© Teknik Elektrik 2017-2024

Nafakazedeler Hükümetten Somut Adım Bekliyor

Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu, Babalar ve Çocuklar Derneği, Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği üyeleri, süresiz nafaka uygulamasını protesto etti. Mağdurlar, hükümete seslenerek, “Ömür boyu borç, insan fıtratına aykırı. İnsanın kendi çocuğunu para karşılığı görmesi kadar zor bir şey yok” dedi.

Süresiz nafaka uygulaması ve çocuk icrası gibi toplumun önemli sorunlarını dile getirmek amacı ile Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu, Babalar ve Çocuklar Derneği, Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği üyeleri, geçtiğimiz gün Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) bir araya geldi. Mağdurlar, yaşadıkları sıkıntılara ilişkin basın açıklaması yaptı.


Platform olarak tüm anne ve babaları temsil ediyoruz

Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Kurucusu Mesut Arabul, “Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu olarak sadece mağdur erkekleri değil; kocasının eski eşine süresiz ödediği nafaka yüzünden mağdur edilen ikinci eşleri, oğlunun nafaka borcundan cezaevine girmesini önlemek için kredi çeken anne-babaları, babasının eski eşine her ay ödediği nafaka yüzünden ihtiyaçları karşılanamayan çocukları ve çocuklarını icra yoluyla görmek zorunda bırakılan tüm anne ve babaları temsil ediyoruz” dedi.


İnsan fıtratına aykırı

Süresiz nafakanın, adil olmadığını öne süren Arabul, kadın erkek ayrımı yapmadan duruma insan odaklı yaklaşan herkesin, ömür boyu ödenen borcun hakkaniyetli olmadığını göreceğini ifade etti. Arabul, “Yoksulluk nafakasının bir süresi ya da sınırı yok. Borcun ne zaman biteceği ya da bitip bitmeyeceği belirsiz. Takdir edersiniz ki; ne zaman biteceği belli olmayan ve ömür boyu ödenen bir borç insan fıtratına aykırı. Ayrıca kanun maddesinde, yoksulluk nafakasını her iki tarafın da isteyebileceği yazılmışken; uygulamada nafaka ödeyen taraf büyük çoğunlukla erkeklerdir. Eğer ülkemizde, eski eşine ödediği süresiz nafaka nedeniyle mağdur olmuş tek bir kadın dahi varsa; bugün burada onu da temsil ettiğimizi ve haklarını savunduğumuzu söylemek isteriz” şeklinde konuştu.


Süresiz nafaka istisnai durumlarda uygulanıyor

Platform Yöneticilerinden Melike Yıldız ise, “Yurtdışındaki uygulamalara baktığımızda, süresiz nafakanın çok istisnai durumlarda uygulandığını görmekteyiz. Evlilik çok uzun yıllar sürmüş ya da eşlerden biri artık iş bulamayacak kadar yaşlanmışsa nafakaya süresiz olarak hükmedilmekte, diğer tüm boşanmalarda belli bir süre ile sınırlandırılmaktadır” değerlendirmesinde bulundu. Nafakaya süresiz hükmedildiği durumlarda bile sosyal devletin devreye girdiğini dile getiren Yıldız, “Tüm yükü nafaka borçlusuna yüklememektedir. Şu an Hollanda’da yapılan bir yasa çalışmasıyla, eski eşe ödenen nafaka süresine sınırlama getirilmesi planlanmaktadır. Bunun da sebebi, boşanan erkeğin ödediği nafaka nedeniyle yeni bir evlilik yapmasının zorlaştığı ve bu durumun  toplumun geleceğini ve sürekliliğini tehlikeye atmasıdır. Avrupa’da bile süresiz nafakanın aile kurumunu ve toplumun geleceğini tehdit ettiği fark edilip önlem alınmışken, bunca mağduriyete rağmen bu yasanın ülkemizde hâlâ uygulanıyor olması kaygı ve üzüntü vericidir” dedi.


Çocukların haczedilmesi yanlış

İlhan Ergincan ise boşanma aşamasında veya boşandıktan sonra çocuğun velayetini alan tarafın çocuğu göstermemesine değinerek, "Bu durumunda velayetin verilmediği taraf, öz çocuğunu görebilmek için icra müdürlüğüne giderek çocuğu haczetmek zorunda kalmaktadır. Evdeki eşyanın bile haczedilemediği günümüzde çocuğun haczediliyor olması ülkemiz için bir utanç kaynağıdır" diye konuştu.


Mağdurların nafaka kriterleri

-Kısa süreli evlilik sonucu boşanmalarda nafaka süresi en fazla 1 yıl olmalıdır.


-Uzun süreli evlilik sonucu boşanmalarda nafaka süresi en fazla 3 yıl olmalıdır.


