşkın santrale ve 91.000 MW seviyesine ulaşmış durumda. Bu artışta en büyük pay güneş enerjisi, barajlı hidroelektrik santralleri ve rüzgar enerjisi yatırımlarına ait. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan durgunluğa rağmen, Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının günden güne artmaya devam etmesi ve dolayısı ile Türkiye’nin enerji konusunda, bölgedeki önemli aktörlerden birisi haline gelmesi, kablo sektörünün gelişimini de olumlu yönde destekliyor.


İnşaat sektöründe ise yaşanan sıkıntılar, son dönemlerde konut alım talebinde ve çimento satışlarında yaşanan düşüşler, kablo sektörünü de yakından etkiledi ve bu da, üreticilerin ihracat pazarlarına yönelmesine sebep oldu. Bugün sektördeki 200’e yakın üretici; enerji, haberleşme, fiber optik, zayıf akım kabloları ve emaye bobin telleri olmak üzere farklı gruplarda üretim yapmaya ve binlerce kişiye istihdam sağlamaya devam ediyor.


Son yıllarda internet kullanımının yaygınlaşmasındaki en önemli etken, mobil teknolojilerin desteği ile hızlı internet erişiminin sağlanabilmesi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu verilerine göre, Türkiye’de 14,1 milyonu sabit, 63 milyonu mobil abone olmak üzere, toplam yaklaşık 77,1 milyon internet abone sayısı mevcut; bu sayı da bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,4 fazla. Bu artışın en büyük etkenlerinden biri “Eve Kadar Fiber” uygulaması. Fiber optik altyapıya yapılan yatırımların artması, kullanıcıların tercihlerini bu yönde kullanmasını sağlıyor. Bir önceki yıl yaklaşık 345 bin km olan fiber uzunluğu, 2019 yılı üçüncü çeyreğinde yaklaşık olarak %7,5 oranında bir artışla, 371 bin km’ye ulaşmış durumda. 2019 yılı üçüncü çeyreğinde Türkiye’deki toplam mobil trafik miktarı 70,2 milyar dakika olurken, sabit trafik miktarı ise yaklaşık 1,5 milyar dakika olarak gerçekleşti. Trafiğin en büyük kısmını ise (%94,1) mobilden mobile giden trafik oluşturuyor. Türkiye, 2019 yılının üçüncü çeyreğinde 480 dakika olan ortalama aylık mobil kullanım süresi ile, incelenen diğer Avrupa ülkelerine göre mobil telefonla en fazla görüşme yapan ülke.


Türk kablo sektörü bahsettiğim tüm bu gelişmelerden doğrudan ya da dolaylı ama mutlaka etkileniyor. Öte yandan, Ar-Ge’yi destekleme alanında yapılan teşvik çalışmalarının artması ve yurt içi projelerde yerli ürün kullanımı ve yerlileşmeye verilen önemin artmasının, yurt içi kablo pazarının üzerinde olumlu yönde bir etkisi olduğunu da ifade etmem gerek. 


Dünya ile kıyasladığımızda Türk kablo sektörü, kalite, pazar ve satış stratejisi olarak sizce gereken olgunluğa erişti mi? Sektör olarak neler yapabiliriz?


