© Teknik Elektrik 2017-2024

STK’lar ve Uzmanlar, Son Dönemde Yaşanan Olayları Yorumladı! Kutuplaştıran Laikçi Kafa

Son günlerde başörtülü kızlara ve dindar kesime yönelik darp, şiddet ve hakaretlerin tavan yapması ve bu saldırıların malum zihniyet tarafından gerçekleşmesi; “Laikçi kesim, toplumu kutuplaştırıyor” yorumlarına sebep oluyor.

Laiklik kılıfı altında Müslümanlara saldıran İslamofobik şizofrenler aynı zamanda toplumsal huzuru da hedef alıyor. Kimi zaman kendi halinde yolda yürüyen başörtülü bir kadına yumruk atan, kimi zaman metro istasyonunda bekleyen başörtülü bir kıza tüküren, kimi zaman ise sarıklı bir dindara “böyle giyinemezsin!” diye nefret kusan laikçi zihniyet, kemalist ideolojinin zorbalığını günbegün dayatmaya çalışıyor. Milli iradeye yönelik darp, şiddet ve hakaretlerin havada uçuşması ve bu saldırıların malum zihniyet tarafından gerçekleşmesi ise vesayet özlemi çeken laikçi zorbaların Müslümanlar üzerinde uyguladığı zulüm fırtınasını gözler önüne seriyor.


Akbaş: Laiklik artık konuşulmak istenmiyor

İnsan Hakları Savunucuları Derneği (İHSD) Genel Başkanı Ali Akbaş, dindar insanların faşistliğini 28 Şubat’tan tanıdıklarını belirterek, “28 Şubat sürecinde ‘irtica’ ile mücadele gerekçesiyle sadece ‘İslamcıların veya dindar vatandaşların değil, bütün bir İslam dininin hedef haline getirildiğini söylemek mümkündür. O karanlık süreçten bu yana laiklik, bir projeydi. Bugün bu konuları halen konuşmak ilkel kalıyor. Müslümanlar artık laiklik konusu tartışmak istemiyor ama malum zihniyet sürekli bunu köpürtmek istiyor” ifadelerini kullandı.


“Dindarların varlığından rahatsız olduğunu gizlemeyen küfür yobazları, özellikle AK Parti’ye sopa sallıyor” diyen Ali Akbaş, “Yanlış uygulanan laiklik sebebiyle, dinî inancını yaşamında uygulayamayanlar; Erdoğan yönetimleri döneminde tam özgürlüğe kavuştu. Cumhurbaşkanımızın İmam Hatip kökenli olması, aynı dile ve duyguya sahip olması, bu kesimde de Erdoğan’a karşı aşırı bir sevgi kitlesi oluşturdu“ şeklinde konuştu. AK Partili kurmaylara çağrıda bulunan Akbaş, şu ifadeleri kullandı: “Merhum Erbakan Hoca’mızdan bu yana “Milli Görüş” temsilcilerinin en büyük hayali iktidar olmaktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu gerçekleştirdi. Şimdi o çekirdek kadro, ne olursa olsun Erdoğan’ın arkasında sevgi ile durmalıdır.”


Çakır: İkiyüzlü bir tutum içerisindeler

Siyasal bilimci ve Avukat Ferhat Çakır, “Kemalizm başlı başına bir yaşam biçimi dayatmasıdır. Ülkenin gelişmesi için hiçbir artı değerleri yoktur. Varsa yoksa kendi gibi olmayanların yaşam biçimidir. Ülkeyi kutuplaştırmaktan bahsedenlerin kendileri bu ülkeyi bizzat kamplara bölmeye çalışanlardır. Kendileri dışındaki kimsenin fikirlerini kabul etmedikleri gibi yaşam biçimlerini de dayatıyorlar” dedi. Seküler cenahın büyük bir paradoks yaşadığını kaydeden Çakır, “Mültecinin biri açlıktan ölse önemsemezler. Ama eşcinsel bir mülteciyi göklere çıkarıyorlar. Dayatma bunların ideolojisidir. Başkan Erdoğan’a bile yaşam biçimlerini dayatmaya çalışıyorlar. Mozart dinle, bira iç çağrıları buna örnektir. İkiyüzlü bir tutum içerisindeler. Yaygara kopararak kendi kirli yüzlerini gizlemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

 

www.yeniakit.com.tr

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER