Prysmian Group Türkiye CEO’su Hans Hoegstedt ile Söyleşi
RÖPORTAJLARSayın Hans Hoegstedt 2011 yılından beri Türkiye Prysmian Kablolarının CEO’su olarak görev yapmakta-sınız.
Sayın Hans Hoegstedt 2011 yılından beri Türkiye Prysmian Kablolarının CEO’su olarak görev yapmakta-sınız. Türkiye’deki kablo sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geriye dönüp baktığımda, Türkiye’deki ilk günümden bu yana yaklaşık 2 yıl olmuş. Bu 2 yıl süresince Türk Kablo Sektörü hakkında birçok şey öğrendim ve Türk insanının profesyonelliğine ve bu ülkeye karşı duyduğum saygı hep arttı. Gerçi Prysmian Group içinde önceki görevimde de, Milano’dayken de bu ekiple ve A-Takımı Yetkili Satıcılarımız dahil birçok yerel üretici ile çalışma fırsatına erişmiştim.
Genel olarak, Türk Kablo Sektörü’nün çok genç olduğunu ifade etmem gerek. Bu nedenle, sektörde birtakım sorunlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Halihazırda varolan bakış açılarını değiştirmemiz gerekiyor. Geçmiş yıllardaki ekonomik büyümenin de beraberinde pazarın kalite standartları konusunda çok daha titiz davranması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca güvenlik, performans gibi konularda iyileştirmeler yapılması ve sadece malzeme maliyetine bakmak yerine kablo kurulumu ve bakımı dahil her süreci kapsayacak şekilde tüm maliyetlere bakılması gerekiyor. Ne yazık ki Türk Kablo Sektörü’nde, standartların altında kalan kablolar hala satışa sunuluyor. Bu çok basit bir konu değil ve ben açıkcası sektörün bu konuyu zaman zaman küçümsediğini düşünüyorum. Kablolar insan hayatı açısından kritik önem taşır. Evet kablo, bir binanın toplam maliyeti içerisinde küçük bir yüzdeye sahiptir. Ancak bu yüzde bile çok çok önemlidir, hatta düşündüğümüzden bile fazla.. Türkiye’de standart dışı kablo kullanımından kaynaklı birçok yangın olmuştur ve istatistiklere baktığımızda bu yangınların sayısında çok ciddi bir artış görüyoruz. Bu bile başlı başına çok büyük bir zarar demek ve her şeyden önce itfaiyeciler de dahil insan hayatı için çok önemli.
Biz Türk Kablo Sektörü’nün lider ve öncü firması Prysmian Group Türkiye olarak, sahip olduğumuz sorumluluğun bilincindeyiz ve bu konu üzerinde son derece yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Umuyorum ki, bu konuyla ilglili gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sayesinde ve elbette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, Türk Standartları Enstitüsü’nün ve Kablo ve İzoleli İletken Sanayicileri Derneği’nin desteği ile Türk Kablo Sektörü’nün bakış açısını değiştireceğiz.
Prysmian Group olarak dünyada büyük projelere imza attığınız gibi, Türk Prysmian Kablo olarak da Türkiye de ilklere imza atıyorsunuz. Bunlardan en sonuncu olan TEİAŞ tarafından ihalesi yapılan Çanakkale Boğazı Denizaltı Kablo Bağlantı Projesi. Şimdiden hayırlı olsun, Proje hakkında okuyucularımıza bilgi verebilir misiniz?
Her şeyden önce, Prysmian Group Türkiye olarak, Türkiye’de alanında birçok “ilk”e imza attığımızı ve Türkiye’nin güvenli ve verimli bir enerji ve telekomünikasyon altyapısına sahip olabilmesi için sektörün gelişimine öncülük ettiğimizi ve tüm bunlardan gurur duyduğumuzu dile getirmek isterim. Firmamızın “Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz” misyonu da, zaten bu şekilde doğmuştur.
Çanakkale Boğazı Denizaltı Kablo Bağlantı Projesi’ne gelirsek, ilk olarak belirtmemiz gereken nokta, bu projenin sadece firmamız için değil Türkiye için ne kadar önemli olduğudur. Bu proje ile birlikte, Marmara Bölgesi’ndeki ring çevrimi tamamlanmış olacak ve Asya’dan Avrupa’ya doğru, güvenli bir şekilde elektrik iletimi gerçekleşecek. 4 km uzunluğundaki bu hattın bir ucu Lapseki bir ucu Sütlüce’dedir.
Ayrıca yine bu proje ile birlikte, bu bölge içerisinde yer alan endüstriyel işletmelerin, işlerini sürdürmesine engel olan elektrik kesintilerinin olmasının önüne geçilecek ve tabiki yine bu bölgede yaşayan, büyük bir çoğunluğu İstanbul’da bulunan insanların ki bu da yaklaşık 20 milyon insan demek; elektrik kesintisi dolayısıyla hayatlarının kısa bir süre de olsa durması engellenmiş olacak.
Firmamıza gelince ise.. Biz bu projeyle birlikte 3 kıtayı birbirine bağlamış olacağız. Geçmiş yıllarda İspanya ve Fas arasında kurulumu tamamlanan denizaltı kablo bağlantı projesinin ardından şimdi de Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlıyoruz. Açıkcası birçok farklı ülkede ve kıtada benzer projeler gerçekleştirmek hem bizleri gururlandırıyor hem de tecrübemize yeni tecrübeler ekliyor. Çanakkale Boğazı Denizaltı Kablo Bağlantı Projesi ile birlikte hem Asya ve Avrupa’yı ilk kez denizaltından birbirine bağlamış olacağız hem de dünya çapında, ilk kez bu uzunlukta 380 kV XLPE yalıtkanlı kablolar kullanılacak. Ve tabiki, yüksek gerilim havai hatlarının yarattığı görüntü ve çevre kirliliği de önlenmiş olacak.
Proje kapsamındaki 380 kV XLPE yalıtkanlı denizaltı kabloları, grubumuz bünyesinde bu konuda uzmanlaşmış merkezlerimizden birinde üretilecek ve Çanakkale’ye, grubumuza ait olan ve dünyanın en büyük 2. Kablo serme gemisi olan Giulio Verne ile getirilip döşenecek. 150 milyon TL değerindeki bu projenin daha erken bitirilmesi için elimizden geleni yapıyoruz ancak projenin devreye alınması 2014 yılı olarak planlanıyor.
Türk Prysmian Kablo olarak her türlü enerji ve haberleşme kablolarını aynı anda üreten 12 tesisten birisiniz. Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? Prysmian Group içerisinde Türk Prysmian Kablo fabrikası hangi sıralamada?
Prysmian Group, 2011 yılının Temmuz ayında Prysmian ve Draka firmalarının birleşmesi sonucunda oluşmuş; bugün dünya çapında enerji ve telekomünikasyon kabloları sektöründe lider bir firmadır. 2011 yılında gerçekleşen, yaklaşık 8 milyar Euro dolayındaki satışları, 50 ülkedeki 97 fabrikasında görev alan 22.000 çalışanı ile global bir firmadır. Grubumuz, özellikle yüksek teknoloji ürünleri alanında son derece güçlü bir yapıya sahiptir ve ürünler, hizmetler, teknolojiler ve know-how anlamında da hem çok geniş bir yelpazeye sahiptir hem de çok tecrübelidir.
Türk Prysmian olarak, bizler de bu grubun bir parçasıyız. 1964 yılından bu yana Mudanya’da (Bursa) bulunan fabrikamızda yaklaşık 550 kişi çalışmaktadır. İlk olarak, Siemens Kablo olarak kurulan firmamız, satın almalar ve birleşmeler sonrasında birçok kez isim değişikliğine gitmiştir ve son olarak, bugün, yoluna Prysmian Group olarak devam etmektedir.
180.000 m² alan üzerine kurulu olan fabrikamız, Prysmian Group içerisinde çok önemli bir ihracat merkezidir. 2011 yılında satışlarımızın %35’i ihracat kaynaklıydı. Bugün yaklaşık 40 ülkeye ihracat yapıyoruz ki bu ülkeler arasında Azerbaycan, Irak, Fransa, İngiltere, Barbados, Kuzey Afrika ülkeleri, Papua Yeni Gine, Çin, Sri Lanka gibi birbirinden tamamen uzak ve farklı ülkeler bulunmaktadır. Ayrıca yakın geçmişte, Irak ve Suriye’nin altyapı projelerini gerçekleştirdik; Pakistan ve Kazakistan’ın ise altyapı çalışmalarına destek verdik. Açıkcası bu kadar geniş bir alanda hizmet verebiliyor olmamız, bizi, bölgesel krizlerden korudu ve farklı ülkeler ile çalışmalarımızı sürdürmemize imkan tanıdı.