Türk kablo sektörü, bugün uluslararası standartlardaki üretim teknolojileri, eğitimli işgücü, Ar-Ge çalışmaları ve giderek artan kalite bilinci ile dünya kablo sektöründe rekabet edebilecek ve tüm dünya ülkelerine ihracat yapabilecek seviyeye geldi. Son yıllarda TÜİK ve TİM gibi kurumlar tarafından yapılan çalışmalar ve istatistiklere göre, Türk kablo sektörünün yurt içi ve yurt dışı satışları toplam büyüklüğü 3-4 milyar USD civarında ve Türkiye’deki kablo üreticilerinin toplam üretim ve cirosunun yaklaşık %80-90’lık payını, ilk sırada bulunan 20 firma gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, 2019 yılında da Türkiye ekonomisinde ve özellikle inşaat sektöründe yaşanan sıkıntılar sebebi ile, Türk kablo üreticilerinin birçoğu ihracat pazarlarına yönelmiş ve bu sayede, Türk kablo sektörünün 2019 yılındaki ihracat rakamı 2,07 milyar USD oldu. Ülkemizde faaliyet gösteren kablo üreticilerinin toplam üretiminin yarısından fazlasının ihraç ediliyor olması; ülkemizin coğrafi konumu gereği özellikle Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ülkelerine yakın olması kablo sektörümüzün bölgede ne kadar önemli olduğunun en büyük göstergesi.


Ama elbette yapılacak çok iş var henüz. Kablo sektörünün en önemli sorunlarının başında gelen ve artan rekabet koşulları sebebi ile, son yıllarda pazarda sıkça görülen standart dışı ürünler, kablo sektörümüzün özellikle ihracat pazarlarında kayda değer oranda zarar görmesine sebep oluyor. Standart dışı ürünlerin piyasaya sunulması sebebiyle, ortaya çıkan sonuçların ve haksız rekabetin önüne geçmek için alınması gereken önlemler giderek önem kazanıyor. Bununla birlikte; aralarında bizim de olduğumuz ve bu süreçte öncü bir rol üstlendiğimiz, önde gelen kablo üreticileri, üretici dernekleri ve ilgili resmi kurum ve kuruluşlar standart dışı kablolara karşı ciddi bir mücadele başlatmış durumda. Daha güvenli ve verimli bir dünyada yaşayabilmek amacıyla; yüksek performanslı ve toplam maliyette avantaj getirecek çözümlerin tercih edilmesi, doğru kablo kullanımı hakkında sektörün bilinçlendirilmesi, piyasada kullanılan kabloların standartlara uygunluğunu sağlayacak piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin yürütülmesi ve Türkiye’de satılan bazı kabloların kalitesindeki tutarsızlıklarla ilgili farkındalığın arttırılmasına yönelik bilgilendirme çalışmalarına devam ediyoruz. 


Bununla birlikte, 1 Temmuz 2017’de kablo üreticileri için kanunen zorunlu hale gelen; sadece kabloların değil tüm yapı malzemelerinin de yangına karşı güvenilir hale getirilmesini amaçlayan yeni “CPR-Yapı Malzemeleri Yönetmeliği” ile birlikte, bu standartlara ayak uydurabilen üreticiler hem ürün çeşitlemesine giderek katma değeri daha fazla olan ürünlere odaklanmaya, hem de ihracat pazarlarındaki şanslarını daha da arttırmaya başladılar. Bu sayede, üreticiden son kullanıcıya kadar tüm aşamalarda kalite ve standartlar yükseldi ve CPR’a uygun ürünlerin kullanılması ve denetlenmesi konusunda ilgili kurumlara ve kişilere ciddi sorumluluklar geldi. Türk kablo sektörünün ilk CPR sertifikasının sahibi ve bu konuda son derece aktif bir şekilde çalışan bir firma olarak, Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamındaki kabloların yangına karşı tepki performanslarına göre sınıflandırılmasını düzenleyen EN 50575 standardının uygulamaya geçmesinin, sektörümüz için büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Yangın riski taşıyan tüm konut projelerinde, bu yönetmeliğe uygun kabloların kullanılması, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait Piyasa Gözetim ve Denetim ekiplerinin de piyasadaki kabloları CPR uygunluğu açısından denetleyecek olması, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerin artırılması ve kablonun odaklı denetim kapsamına alınması, Türk kablo sektöründe kalite ve güvenlik seviyesinin yükseltilmesi için çok önemli bir rol oynayacağı kesindir. 


Prysmian Group Türkiye olarak hep büyük projelerde yer aldığınızı biliyoruz. Kısaca bu projelerden bahseder misiniz? 


Enerji ve telekomünikasyon kabloları sektöründe dünya lideri Prysmian Group’un Türkiye operasyonu olarak, çalışmalarımızı “Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz” misyonumuz doğrultusunda sürdürüyoruz. Bu misyonla doğru orantılı olarak, ülkemizin geleceği için büyük öneme sahip ve alanında en prestijli projelere imza attık. Son yıllarda İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Çanakkale Boğazı Denizaltı Kablo Bağlantı Projesi, Marmaray, Ilgaz ve Avrasya Tüneli gibi Türkiye’nin dev projelerinde kabloları tercih edilen Şirketimiz, Türk kablo sektörüne de öncülük ediyor. Türkiye’nin en uzun gökdeleni Skyland İstanbul, Türkiye’nin ilk özel sektör rafinerisi olan STAR Rafineri, Avrupa’nın en iyi sağlık projesi seçilen Eskişehir Şehir Hastanesi, Bursa, Tekirdağ, Ankara Bilkent Şehir Hastaneleri, Avrupa’nın en büyük doğal ağır soda külü ve sodyum bikarbonat üreticisi olan Kazan Soda Elektrik, yaklaşık 12.000 yıllık tarihi ile UNESCO Dünya Mirası Adayı olan Göbeklitepe ve “En İyi Yüksek Katlı Mimari Konut Projesi” Türkiye ve Avrupa Birincisi olan Gaziantep İconova gibi projeler kablolarımızın kullanıldığı ve bizim de içerisinde yer almaktan gurur duyduğumuz projelerden bazıları…


Piyasayı hareketlendirecek yeni bir ürün ve kampanyalarınız olacak mı? 


Türk Prysmian Kablo olarak kurulduğumuz ilk günden bu yana, kendimizi geliştirirken sektörümüzü de geliştiriyoruz. Sektörün öncü firması olarak, Grubumuzun ve tecrübeli ekibimizin katkılarıyla, her daim farklı ürünlere ve yeniliklere imza atıyoruz. 


Bugüne kadar sektörümüzdeki ilk halojensiz kablo (Afumex™), fiber optik kablo, 380 kV denizaltı kablo üretimi gibi birçok ilke imza attık. 2012 yılında sektörümüzün ilk ve bugüne kadarki en büyük eğitim ve bilinçlendirme kampanyası olarak tarif edilebilecek “Dikkat! Her Kablo Aynı Değildir…” girişimini gerçekleştirdik. 1 Temmuz 2017’de kablolar için kanunen zorunlu olan Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (CPR) konusunda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ile sektörün ilk CPR sertifikasına sahip olduk. Bu bağlamda geriye dönüp bakınca, sektörümüzü hareketlendirecek birçok farklı aksiyona imza attığımızı görmek mümkün. 


2019 yılında sektöre kazandırdığımız ilklere CableApp ile bir yenisini daha ekledik. Prysmian Group’un geliştirdiği hem web üzerinden hem de tüm mobil işletim sistemleri ile uyumlu çalışan mobil uygulama CableApp artık Türkçe dil seçeneği ile kullanılabiliyor. CableApp mobil uygulaması ile sektör profesyonelleri ihtiyaçlarına uygun kabloyu kolaylıkla seçebiliyor. TS HD 60364-5-52 standardı ile uyumlu çalışan CableApp uygulaması, kablo kesit hesaplarını çok daha kolay ve kısa sürede yapmaya da olanak sağlıyor. Sadece istenen parametreleri gösteren kullanıcı dostu ara yüzüyle dikkat çeken CableApp uygulaması, kablo seçimine göre ne kadar enerji tasarrufu yapılacağını ve CO2 emisyon kazancını da görüntüleyerek sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor.


Türk Prysmian Kablo olarak, önümüzdeki dönemde de, sektörümüze öncülük etmeye ve yenilikçi uygulamalar sunmaya devam edeceğiz. 


