Sözde Değil Özde Destek İstiyoruz

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, iş dünyasının en büyük problemlerinden biri olan finansmana erişim konusunda kolaylaştırıcı adımların atılması gerektiğini söyledi. Yeni Akit’e konuşan Avdagiç, “Kabineden, reel sektörün paraya ulaşmasının önündeki engelleri kaldırmasını bekliyoruz’’ dedi. Bankacılık ve finans sektörüne de seslenen Avdagiç, ’’Sözde değil, özde desteğiyle reel sektörün bu süreçten başarıyla çıkacağına inanıyoruz’’ mesajını verdi. 

Editörümüz Buğra Kardan’ın sorularını cevaplandıran Avdagiç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ikinci 100 günlük eylem planını da değerlendirdi.

-Hükümetten en önemli beklentiniz nedir?

Evvela hem üreticinin hem ticaret erbabının finansmana erişiminin daha da kolaylaşmasını arzu ediyoruz. Finansmana erişmemiz çok önemli. Bu anlamda gereken önlemler alınmalı. İlk etapta KDV alacakları ödenmeli. Çünkü KDV alacağımız maliyetsiz bir para. Ardından da kamunun şirketlere olan borçları belli bir takvim içinde ödenmeli. Şüphesiz bu adımlar ekonomiye ivme katar, reel sektörü güçlendirir. IMF’nin son 40 yılda uygulamaya soktuğu liberal önlemler işe yaramadı ve durgunluğa sebep oldu. Piyasanın görünmez elinden medet ummayı bir kenara bırakmalıyız. Bankacılık ve finans sektörünün sözde değil, özde desteğiyle reel sektörün bu süreçten başarıyla çıkacağına inanıyoruz.

-2018 nasıl geçti?

Tabii senenin ikinci yarısında hassas bir dönem yaşadık. Önemli dış ataklara maruz kaldık. Hamdolsun, çok dengeli ve takipçi bir politikayla bu hücum atlatıldı. Dengelenme sürecine girildi. Süreçte alınan kararlara riayet edildi. Dolarda 9-11 liraları göreceğimizi iddia edenler artık “Kur 5 liranın altına inmesin” demeye başladı.

-2019 için öngörünüz nedir?

Öngörümüz 2019’un üretimin artacağı, finansmanın daha kolay elde edileceği, büyüme rakamlarının yukarı çekileceği, sislerin dağılacağı bir dönem olacağı yönünde.

Tabii dışarıdan gelen haberler, veriler çok iyi değil. Avrupa Birliği’nde (AB)daralma bekleniyor. Çin ve ABD’nin tarafı olduğu ticaret savaşı riskler içeriyor. Bütün bunlara rağmen istikrarlı şekilde üretime, ihracata devam edersek 2019’u rahat geçiririz.

-Yeni eylem planı taleplerinizi karşılıyor mu?

Yeni eylem planında yer alan konular çok olumlu ve yerinde. Bu belge ilk 100 günlük eylem planının devamı olarak kendi içinde tutarlı, dengeli. Ümit ediyoruz, yeni eylem planının rolüyle üreticimiz ve ticaret erbabımız gelirlerini arttıracaktır, daha iyi bir konuma gelecektir.

-Ülke olarak marka ihracında ne durumdayız?

Milano, Roma, Madrid gibi ünlü şehirlerde markalarımızın ve dükkânlarımızın adedini gerilerde olduğunu görüyoruz. Demek ki bu konuda yapmamız gerekenler var. Üretiyoruz, tasarlıyoruz ama markalaşmaya da ağırlık vermeliyiz. Marka ihracatımızı artırmalıyız, artık dünyanın her yanına erişebilmeliyiz.

-Markalaşma teşvikleri konusunda ek talepleriniz  var mı?

Devletin çok önemli yardımları var. Turqualty programları, marka teşvikleri devrede. Ama 10 senedir hayatta olan bu teşvikleri yeni bir anlayışla ele almakta, revize etmekte fayda var.

-İstanbul’un ekonomideki yerini nasıl tanımlıyorsunuz?

İstanbul’un rakamları çok ama çok önemli. Ülkemiz şirketlerinin üçte biri İstanbul’da. İTO’ya kayıtlı 425 bin şirket var. Şu anda milli gelirin üçte birini, vergilerin yüzde 44’ünü, dış ticaretin yarısını bu şehrimiz karşılıyor.

-İstanbul’a yabancı yatırımcıların ilgisi nasıl?

Elbette. Şu anda sıkıntıları atlatıyoruz, iyi bir döneme giriyoruz. Bunu ülkemizde yapılan toplantılar, etkinlikler de ortaya koyuyor. Önemli ekonomi aktörleri, gurular, duayenler İstanbul’a geliyor. Bu da İstanbul’un yatırımlar ve dış ticaret anlamında iyi bir yere geldiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
www.yeniakit.com.tr