Şimşek: AK Parti vaatlerinin kaynağını anlattı
EKONOMİMaliye Bakanı Mehmet Şimşek, gündemi değerlendirdi, Şimşek'e asgari ücret ve taşeron soruları soruldu. Kaynak tartışmasına açıklık getirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Siyasi istikrar devam ederse Türkiye rahat bir şekilde gelecek sene reform yapar, yüzde 4 büyür, bütçe performansını sağlar ve Türkiye'nin önü açılır" dedi.
Şimşek, NTV-CNBC-e ortak yayınında katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Orta Vadeli Program'da (OVP) makroekonomik göstergelerindeki değişikliklere dönük bir soru üzerine Şimşek, 2015 yılında sadece Türkiye için değil, bütün bölge ve dünya için sıkıntılı bir dönemden geçildiğini, küresel kriz sonrası artçı şokların devam ettiğini söyledi. Türkiye'nin bütün şokların merkezinde bulunduğunu belirten Şimşek, "Avrupa en büyük ortağımız Avrupa'nın durumu ortada, Rusya ülke olarak en büyük ticaret ortağımız, gelişmeler ortada, Rusya küçülüyor, Ortadoğu en büyük bölge olarak ikinci ticaret ortağımız, Ortadoğu'nun halini anlatmama gerek yok" dedi.
Bütün bunlara rağmen, Türkiye'nin 2015 yılı için büyüme rakamını yüzde 4'ten yüzde 3'e revize ettiğini anımsatan Şimşek, Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin büyümesinin yüzde 1,9 olacağını, Türkiye'nin de Çin ve Hindistan hariç bu ülkelerin 1,5 katı hızda büyüceğini ifade etti.
Şimşek, "Bütün bu şoklara rağmen, bu şokların merkezinde olmasına rağmen, Türkiye büyük bir direnç, büyük bir dayanıklılık göstermiş, yüzde 3'lük büyüme bugünkü küresel konjonktürde çok iyi bir büyümedir" diye konuştu.
OVP'de milli gelirin ilk kez satın alma gücü paritesine göre hesaplandığının belirtilerek, rakamlarda makyaj olduğu iddialarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Şimşek, "Rakamlarda makyaj yok, her şey çok açık, net" dedi.
Türkiye'de dolar cinsinden milli gelirin düştüğünü belirten Şimşek, "Fakat satın alma gücü paritesi yani Türkiye'deki kişi başına gelir ne kadarlık ürün sepetine denk geliyor, oradan baktığınız zaman bir düşüş söz konusu değil" ifadesini kullandı.
Satın alma gücü paritesine göre 2002'de kişi başına milli gelirin yaklaşık 8 bin 700 dolarken, OVP'ye göre gelecek yıl 20 bin doları aşacağının öngörüldüğüne dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
"Biz niye satın alma gücü paritesini kullandık, bunu tartıştık. Bu dönemler kurun çok oynak olduğu bir dönemdi. Bundan bir ay önce dolar-TL kuru 3,07'ye kadar çıktı, şimdi 2,90'ın altında, belki yarın başka bir yerde olacak. Avro 3,40'ların üzerindeydi, her gün çok oynak olan bir para birimi var.
Yani yıl sonu makul bir şekilde ortalama kuru tahmin etmek zorlaşıyor. Bu nedenle biz başka ülkelerde olduğu gibi satın alma gücü paritesini kullandık ama cari dolar kuruyla hesaplamak için de TL cinsinden milli gelir rakamları var.
Bütün detaylar var. Seçimin arifesindeyiz, ne yaparsak yapalım çamur atıyorlar. Rakamlar ortada, performans ortada, başarı ortada. Allah korusun bugün Türkiye'de bizim AK Parti döneminde bu reformlar yapılmasıydı, Türkiye ekonomisinin altyapısı, temelleri bu kadar sağlamlaştırılmasaydı, Türkiye, Ortadoğu'daki, Avrupa'daki ve Rusya'daki bu şoklara maruz kalsaydı, tekrar terörün hortlatıldığı bir dönemde, yanı başımızda kaosun savaşın olduğu bir dönemde Türkiye ekonomisi büyür müydü?