-Yoksulluk nafakasının süresi belirlenirken, nafaka alacaklısının yaşı, eğitim ve sosyoekonomik durumu, işgücü ve evli kalma süresi gibi kriterler dikkate alınmalı.


-Mesleği olmayan nafaka alacaklısına meslek edindirme ve İŞKUR tarafından iş imkanı sağlanmalı.


-Yaş kriterlerine bakılırken, boşanmanın gerçekleştiği tarihteki yaşın baz alınması, ortak çocuk olmayan ileriki yaştaki evliliklerde ise evlilik süresine ve kaçıncı evlilik olduğuna bakılmalı.


-Nafaka başlangıç süresinin dava başlangıç tarihinin esas alınarak belirlenmesi.


-Yargıtay’ın 2012 tarihli “Asgari ücret kadını yoksulluktan kurtarmaz” kararının yok sayılması.


-Nafaka süresi sonunda işgücü, yaş, sağlık nedeni ile çalışamaz durumda olan kadınlara nafaka devlet tarafından oluşturulacak Sosyal Yardım Fonu’ndan ödenmesi.


-Süre sonunda alt soy ya da üst soyundan yardım nafakasının devreye alınması.


-Nafaka yükümlülüğünü yerine getiremeyen kişiler için uygulanan hapis cezalarının kaldırılması.


-Süreli nafaka yasası çıktığı tarihten itibaren, süreyi tamamlamış ya da aşmış nafaka yükümlüsünün nafaka ödemesine son verilmesi.


-Çocuk icrasının derhal sonlandırılması ve çocuk teslim merkezinin kurulması.


-Velayet sahibinin çocuğu sebepsiz nedenlerden dolayı 3 kez gösterilmemesi velayet hakkının karşı tarafa verilmesi.


-Yukarıda yazılan tüm maddelerin anlaşmalı veya çekişmeli tüm boşanma türleri için geçerli olması.


Kendi çocuğumu para karşılığı görüyorum

Çocuk icrası mağduru olan Erkan Erol, “Önemli bir toplumsal sorunumuz da çocuk icrası. Boşanma aşamasında veya gerçekleştikten sonra çocuğun velayetini alan taraf, kimi zaman çocuğu karşı tarafa göstermek istememekte; hatta görüşmeye engel olmak için zorluk çıkarabilmektedir. Bu durumda velayeti elinde bulundurmayan taraf, kendi öz çocuğunu görebilmek için icra müdürlüğüne giderek çocuğunu haczetmek zorunda kalmaktadır. Evdeki eşyanın bile haczedilemediği günümüzde çocukların haczediliyor olması, ülkemiz için büyük bir utanç kaynağı değil de nedir? Üstelik kişi icraya giderken, yanında bir pedagog ve bir de icra memuru götürmek zorundadır. Anne ya da babasına kavuşmayı beklerken, karşısında birden hiç tanımadığı insanları gören çocuk bu duruma bir anlam veremeyecek, ruhunda ve kalbinde onarılmaz yaralar açılacaktır. Bu nedenle ülkemize hiç yakışmayan çocuk icrası bir an önce kaldırılıp, çocuk teslim merkezleri kurulmalıdır. Çocuğunu icra yoluyla görmek isteyen kişi her seferinde pedagog ve icra memuruna belli bir ücret ödemek zorundadır. Bu ücretlere araç masrafı da eklendiğinde, her icra işlemi için ortalama 430 lira gibi bir masraf ortaya çıkmaktadır. İnsanın kendi çocuğunu parayla görmesi kadar zor bir sey daha yoktur” diye konuştu.


Nafakayı ödeyemeyen hapse giriyor

Süresiz Nafaka Platformu kurucularından İlhan Ergincan, “Bir boşanma davasında erkek en iyi ihtimalle eşit kusurlu sayılmakta ve bu durumda bile ömür boyu nafaka ödemesine hükmedilmektedir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:


“Boşanmanın amacı kişilerin yürütemeyeceklerine inandıkları evlilik birlikteliğini sonlandırıp; kendilerine yeni bir yol çizmelerini sağlamaktır. Ancak süresiz nafaka nedeniyle boşanan çiftler arasındaki iletişim ömür boyu devam etmektedir. Yalnızca süresiz nafaka değil; her ay açılan nafaka artırım davaları, icra masrafları, avukatlık ücretleri ve nafaka ödenmediğinde uygulanan tazyik hapsi de mağduriyetin diğer boyutudur. Erkek nafakayı bir ay ödeyemediğinde eski eşin şikayetiyle 3 aylık hapis cezasına çarptırılmaktadır. Hapse girdiğinde nafaka borcu silinmez, aksine daha da borçlu bir şekilde hapisten çıkar. Hayatında karakol görmemiş insanlar, nafaka ödeyecek para bulamadıkları için suçlu gibi tutuklanmakta, itibarları zedelemektedir.”

www.yeniakit.com.tr

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER