Mustafa Albayrak "Önümüzdeki Kapılar Açık"

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Mustafa Albayrak, 1967 İstanbul doğumluyum. Aslen Çemişgezek'liyim. İstanbul Üniversitesi Jeofizik mühendisliği mezunuyum. Babam, elektrik tesisatçısı aynı zamanda müteahhittir. Onunla birlikte küçük yaştan beri ticaretin içinde olduğumdan ünüversiteyi bitirdikten sonra ticarete atıldık. Fakat firmayı, "Teknik elektrik ve Jeofizik San.Tic.Ltd.Şti." diye kurduk ki belki kendi mesleğimizi de yaparız. Ama ticaretin şartları malum. Ticarete girdikten sonra mühendislikle uğraşmak çok güç. Firmayı resmen "jeofizik" olarak kurmamıza rağmen, bu işi yapma fırsatımız olmadı.

İmalat yapmıyorsunuz değil mi?
Hayır imalatımız yok, sadece toptan satış yapıyoruz. Merkezimiz, depolarımız, herşeyimiz Çeliktepe'de. Karaköye sadece "piyasaya daha kolay
ulaşabilelim, mal alıp sattığımız yerlerle daha kolay temas sağlayabilelim, alacaklarımızı daha yakından takip edelim" diye geldik. Çünkü elektrik sektörünün beyni Karaköy piyasasıdır.

Ne satıyorsunuz?
Bizimki daha çok tesisat ağırlıklı. Yani anahtar, priz, kısmen kablo artı bizim harcıalem malzeme dediğimiz, grup priz ve aksesuarı yani ikili, üçlü, dörtlü grup prizler, fiş prizler ama ana kalemimiz anahtar priz. Aydınlatma çok az. Son zamanlarda aydınlatmayı da ekledik.

Bu piyasaya kaç senesinde girdiniz?
Resmi olarak firmayı kurma yılım 1994. Yani 3 seneyi yeni doldurduk. Ama Teknik elektrik olarak ismimiz 35 seneden fazla. 1962'ye kadar yani ben doğmadan öncesine kadar gidiyor Çünkü işi babam kurmuş.

Eğer jeofizik mühendisliği tahsili görmeseydiniz, işinizde yine böyle kolay başarılı olabilir miydiniz? Yani mühendis olmanızın bu sektörde başarılı olmanıza faydası oldu mu?
Tahsil yapmanın insana mutlaka faydası vardır. Ben bunu hep söylerim. Hatta bana "sen bu kadar okumuşsun niçin mesleğini yapmıyorsun da ticaretle uğraşıyorsun" diyenlere "okumak suçmu?" diye cevap vermişimdir. Tahsilsiz olarak ticaret yapılıyor da tahsilli neden ticaret yapılmasın? Bu piyasada sermayeli iş yapmakla Tahsilli iş yapmak kabahat görünüyor. Maalesef bu piyasa çok fakir ve cahil kalmış durumda. Bunun bir küçümsemek ya da kötülemek için söylemiyorum. Gerçek bu!

Yani esnaf okumamalı mı, kültürsüz ve bilgisiz mi olmalı?
O tür bir anlayış hakim. "Okuduysan ne işin var burada?" "Bu piyasaya şu kadar sermaye bağlanır mı?" "Bu kadar emeği başka işlere sarfetsen daha güzel kazanırsın" gibi düşünceler var. Halbuki okumuş insanın ticaret yapmaya hakkı yok mu? Belki ben, bu piyasamızda dedikodu çok. Okçu Musa caddesi'nin başında bir söz söylerseniz daha Bankalara inmeden bütün piyasaya yayılır. Tabii bu sadece bizim piyasaya özgü bir durum da değil. İnsanın olduğu yerde dedikodu da vardır. Cenab-ı Allah kitabında dedikodudan menediyor. Fakat Türkiye bütünüyle bir ahlak zaafını yaşıyor. Ticari siyasi, ahlaki çürümeyi yaşıyor.

Sizin kısa bir süre içersinde iyi bir yere geldiğiniz gözleniyor. Büyüme sürecindeki genç insanlara neler tavsiye edersiniz. Sağlıklı büyümenin şartları nedir?
Firma adına ahım-şahım bir büyüme içinde olduğumu zannetmiyorum. Dışarıdan hızlı gözükse de gidişatım çok ağır. Büyümemin dengeleri ise yıllar öncesine dayanır. Bu işe girişmemin plan ve projesi, daha ünüversiteye gitmeden önce başladı. Herkes fakültede "jeofizik mühendisliğini nasıl yaparım?" diye düşünürken ben "ticareti nasıl yaparım? " diye düşünüyordum. Çünkü küçüklükten beri ticarete hevesim vardı. Bu babadan gelen bir sevgi.

Ticarete genç mi başlamalı?
Ticarete gençken başlamalı, insanlar. Herşey gençlikte kıymetlidir, ibadet bile böyledir. Ticaret genç yaşta daha iyi yapıldığına inanıyorum. Tarihte de kumandanlar ve padişahlar genelde genç yaşta muvaffakiyet göstermişlerdir.

Klasik olacak ama, asıl sebebi çalışmaktır. Biz sabah 7.30'da buradayız. Akşamda en erken 9.30-10.30 buluyoruz. Çalışmaktan zevk almak lazım. İnsan hesabını kitabını da bilmeli. Bir işi zararına da yapıyorsan onu bilerek yapmalı.