AK Parti tek başına yoluna devam ederse biz bu OVP'ye sadık kalırız. Bu bütçeye de büyük oranda sadık kalırız, şartlar çok ağırlaşmadı. Yeni bütçe muhtemelen gelecek senenin ilk yarısında yapılacak. Önümüzdeki bir kaç ay içerisinde gerek Türkiye'de gerekse küresel ölçekte ne gelişmeler olacak, elimizde bir kristal küre yok. Çok zor dönem bir dönem geçiyoruz ülke, bölge olarak. Büyük ihtimalle mevcut ana yapı korunur."
"2016 bütçesinin gelir ayağı son derece gerçekçi hatta temkinli"
AK Parti'nin seçim beyannamesinde taahhütlerin maliyeti ve bütçeye etkilerinin zamanlamasına dönük bir soru üzerine Şimşek, vaatlerin net etkisinin 19,3 milyar lira ve 2015 milli gelirinin yaklaşık yüzde 1'i olduğunu bildirdi.
Bu yıl genel devlet açığını yüzde 0,5 olarak öngördüklerini hatırlatan Şimşek, iki seçime, iç ve dış şoklara rağmen, belirsizliğe ve bir hükümet kurulamamasına rağmen, kendilerinin mali disiplinden ödün vermediklerini ve yakın tarihin en başarılı bütçe performansından birini gerçekleştirdiklerini vurguladı.
2016 bütçesinin gelir ayağının son derece gerçekçi, hatta temkinli olduğunu belirten Şimşek, gider ayağında da iddialı bir bütçe yaptıklarını kaydetti. Şimşek, "Çünkü 7 Haziran'da vatandaşımızın bir mesajı bize 'kamu olarak tasarruf yapın', biz o mesajı aldık" dedi.
İddialı bir bütçe yaptıklarını ifade eden Şimşek, vaatlere rağmen, 2016 bütçesinin muhtemelen ufak bir fazla vereceğini ya da dengede olacağını söyledi. Şimşek, "Bir şartla tabii siyasi istikrar devam edecek. Siyasi istikrar devam ederse Türkiye rahat bir şekilde gelecek sene reform yapar, yüzde 4 büyür, bütçe performansını sağlar ve önü açılır" şeklinde konuştu.
Şimşek, önümüzdeki yıl yeni bir vergi artışının öngörülüp öngörülmediğinin sorulması üzerine de "Birtakım maktu vergilerde ayarlamaya gideceğiz ama enflasyon kadar, o zaten olması gereken bir şey onun dışında şu anda gündemimizde yeni bir vergi ya da vergi oranlarında bir artış söz konusu değil" ifadesini kullandı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Bir taraftan terör, bir taraftan küresel gelişmeler var. Türkiye bir iktidar boşluğunu, uzun süreli koalisyon müzakerelerini, zayıf koalisyonları, hatta koalisyon gerilimlerini, mini mini krizleri kaldıracak bir ülke değil" dedi.
AK Parti'nin asgari ücrete ilişkin vaatlerinin etkilerinin sorulması üzerine Şimşek, bu konuda kendilerinin reel, diğer siyasi partilerin ise popülist rakamlar telaffuz ettiklerini söyledi. Şimşek, "Biz vaatlerimizi kuruşu kuruşuna yerine getireceğiz. Bizim vaatlerimiz gerçekçi, somut, uygulanabilir ama Allah Türkiye'ye yeni seçimler göstermesin veya kısa süreli koalisyonlar, koalisyonlar sonrası yeni koalisyonlar, o koalisyonlar sonrası yeni seçimler göstermesin" diye konuştu.
Türkiye'nin çok hızlı şekilde seçim ortamından çıkarak, rasyonel zemine gelmesi gerektiğini dile getiren Şimşek, ülkenin yapısal sorunlarının bulunduğunu ifade etti. AK Parti'nin ilk döneminde temel yapısal sorunlara yönelik birçok reform yaptığını ve ülkenin sınıf atladığını vurgulayan Şimşek, şimdi sıranın ikinci nesil reformlarda olduğunu bildirdi.