İnovasyon çalışmalarınız ile ilgili ayrıntılı bilgi verir misiniz?


Türk Prysmian Kablo olarak, enerji ve telekomünikasyon kabloları sektöründe, inovasyon konusundaki liderliğimizi son teknoloji kullanıcıları ile buluştururken, aynı zamanda rekabet gücümüzü de geliştirerek; verimli, etkin, üstün ve çevreye duyarlı ürün ve sistem çözümleri üzerinde çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Sahip olduğumuz vizyon doğrultusunda, kablo sektöründeki ilk T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge Merkezi’mizde, 2016 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz.


Mudanya’da bulunan Araştırma & Geliştirme (Ar-Ge) Merkezimiz, uluslararası platformda, kablo üretimi ve malzeme teknolojileri konularında lider Prysmian Group Ar-Ge ailesi içinde bulunan 25 merkezden birisidir. Mudanya Ar-Ge Merkezimiz, sektördeki kapsamlı altyapısı ve gerçekleştirdiği faaliyetler ile Türk Kablo Sektörü’ne de öncülük ediyor. Mudanya fabrikamızda, 5 bin metrekare alan üzerine kurulu 6 ayrı bölümden oluşan Ar-Ge Merkezimiz bünyesinde; Malzeme Teknolojileri Laboratuvarı, Yanma Test Laboratuvarı, Enerji Kabloları Test Laboratuvarı ve Telekom ve Fiber Kabloları Test Laboratuvarı’nın yanı sıra, Tasarım ve İnovasyon Ofisi ile Proses Tasarım ve Prototip Geliştirme Ofisi bulunuyor. Ar-Ge Merkezi laboratuvarlarımız, TS EN ISO/IEC 17025 “Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği için Genel Şartlar Standardı”na ve Türkiye’de ilk kez, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akreditasyon kapsamına alınan Özel Sektör Yanma Testleri Laboratuvarı “CPR - Yapı Malzemeleri Yönetmeliği” alt yapısına sahip.


2019 yılı itibariyle tamamlanmış 3, devam eden 4 Tübitak Projesi ile toplamda 7 adet Tübitak Projesi bulunan Şirketimizin, Tübitak ve üniversiteler ile yakın iş birliği artarak devam ediyor. Ayrıca, 2019 yılında geliştirilen özel kablolar için, 2 adet uluslararası patent başvurumuz da mevcut. 


Ar-Ge Merkezi’mizde yüksek performanslı, verimliliği ve güvenliği ön plana alan inovatif çözümler üretmeye devam ediyoruz. Enerji, fiber ve haberleşme kablolarında, kullanıcı ve endüstri ihtiyaçlarına göre, dünyadaki değişik zorlu coğrafya, çevre ve kullanım şartlarına uygun yenilikçi, rekabetçi, son teknoloji ürünü, kullanıcı dostu, yüksek performanslı çözümler geliştiriyoruz. Geliştirdiğimiz bu çözümler arasından, özelikle demiryolu sinyalizasyon kabloları, petrokimya sektörü için alçak gerilim ve fiber optik kabloları, minitüplü fiberoptik kablolar, savunma sanayi ve vagon kabloları, yangına dayanıklı demiryolu -fiber optik- ve petrokimya sektörü özel kablolar ön plana çıkıyor. Ayrıca, ürün ve test güvenirliliğine verdiğimiz önemin bir sonucu olarak, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akreditasyon kapsamına alınan ulusal ve uluslararası testlerimizin sayısı 25’e çıkmış durumda. 


Türk Prysmian Kablo olarak, Prysmian Group’un stratejik öneme sahip şirketlerinden biriyiz. Teknolojik liderliğimizi pekiştirerek, en güncel standartlara ve yönetmeliklere uygun ürünlerin geliştirilip piyasaya sunulması konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Standartlara uygunluk, yüksek performans gösteren ürünler ve son kullanıcılara ekonomik avantaj sağlayan çözümler üretme konusunda yoğun Ar-Ge çalışmalarının yapıldığı Mudanya fabrikamızda, önümüzdeki dönemde de benzer çalışmalar devam edecektir. Bununla birlikte, Prysmian Group Ar-Ge yeteneklerinden de faydalanarak, Mudanya Ar-Ge Merkezi ve diğer ülke Ar-Ge merkezleri ile ortak çalışmalar yapılmakta ve özel uygulamalarda kullanılan katma değeri yüksek ürünlere odaklanarak ürün yelpazesinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. “Dikkat! Her Kablo Aynı Değildir…” girişimi çerçevesinde, çalışmaların önümüzdeki günlerde yeni aksiyon ve etkinliklerle devam etmesi planlanmaktadır. Tüm bunların yanı sıra, sıfır uygunsuzluk ile alınan “ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi” sertifikası, “Müşteri Koordinasyon Merkezi’nin hayata geçmesi, sektörde bir ilk olan “TÜRKAK Akreditasyonu” ve kapsamı genişletilen “CPR-Yapı Malzemeleri Yönetmeliği” yanma testi laboratuvarı bugüne kadar yapılan teknolojik yatırımların örnekleridir.


Ülkemiz artık yenilenebilir enerji alanında oldukça hızlı adımlarla ilerliyor. Bu alanda hem ülkemizde hem de Dünya çapında yatırımlarınız var mı? 


Dünya çapında tüm müşterilerimize, en son teknolojiye, sürekli mükemmelliğe ve gelişen pazarın ihtiyaçlarını derinlemesine anlamaya yönelik çözümler sunuyoruz. Kablo endüstrisinin geleceği için sürdürülebilir büyümeye ve karlılığa öncülük ediyoruz. Bizim de bir parçası olduğumuz ve Türkiye operasyonunu yürüttüğümüz Prysmian Group, müşterileri ile yakın ilişkiler kuran, pazarın ihtiyaçlarına her daim yanıt verebilen ve müşterilerinden gelen özel talepleri karşılayabilen bir çözüm ortağıdır. 


Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de yenilenebilir enerji yükselişe geçiyor. Biz de hem Prysmian Group hem de Türk Prysmian Kablo özelinde, yenilenebilir enerjinin, Türkiye’de çok daha iyi bir noktaya gelmesi amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmalardan biri de, geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de bir ilk olarak hayata geçirdiğimiz “Dikkat! Her Solar (PV) Kablo Aynı Değildir” girişimi. Bu kapsamda, kabloların güvenliklerini, yüksek performanslarını ve toplam proje maliyetlerinde sağladığı avantajları değerlendirdik. PPT sonuçlarına göre, Türk Prysmian Kablo’nun ürettiği Solar (PV) kabloları, TÜV şartlarının üzerinde performans gösteriyor ve standart ömür süresi 25 yıldan daha uzun işlevlerini sürdürüyor. Türk Prysmian Kablo olarak, Almanya’nın test ve belgelendirme kuruluşu VDE uygunluğu ile sertifikalandıran, EN normlarına uygun ürünlerini Türkiye pazarına sunuyoruz. 


Bir yerde enerji varsa kabloda vardır. Prysmian Group Türkiye yenilenebilir enerji projelerinde ne tür kablo çözümleri sunuyorsunuz? 


Yenilenebilir enerji alanında da bizim halihazırda birçok çalışmamız ve çalışmalarımız sonucunda elde ettiğimiz başarılarımız mevcut. Türkiye’nin en prestijli, güneş, rüzgar ve jeotermal projelerine kablo tedarik ettik. Açıkçası saymakla bitmez. Ancak son dönemde imzamızı attığımızı önemli projelerden birkaçını sayarak, bu alana yoğunlaştırdığımız işgücü konusunda da size ipucu verebileceğimizi düşünüyorum. 

Rüzgar enerjisi alanında, en son, Norveç’in Nordland şehri sınırları içerisinde yer alan ve 90 rüzgar türbininden oluşan ve 2021 yılının sonunda tamamlanması planlanan Øyfjellet Projesi’nin kablolarının siparişini aldık. Yaklaşık 764,8 tona denk gelen 180 km rüzgâr enerjisi kablolarını Mudanya’daki fabrikamızda üreteceğiz. Solar enerji tarafında ise, 36,4 MWp gücündeki, Türkiye’nin en büyük lisanslı güneş enerjisi santrali olan Cıngıllı GES’in kablolarını biz ürettik.

Önümüzdeki dönemde de, Türkiye’nin temiz enerjiye geçişine destek verecek benzer projeler içerisinde yer almayı sürdüreceğiz.


Sadece üretim anlamında değil, sosyal projeler ve eğitici çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Okurlarımıza bu faaliyetleriniz hakkında bilgi vermek ister misiniz? (Dikkat! Her Kablo Aynı Değildir, Esnaf sektör eğitimleri vs. )


Türk Kablo Sektörü ’nün öncü firması olarak, gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarda firma misyonumuzdan yola çıktığımızı dile getirebilirim. Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz. Biz, sektörümüzde bir misyonumuz olduğuna inanıyoruz ve gerek üretim yaparken gerekse gerçekleştirdiğimiz sosyal projelerde, eğitim çalışmalarında hep bu yönde ilerliyoruz. 


Bu kapsamda en çok dikkat çeken ve akıllarda kalan çalışmamız olan “Dikkat! Her Kablo Aynı Değildir...” girişimimiz oldu diyebiliriz. Türk Kablo Sektörü ‘nün en büyük sorunlarından biri olan performansı düşük, standartlara uygun olmayan ürünler konusunda kullanıcıları bilinçlendirme ve eğitme amacını güden, Türk Kablo Sektörü ‘nün en gelişmiş girişimi olan “Dikkat! Her Kablo Aynı Değildir...” kampanyamız ve kabloları standartlara uygunluk, performans, kullanım kolaylığı ve ekonomiklik açısından inceleyen Prysmian Performans Testi projemiz, 2012 yılı içerisinde geliştirilerek son derece geniş çaplı bir iletişim programı kapsamında sektöre duyurduk. Bu girişimimiz kapsamında, pazardaki ürünler üzerindeki incelemelerimiz, ürünlerimizi farklılaştırmaya yönelik çözüm önerilerimizi sektöre sunduk. 2020 yılı itibariyle, “Dikkat! Her Kablo Aynı Değildir...” girişimi ile ilgili 5 aşamayı geride bıraktık ve bugün hala, bu girişim ile ilgili çalışmalarımıza devam ediyoruz. 


Yine “Dikkat! Her Kablo Aynı Değildir…” girişimimiz içerisinde ele aldığımız ve hakkında uzun yıllar boyu kapsamlı, detaylı çalışmalar gerçekleştirdiğimiz CPR (Yapı Malzemeleri Yönetmeliği / Construction Products Regulation (EU) No: 305/2011), bu bakış açısıyla imzamızı attığımız ve sektörümüzde öncülüğünü yaptığımız bir başka konu. CPR,  ilk olarak T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2011 yılında yayımlanmış ve 1 Temmuz 2017’de kanunen kablolar için zorunlu olmuştur. CPR, yapılarda kullanılan malzemelerin teknik karakteristikleri ile ilgili performans beyanlarını ve malzemelere CE işaretinin iliştirilmesinin kurallarını belirlerken; CPR Sertifikası ise kabloların yangına tepki performanslarını tescil ederek yönetmeliğe uygunluğunu belgelemektedir. CPR’ın kablo sektöründeki uygulamalarını düzenleyen EN 50575 standardı ise, bina ve altyapı dahil olmak üzere, herhangi bir yapıda kullanılan güç, kontrol ve iletişim kablolarının yangına tepki performansı gerekliliklerini, bu gerekliliklerle ilgili testleri ve uygunluk değerlendirmeleriyle ilgili kriterleri belirlemektedir. Biz de bu kapsamda, öncü rolümüzün de etkisiyle, birçok bilgilendirme semineri düzenleyerek, herhangi bir maddi amaç gütmeden, sektörümüzü bilgilendirmeyi hedefledik. 