Enerji ve telekomünikasyon kablolarının aynı anda üretilebildiği, grubumuz içerisindeki 12 fabrikadan biri olarak ön plana çıkan fabrikamızın yıllık üretim kapasitesi yaklaşık 70.000 ton civarındadır. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören firmamız Türk Prysmian, Çanakkale Boğazı Denizaltı Kablo Bağlantı Projesi’ni gerçekleştirerek alanındaki “ilk” projelere bir yenisini ekliyor.
Sayın Hans Hoegstedt okuyucularımıza ürün gruplarınızdan ve Ar-Ge çalışmalarınızdan da kısaca bahsedebilir misiniz?
Tabiki.. Daha önce de ifade ettiğim gibi, Prysmian Group olarak hem enerji hem de telekomünikasyon kabloları sektörüne yönelik üretim yapıyoruz.
Enerji sektöründe neler yapıyorsunuz derseniz.. Çok kısaca, Prysmian Group olarak yeraltı ve denizaltı enerji iletim kablo ve sistemleri, endüstriyel uygulamalar için özel kablolar, alyapı ve yapı sektörleri için alçak ve orta gerilim kabloları üretiyoruz.
Telekom sektöründe ise, ses, video, data iletimi için kablolar ve aksesuarları üretiyoruz, fiber optik ve bakır kablolar ile bağlantı sistemlerinde de tam bir ürün yelpazesi sunuyoruz.
Biz Prysmian olarak her zaman, hem kendimizi geliştirmek hem sektörü geliştirmek amacıyla, Ar-Ge çalışmalarımıza ayrı bir önem verdik, bugün de veriyoruz. 120 yıllık geçmişe sahip firmamızın geçtiğimiz yıl, Ar-Ge’ye ayırdığı yıllık bütçe 60 milyon Euro idi. Bugün yaklaşık 3500 tescilli ürünümüz ve dünya çapında 600’den fazla, son derece yetenekli ve tecrübeli çalışanlarımız var.
Türkiye’de de aynı çerçeve dahilinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. 220 kV’a kadar olan tüm enerji kabloları, yeraltı ve denizaltında kullanılan özel kablolar, 3600 çifte kadar bakır telekom kabloları, fiber optik kablolar, anten kabloları ve daha fazlasını içeren çok geniş bir yelpazemiz var. Mudanya’daki fabrikamızda bulunan Ar-Ge merkezimiz, dünya çapındaki 22 merkezimizden sadece biri. Türk Standartları Enstitüsü’nce onaylı, termal, mekanik ve elektrik araştırma ve testlerinin yapılabildiği laboratuvarımızda en son teknolojiyi kullanıyoruz ve her zaman daha iyiyi elde etmek için çalışıyoruz.
Bugün Türk Prysmian olarak, rekabetin, günümüzdeki gibi, son derece ön plana çıktığı bir sektörde kendimizi tüm zorluklara tamamen hazır hissediyoruz. Draka birleşmesinden sonraki 1,5 yıl içerisinde, Mudanya fabrikamızda güvenliği, performansı ve verimliliği çok daha yüksek enerji ve telekomünikasyonları kablolar üretebilecek kapasiteye ve imkanlara sahibiz ve grubumuz içerisindeki 96 fabrika arasında çok güçlü bir yapıya sahip olduğumuz da bir gerçek. Bugün yüksek gerilim kablolarından özel kablolara kadar, son derece geniş bir yelpaze dahilinde, yılda 22.000 farklı ürün üretebiliyoruz. Bu çeşitliliği de motivasyonu yüksek ekibimiz ve sektörümüzün en yetkin bayi, ağır ve güçlü müşteri ilişkilerimiz ile birleştirdiğimizde, 2013 yılı ve sonrasını heyecanla beklediğimizi ifade etmem gerek..
İlginizi Çekebilir