Şimşek, gündemin hızlı şekilde bu reformlara geçmesi gerektiğini belirterek, "Bir taraftan terör, bir taraftan küresel gelişmeler var. Türkiye bir iktidar boşluğunu, uzun süreli koalisyon müzakerelerini, zayıf koalisyonları, hatta koalisyon gerilimlerini, mini mini krizleri kaldıracak bir ülke değil. Türkiye şu anda şoklara karşı büyük bir direnç gösteriyor. Neden? Çünkü AK Parti rasyonel politikalarını sürdürdü" ifadelerini kullandı.
Taşeron işçilerin kadroya alınması
Taşeron işçilerin kadroya alınmasının bütçeye yük getirip getirmeyeceğine yönelik de Şimşek, "Mutlaka bir yük olacaktır ama biz bunların hepsini hesapladık" dedi. Söz konusu işçilerin hangi şartlarda ve hangi düzeyde kadroya alınacağı konusunun ise detaylandırılması gerektiğini anlatan Şimşek, vaatlerinin, Türkiye'deki makrofinansal istikrarı bozacak düzeyde olmadığını bildirdi.
Maliye Bakanı Şimşek, diğer siyasi partilerin hala net olarak vaatlerinin kaynağını açıklamadıklarını belirterek, "Bir de işin kolayını bulmuşlar. Diyorlar ki, 'Madem AK Parti de vaatleri açıkladı, madem AK Parti de bu vaatleri yerine getirecek kaynak buluyor. O zaman bizim de kaynak sorunumuz yok.' İyi de bizim vaatlerimiz milli gelirin yüzde 1'i kadar, sizinkiler yüzde 7'si, 10'u kadar" diye konuştu.
"Koalisyon kurulsaydı, belki bugünkü hükümet kadar performans ortaya koyamazdı"
Şİmşek, 7 Haziran seçimlerinin ardından koalisyon kurulamamasının maliyetinin 100 milyar lirayı bulduğu yönündeki hesapların hatırlatılması üzerine böyle bir maliyetin olmadığını söyledi. "Birincisi, bir koalisyon kurulsaydı, belki bugünkü hükümet kadar performans ortaya koyamazdı" diyen Şimşek, 1970'li ve 1990'lı yıllarda Türkiye'nin her türlü koalisyonu denediğini ancak ülkenin bu yıllarda "perişan" olduğunu söyledi. Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'de koalisyon kültürü, maalesef geçmişte arzulanan sonuçları doğurmamış. Gelecekte de doğuracağına dair benim hiç inancım yok, açık konuşayım fakat bir koalisyon kurulmak zorunda kalınırsa, kurulacak ama o koalisyon mini gerilimlere, mini krizlere hep açık olacak. Hele ki bir parti grubuna hakim değilse sık sık çatışma ortamı. Sonra da hemen arkasından şunu düşünecekler, 'Bu ne zaman bozulacak, bir sonraki koalisyon nasıl kurulacak?' Koalisyonlar bugüne kadar reformları ancak IMF kafalarına vura vura yapmış ama reformları uygulayamadan kaçıp gitmişler. Tek parti hükümetleri ise reform da yapmış, uygulamış ve başarılı sonuçlar almış."
Türkiye'nin önünde iki yolun bulunduğuna işaret eden Şimşek, "Her oyun çok önemli olduğu seçimlere giriyoruz. Türkiye ya 90'lı yıllara dönecek. AK Parti'li bir koalisyon olsa da o risk, 90'lı yıllar riskidir ya da tek başına ki buna en yakın AK Parti'dir, bir hükümet kurulacak, reform yapacak, refah artacak. Bu kadar basit" dedi.
Son olayların Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine ekonomik etkilerine yönelik soru üzerine de Şimşek, bu bölgelerin adeta perişan olduğunu söyledi. Bunun da sebebinin terör örgütü PKK olduğunu aktaran Şimşek, kimsenin oraya mal göndermek, sigorta yapmak, ticari bazı faaliyetlerde bulunmak istemediğini bildirdi.
Yılın ilk 9 ayında karşılıksız çeklerin sayısındaki artışın sorulması üzerine de Şimşek, Türkiye'de sistemin 7 Haziran seçimlerinin ertesinde kilitlendiğini ifade etti. Şimşek, "Bunu aşmanın tek yolu da 1 Kasım'da Türkiye'nin tek parti hükümeti ile yoluna devam etmesidir" dedi.
Kaynak : AA
İlginizi Çekebilir