Ayrıca, 1964 yılında kurulduğumuz ilk günden bu yana, birçok konuda kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. Özellikle son 10 yıllık geçmişimize baktığımızda, Türk Prysmian Kablo’nun eğitim ve sanat gibi alanlarda gerçekleştirdiği özel projelerle birlikte, toplumsal ihtiyaçları karşılamayı da kendimize görev edindiğimizi de anlayabiliriz. Türk Prysmian Kablo olarak, sektördeki öncü rolümüz ve ulaştığımız başarıların temelinde sürdürülebilir eğitime verdiğimiz önem yatıyor. Eğitim konusunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyor ve çalışanlarımızın eğitimini başarımızın merkezinde konumlandırıyoruz. Mudanya fabrikamızda bulunan Üretim Akademisi’nde Prysmian Group’un dünya çapındaki çalışanlarına yönelik eğitim programları düzenliyoruz. Prysmian Group’un gelecekteki üretim müdürlerinin ve fabrika direktörlerinin yetiştirilmesi amacı ile kurulan Üretim Akademimizde 2019 yılı sonuna kadar 32 ülkeden 423 kişiye eğitim verdik. 


2019 yılı içerisinde gerek çalışanlarımız gerek tedarikçilerimiz gerekse müşterilerimizin katkıları ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde seçtiğimiz okullar ile iş birlikleri yaptık ve Mutluluk Kumbarası adını verdiğimiz kurumsal sosyal sorumluluk projemiz ile ihtiyaç sahibi çocuklarımızın dileklerini gerçekleştirdik. Yine 2019 yılında, Bursa’nın Çağrışan bölgesinde çıkmış olan yangında kül olan bölgeyi ağaçlandırma çalışmalarına katıldık; fabrikamızın önündeki sahili çalışanlarımızın katılımıyla temizledik, Kızılay’a yine çalışanlarımızın katılımıyla kan bağışı yaptık ve toplamda 1034 çalışma saatimizi sosyal sorumluluk projelerine adadık. 


Bu çalışmalarımızın yanı sıra, 2015 yılında Türk kablo sektörüne sunduğumuz Online Kablo Eğitimi ile de bugüne dek 2000’i aşkın kişiye ulaştık. Türk Prysmian Kablo olarak, sektörde bir ilk olan ve ücretsiz olarak sunduğumuz eğitim ile daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz.


Öte yandan kablo sektörü gibi geleneksel bir sektörde kadın istihdamına verdiğimiz önemle de fark yaratıyoruz. Beyaz yaka çalışanlarımızın yaklaşık yüzde 40’ı kadın ve bu oranın daha da artması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. 


Bu sorumluluk bilinciyle, eğitimlerimize ve çalışmalarımıza 2020 yılında ve sonrasında da aynı hızla ve “Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz” misyonumuzdan da hareketle, Türk kablo sektörünü her geçen gün bir adım daha ileri taşımak üzere çalışmalarımıza devam edeceğiz.


Malumunuz Covid19 salgını tüm Dünya’yı sosyal ve ekonomik yönlerden olumsuz olarak etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Bu durum firmaların gelecek hedef ve beklentilerini de etkileyecektir. Sektörümüzün bu olağan üstü durumdan en az hasarla çıkması için tavsiyeleriniz nelerdir? 


Zorlu zamanlarda, tutku ve kararlılık her zamankinden daha fazla önemlidir. Ve inanıyorum ki, bu ve benzeri süreçlerde, çeviklik, seçicilik ve atılganlık, firmaları ayakta tutan en önemli özellikler olacaktır. 


COVID-19’un küresel yayılımı tüm dünyadaki insanları, toplulukları ve işletmeleri etkiliyor. Türk Prysmian Kablo olarak bu süreci, çalışanlarımızın ve operasyonlarımızın üzerindeki etkisini en aza indirmek amacıyla, yerel yönetimleri sürekli dinleyerek ve Prysmian Group’un tavsiyelerini yakından takip ederek, gerçek zamanlı ve yakından gözlemlemeye devam ediyoruz.


Çünkü biz, içinde yaşadığımız dünyayı derinden önemseyen ve tüm Müşterilerimizin ve Paydaşlarımızın güvenine ve bağlılığına değer veren bir aileyiz. Çalışma arkadaşlarımızın, Müşterilerimizin ve İş ortaklarımızın refahı ve güvenliği bizim en önemli önceliğimizdir. Fabrika ve ofislerimizde, akıllı çalışma, olağanüstü hijyen ve sanitasyon önlemlerini alarak, tüm ekibimiz için güvenli çalışma koşullarını her daim göz önünde bulundurmaya en yüksek özeni gösteriyoruz.


Bir yandan hepimiz bu süreçten etkileniyor ve aynı endişelerin çoğunu paylaşıyoruz; diğer yandan bu durumla her gün baş etmeye çalışırken, bir araya gelme ve birbirimizi destekleme noktasında yoğun duygular yaşıyoruz.


Her bir Türk Prysmian Kablo çalışanının çalışması sayesinde, Müşterilerimizin yararına tüm tedarik zincirinin sürekliliğini sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bunu her zaman olduğu gibi; profesyonellik, bağlılık ve tutku ile sürdürmeye; bu mevcut durumu çözmek amacıyla sorumlu bir şekilde duruma katkı sağlama farkındalığımız ve sükûnetle çalışmaya devam edeceğiz.

Ne gerekiyorsa yapmanın zamanı geldi: alışkanlıklarımızı ve yaşam tarzımızı geçici olarak, ama mantıklı bir şekilde değiştirmemiz gerekiyor. Bugünkü eylemlerimiz, gündelik hayatlarımıza en hızlı şekilde geri dönebilmemizi amaçlayan, hem sağlığımız, hem sevdiklerimiz hem de tüm toplum için bilinçlilik ve sorumluluk işaretidir.


Bizler bu bakış açısıyla, önce sağlık diyoruz ama diğer yandan az önce de bahsettiğim gibi, tedarik zincirimizin de sürekliliğini sağlamak üzere, çalışmalarımıza evden ya da üretimin sürdüğü fabrikamızdan, her bir çalışanımızla tam destek veriyoruz. 


Sizce genç nesiller sektörümüzde yeteri kadar yer buluyor mu? Genç arkadaşlarımızın sektöre katkıları hakkında ne düşünüyor ve onlara neler tavsiye ediyorsunuz? 


Gençlere, devamlı öğrenme ve eğitim alanlarına yatırım yapmalarını tavsiye ediyorum. Sinerjiyi artıran ve stratejik vizyonlarını geliştirecek olan uluslararası deneyimlere açılmalarını, zorlu zamanlardan geçerken vazgeçmemelerini tavsiye ederim. Çünkü bu zamanlarda bağlamlar hızlı ve belki de beklenmedik şekilde değişebilir; fakat bu dönemde ayakta kalmak için açıklık, zihinsel çeviklik, değişikliğe açık olma, dayanıklılık gibi özellikler daha da gelişir. Sağlam ve pragmatik bir yaklaşımla, elde edilecek amaç ve sonuçlara doğru vizyon ve hedefleri bir araya getirmelerini ve her zaman konfor alanlarının dışındakilerle ilgilenmelerini öneririm. 


İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER