© Teknik Elektrik 2017-2024

Norm Enerji Sistemleri Kurucu Ortağı Sayın İbrahim Erkan Yenen ile Söyleşi

Sayın İbrahim Erkan firmanızın faaliyet alanlarından, 2012 yılı gelişmelerinden ve 2013 yılı faaliyetlerinden bahseder misiniz? 1997 yılından bu yana Güç Elektroniği ve Güneşten Elektrik Üretimi konusunda faaliyet gösteren Norm Enerji Sistemleri sektörün ilk kurumsal yapılarından biridir.

Sayın İbrahim Erkan firmanızın faaliyet alanlarından, 2012 yılı gelişmelerinden ve 2013 yılı faaliyetlerinden bahseder misiniz?
1997 yılından bu yana Güç Elektroniği ve Güneşten Elektrik Üretimi konusunda faaliyet gösteren Norm Enerji Sistemleri sektörün ilk kurumsal yapılarından biridir. Kurulduğu ilk günden bu yana değişmeyen yapısı ile istikrar, başarı ve güven simgesi olmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Proje Geliştirme, Sistem-Tasarım, Toptan ve Perakende Ürün Temini, Uygulama, Eğitim-Bilgilendirme, •Ar-Ge ve Proje Yazım desteği de dahil olmak üzere yurtiçinde ve dışında hizmet verme kapasitemiz mevcuttur. İlişkilerimizde adilane, karşılıklı yarar sağlamak amacıyla, iyi niyet ve anlayışla davranmak, yasalara ve ahlak kurallarına daima uymak temel ilkemizdir. Bugünün insanına ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek, vazgeçemeyeceğimiz bir başka temel ilkemizdir. Ülkemiz menfaatine olmak, çevre koruma bilinciyle davranmak ve bu bilinci yaymak, sektörel eğitim ile doğru bilgilendirme ve yapıcı olma önceliklerimiz arasındadır.

Yabancıları kıskandıracak ölçüde fazla güneş potansiyelimiz bulunmaktadır. Uygun boş ve bakir alanlar ile nüfus sayımız ülkemizi cazibe merkezi haline getirmektedir. Bu sayede başta Avrupalı firma ve yatırımcıların ilgi odağıdır ülkemiz. Sürekli olarak ihtisas fuar, seminer, ikili görüşme, heyet ziyaretleri gibi etkinliklerin gerçekleşiyor olması bunun delilidir. Ülkemizin haiz olduğu birçok avantaj sektörümüz için de olumlu katkılar sağlamaktadır. Ülkemizin lojistik ve jeopolitik avantajları sektöre ve ticaret hacmine olumlu yansımaktadır. Komşu ve bölge ülkelerde yeni açılan ihracat pazarları sayesinde 2012 yılında hedeflerimizin üzerinde ciro ve kapasiteye ulaştık.

İç piyasadaki sektörel ilgi ve farkındalık sayesinde 2013 yılında çok daha yaygın ve etkin kullanım olacağını görmekteyiz. Özellikle teknolojik yenilikler ile maliyetlerdeki düşüş ve arz fazlası sayesinde tüketiciler geçmişten çok daha kolay ve ucuza sistem kurabilmektedir. Vatandaşların temiz enerjiye ve ucuz elektriğe ulaşabilirliliği artmaktadır. Biz de altyapımızı ve yapılanmamızı buna göre geliştirmekteyiz.

Güneşten elektrik üretimi nedir, nerelerde uygulanabilir?
Prensip olarak Şebeke Elektriğinin mevcut olduğu hemen her yerde uygulama yapılabilir.

Güneş Enerjisinden elektrik üretimi sağlayan teknolojinin adını Fotovoltaik Teknoloji olarak tanımlayabiliriz. Fotovoltaik sistem (güneş panelleri) sayesinde bir evin elektrik enerjisi ihtiyacı sağlanabildiği gibi güneş tarlaları kurarak şehir şebekesinin desteklenmesi dahi mümkün olabilmektedir. Tüm dünyada bunun birçok örneği mevcuttur. Burada kullanılan güneş panellerin 25 yıl performans garantisi bulunmaktadır. Dünya üzerindeki uygulamalara bakıldığında işletme ömürleri de 30-40 yıl ve üzeridir. Uzun ömürlü olmasının yanında bu güneş panellerin hiçbir emisyonu bulunmadığından doğaya hiçbir zararları yoktur, bakım ve işletme maliyetleri göz ardı edilebilecek kadar düşüktür. Gün ışığını gördüğü sürece dört mevsim üretim özelliğine haiz olan sistem için, özellikle gündüz saatlerinde elektrik tüketimi olan konutlar, siteler, ofis, mağaza, AVM, hastane, okul, askeri tesis, iş merkezleri, kapalı otopark, fuar alanları, GSM baz istasyonları, lojistik merkezleri, soğuk hava depoları, oteller, tarımsal sulama sistemleri, kırsal alan su motorları-pompalar, elektrik motorları, kamu binaları, belediyeler, OSB, endüstriyel çatılar, fabrika vb. alanlar ideal uygulamalardan bazılarıdır.

Teknik olarak Şebeke Bağlantılı (On-Grid) Sistem olarak tanımlanmaktadır. Bu sistemler prensip olarak (elektrik şebekesinin olduğu yerlerde) şebeke ile paralel çalışmaktadır. Günümüzde, ilgili yönetmelik sayesinde, üretilen elektriğin ihtiyaç olan kısmı kullanılıp, fazla elektriğin şebekeye (elektrik dağıtım şirketine) satma imkanı da mevcuttur. Yani şebeke ile alış-veriş yapar, kurulumu kolay ve basittir.

Bunun yanı sıra şebekeden bağımsız (off-grid) sistemler de mevcuttur. Elektriğin hiç olmadığı veya kesinti yaşanan yerlerdeki; aydınlatma, TV, buzdolabı, alarm-güvenlik vb. cihazların elektriğini sağlamaya yönelik, tamamen bağımsız, kendi kendine yetebilen bir uygulama şeklidir.

Türkiye’de güneş enerjisi sektörünün ulaştığı noktayı değerlendirir misiniz? Batı ülkeleriyle kıyaslar mısınız?
Bilindiği üzere 500 kW altı güçlerdeki (1 MW’a çıkarılması gündemde) Yenilenebilir Enerji Uygulamaları için Lisans zorunluluğu bulunmuyor (LÜY Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği). Elektrik abonesi olan herkes (gerçek veya tüzel kişi) lisanssız elektrik üretim tesisi kurabilir. Yani günümüzde herkesin kendi elektriğini kendi üretebilme imkanı mevcuttur. Özellikle konut sektörü ile gündüz saatlerinde fazla elektrik tüketimi olan yerler için, yerli ve yenilenebilir kaynağımız olan Güneş Enerjisi biçilmiş kaftandır.

Prensip olarak Batı Ülkelerinde uygulandığı şekli ile bizde de geçerli artık. Gerek sektör anlamında gerekse uygulama olarak ülkemiz için yeni bir dönem. Ancak çok önemli fırsatlar söz konusu. Evet çok başındayız daha ama ülkemiz menfaatlerini de gözeten sağlam gelişme söz konusu. Zamanında çok hızlı bir şekilde patlama yapan Avrupa’daki sektör, tekrar geri adımlar atmak durumunda kaldı. Yunanistan, İspanya hatta Almanya’da dahi şu anda sektörel hüsran söz konusu. Enerji politikalarımızda tüm bunların gözetilmesi ve Çin realitesinin doğru değerlendirilmesi çok önemli. Sektörün dinamiği ve gereği belki de yerli sanayinin ve üretimin gelişmesi. Bu alanda ciddi gelişmeler olmakta ve hızlanan bir ivmeyle artmakta. Aksi halde kendi öz kaynağımız olan güneşten elektrik üretelim derken tüm paramızı da yurtdışına göndermek mantıklı olmayacaktır.

Türkiye’nin güneş enerjisi yatırımının, konutlarda ve diğer binalarda güneş enerjisi kullanım miktarının artırılması için sizce neler yapılmalıdır?
Bahse konu sistemlerde hareketli parça bulunmaz, ürünler dış ortama mukavim ve çok uzun ömürlüdür, bu sayede hemen her çatıya uygulama yapabilmek söz konusudur. Güneş panellerinin arıza yapma olasılığı ile bakım-işletme maliyetleri neredeyse sıfıra yakındır. Sistem ölçeklenebilir yapıdadır, kurulu gücü ileride arttırmak, azaltmak hatta söküp başka yere taşımak dahi mümkündür.

Devletin çıkartılan yenilenebilir enerji yasası ve alım garantileri, hatta yerli katkı avantajı ile sektörün önü ilk defa bu dönemde açılmıştır. Şu an geçiş ve adaptasyon süreci yaşayan sektörde, geliştirilen altyapı, yönetmelik ve mevzuatlarla birlikte yaygın ve etkin kullanım söz konusu olacaktır.

Örneğin konutların çatısına kurulacak sistemlerde üretilen elektriğin bağlantı yapılabilmesi ve şebekeye satılması için öncelikle o bölgedeki Elektrik Dağıtım Şirketine başvuruda bulunulması gerekiyor. Takiben olur alındıktan sonra sistemin şebeke bağlantısı ve ilgili belediyeden statik onay raporu alınması yeterli olacaktır. Hatta aynı Elektrik Dağıtım Şirketi bölgesinde kalmak koşulu ile farklı bir yerde dahi kendi elektriğimizi üretebiliriz. Bazı uygulamalarda uygun alan-yer sıkıntısı olan tüketiciler için bu şekilde önemli bir fırsat ve kolaylık sağlanıyor.

Özellikle Toplu Konutlardaki Ortak Yaşam Alanlarının elektriğinin güneşten sağlanmasına yönelik projeleri çok faydalı ve işlevsel bulmaktayız. Bu sayede konut sahipleri genel gider masraflarından tasarruf edebilmektedir. Bu tasarrufu da gelecek ilk elektrik faturalarında hemen görebilmektedir. Yani çok hızlı geri dönüş söz konusu. Merdiven aydınlatmaları, asansör, kapalı otopark, sığınak vb. yerlerdeki gündüz elektrik tüketimlerini sıfırlamak mümkün. Hatta alan elverdiği ölçüde tüketimin üzerinde güçte sistem kurulması ile günümüzde fazla elektriği geri satarak kazanç elde etmek dahi mümkün. Site yönetimleri için belki de yeni bir gelir kaynağı olabilecektir.

Burada azami dikkat edilmesi gereken birkaç teknik ve idari husus var. Kurulacak sistemler uygulanabilir, işlevsel ve faydalı tasarımlar olmalıdır. Sistemler ölçeklenebilir ve modüler yapıda olmalıdır. Güncel teknolojiye haiz, uluslar arası ve yerel standartlara haiz ve gelişmeye açık olmalıdır. Rüştünü ve işlevini ispatlamış, devamı olan ürün ve sistemler tercih edilmelidir. Garanti ile satış sonrası teknik destek sorunu olmamalı, bakım ve işletme maliyetleri asgari düzeyde olmalıdır. Teknolojik özellikleri nedeniyle yerel destek azami ölçüde gözetilmelidir. Sistemlerin çalışmasını uzaktan izleme ve üretilen elektriği uzaktan görüntüleme imkanı olması tüketici lehinedir.

Mimari olarak da yeni yapılacak bina çatılarında açısı ve yönü uygun fiziki alanlar ile mekanik ihtiyaçlar ve elektrik tesisatları için hazır altyapı bulundurulması fiziki kolaylık ve ekonomik tasarruf sağlayacaktır. İş gücü kullanımı asgariye inecektir.

Kendi elektriğini temiz ve tükenmez kaynağımız güneş enerjisinden üretmek isteyen son kullanıcılar için uzun vadeli kredi yöntemleri geliştirme, sistemde kullanılan temel ekipmanlar için KDV oranının %1’e düşürülmesi gibi yeni ve teşvik edici yöntemler de geliştirilebilir.

Toplu Konutlarda kurulacak sistemlere yedek enerji özelliği eklemek de mümkün. Doğal afet, kesinti vb. durumlarda merdiven aydınlatması, acil çıkışlar, sığınaklar için bağımsız ve kesintisiz elektrik yine güneşten sağlanabilir.

Batı ülkelerinde adet bazında en yaygın uygulama konutlardaki çatı sistemleridir. Bunlar için gereken çatı alanı da yaklaşık 20-25 m2 civarıdır. Özellikle konut vb. bireysel kullanıma yönelik olarak kurulacak bu sistemlerinin gücü (iklim kuşağına göre) 2-3 kW civarında olacaktır. Kendi elektriğini üretmek isteyen ve belli bir gücün altında ufak tesis kurmak isteyenler için, Lisanssız Elektrik Üretim yönetmeliğinde yapılacak değişiklik ile bu tip ve güçlerdeki uygulamaları yönelik bürokratik işlemler azaltılabilir.

Tasarruf, Yeşil İşler ve İstihdam
Enerjinin kesintisiz ve güvenilir elde edilmesi ile kalkınma sürecine destek olan ‘sürdürülebilir enerji’ kavramı, bugün gelişmiş ülkelerin gündemindedir. Sürdürülebilir enerji, çevre ve ekonomi ile birlikte sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir parçasıdır.
 
Konjonktür lehimize gelişmektedir. Her geçen başta güneş panellerinin maliyeleri düşmekte, bu sayede ilk yatırım amortisman süresi kısalmakta, fiyat / performans oranı cazip olmaktadır. Hatta günümüzde yeni bir yatırım aracı olarak dahi düşünmek mümkündür.

Mevcut elektrik faturalarımızdan tasarruf ederek, enerji maliyetlerimizi düşürmek; hatta fazlasını satarak gelir elde etmek artık mümkün. İlaveten ülke ekonomisine ve çevreye de olumlu katkılar sağlanabileceği gibi, çok yeni iş alanları ve istihdam da sağlanacaktır. Yerel olarak iş gücü kullanımı ve bölgeye hizmet verecek sektörel işletmeler oluşacaktır.

Yeşil ekonominin genel olarak istihdam, gelir ve sürdürülebilir kalkınmadaki etkisinin çok önemli olduğu bilinmektedir. Yeşil işlerin gerektirdiği becerilere sahip olabilmek için mesleki eğitimin önemi uzmanlarca vurgulanmaktadır. Kalifiye iş gücü ile sektörel gelişme sayesinde, güneş elektriğinde bölgemizde merkez olmamız an meselesidir.

Ayrıca, kullanıcı genel ve sosyal medyada öne çıkacak, hatta masrafsız PR sağlayabilecektir. Bilindiği üzere günümüzde Sosyal Sorumluluk Projeleri ve Çevre Dostu "Yeşil Enerji Kullanımı" yükselen değerledir.

Elektrikte Kayıp-Kaçak
Günümüzde kamunun önde gelen sorunlarından biri de kaçak elektrik kullanımıdır maalesef. Buna yönelik bilgilendirme ve eğitim dahil çeşitli projeler ve etkinlikler gerçekleştirilmekte, çözüm yolları geliştirilmektedir.

Bu alandaki somut uygulamalardan bir de derin kuyu su pompaları ile tarımsal sulamalardır. Bu alanda da güneşten elektrik üretimi önemli bir argüman ve elektrik üretim aracı olacaktır. Bilindiği üzere fotovoltaik sistemler tüketimin olduğu yerde kurulabilmekte. Herkes kendi elektriği ürettiğinde kayıp ve kaçak oranı da düşecektir doğal olarak. Bu sayede kamunun enerji nakil, bakım ve işletme maliyetlerinden de derhal tasarruf etmeye başlaması mümkündür.

Bu amaçla ve anılan uygulamalara yönelik olarak gerek bölgesel gerekse Kalkınma Ajansı vb. devletin çeşitli kamu kaynakları ile kendi elektriğini üretmek isteyenlere kısmen hibe, kısmen vadeli kredi gibi finansman destek yöntemleri geliştirdiğini görülmektedir. Bunların orta vadede verimli olacağını ve olumlu geri dönüşler sağlayacağı görüyor ve destekliyoruz.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER