© Teknik Elektrik 2017-2024

MÜSİAD 22. Olağan Genel Kurulu Gerçekleştirildi

Birçok seçkin davetlinin katıldığı Genel Kurul'un açılış konuşmasını MÜSİAD Genel Başkanı Nail OLPAK yaptı.

Birçok seçkin davetlinin katıldığı Genel Kurul'un açılış konuşmasını MÜSİAD Genel Başkanı Nail OLPAK yaptı. 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, "Çözüm süreci, gelecek ve refah için prangaların sökülüp atılması demektir" dedi.
 MÜSİAD'ın Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve 22. Olağan Genel Kurulunda konuşan Olpak, çözüm sürecine desteklerinin tam olduğunu belirterek, "Son 10 yılda hayata geçirilen önemli reformların arasında özel bir yeri olan çözüm sürecini, medeniyetimizin bize yüklediği tarihi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Çözüm süreci Türkiye'nin ekonomik gelişimini hızlandıracak bir gelişmedir. Çözüm süreci, gelecek ve refah için prangaların sökülüp atılması demektir" diye konuştu.
 İşadamlarının yatırım yapmak, işletmesini geliştirmek isteyeceğini söyleyen Olpak, "Bunun için de huzur ve sükunetin hakim olduğu, adaletin vaktinde uygulandığı, pozitif istikrarın sağlandığı bir ortam gereklidir" değerlendirmesini yaptı.
 
"Bankacılık sisteminde düzenlemelere ihtiyaç var"
 Olpak, ekonomi politikalarına yönelik görüş ve önerilerini de paylaşarak, "Bankacılık sisteminde düzenlemelere ihtiyaç vardır. Özellikle devlet bankalarının, ticaret bankacılığından çok yatırım bankacılığına yönlendirilmesi önemli bir değişim olacaktır. Bireysel emeklilik sistemine getirilen devlet destekleri, risk sermayesi, melek yatırımcı ve girişim sermayesinin, ülkemizde yaygınlaşması için getirilen teşvikleri yerinde buluyor ve iş dünyası olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz" ifadelerini kullandı.

"Değerlerimize uygun olarak geliştirebileceğimiz finansman modellerine hız vermeliyiz"
Küresel krizde, borç verenle borçlu arasındaki ilişkiyi koparan kaldıraç sisteminin kötü veya art niyetli denetim ve gözetimle bir araya geldiğinde nasıl bir yıkıma sebep olduğunun görüldüğünü anlatan Olpak, "Mevcut sistemin zafiyet ve sonuçları ortadayken değerlerimize uygun olarak geliştirebileceğimiz finansman modellerine hız vermemiz gerektiğine inanıyoruz" önerisini dile getirdi.
 
"Piyasada çekin itibarsızlaştırılmasının önüne geçilmesi için ciddi bir beklenti var"

 

"Savaştan sonra çıkan kahramanlara da buradan selam olsun"
 Önümüzdeki ay Türkiye'nin Uluslararası Para Fonuna (IMF) borcunu kapatmış olacağını belirten Olpak, şunları söyledi:
 "IMF'ye açacağımız 5 milyar dolar kredinin sevincini yaşıyoruz ama hatırlayın, küresel krizin dalgaları sahilimize vurduğunda, hükumetimiz, birçok kurumu davet ederek görüşlerimizi sormuştu. O netameli dönemde, 'IMF ile yeni bir stand-by anlaşması yapılmasına ihtiyaç yoktur ve tam aksine yapılmamalıdır' diyen tek bir kurum vardı, o da MÜSİAD'dı. Bugün IMF ile geldiğimiz noktada, o gün stand-by savunuculuğu yapan, bugün ise bu sevinci yaşamada neredeyse bize fırsat bırakmayan 'savaştan sonra çıkan kahramanlara' da buradan selam olsun."

                                                             ***                                            ***

Başbakan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 22. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, MÜSİAD'ın, gerek bir sivil toplum örgütü olarak gerekse tek tek tüm mensuplarıyla Türkiye iktisadına yeni bir soluk ve iklim kazandırdığını söyledi.

Erdoğan, "Türkiye ekonomisini sizler, kanaat kavramıyla tanıştırdınız. Türkiye ekonomisini sizler, bereket kavramıyla taçlandırdınız. Sizler, acımasız kapitalizmin, kıran kırana rekabetin, insanı insanın kurdu olarak gören anlayışın izinden değil, kanaatin, bereketin, zühdün ve takvanın izinden gittiniz" ifadelerini kullandı.

MÜSİAD'ı çok iyi tanıdığını ve bildiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"MÜSİAD için insan, önce müşteri, önce tüketici, önce çalışan değil, MÜSİAD için insan, önce insandır, eşrefi mahlukattır, yaratılmışların en şereflisidir. MÜSİAD için ülke, büyük bir fabrika, büyük bir mağaza, bir tüketim arenası değil, her şeyden önce şehitlerimizin kanıyla sulanmış mübarek vatan toprağıdır. MÜSİAD için millet, bir para kaynağı, bir emek kaynağı, bir iş gücü yığını değil, tarihin ve ecdadın şanlı mirasını omuzlarında taşıyan, kader birliği yapan, aynı ufka bakan kardeşler topluluğudur. MÜSİAD'ı, Türkiye için değerli kılan, işte ekonomiye, iktisada, böyle farklı bir nazarla bakıyor olmasıdır."

Erdoğan, ülkede, ne yazık ki, herhangi bir mesele karşısında, ülkesini, milletini, devletini değil, en önce kendisini, en önce kendi çıkarlarını, en önce kendi cebini ve kasasını düşünen "nicelerine" şahit olduklarını ifade ederek, devletin imkanlarıyla bu ülkede ayakta kalanları çok iyi bildiklerini, çok iyi tanıdıklarını, makama geldikten sonra kimlerin nasıl ayakta kaldığını, nasıl bir şeylere sahip olduğunu daha iyi gördüklerini anlattı.

Kendi imkanlarıyla ayakta olanları "alkışlanacak olanlar" şeklinde tanımlayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu ülkede öyleleri oldu ki, milletin emeğinden istifade ettiler, tekelleşmek suretiyle milletin harcamalarından istifade ettiler. Yetmedi, milletin ödediği vergilerden sınırsız derecede istifade ettiler ama iş milletin topyekun çıkarlarına geldiğinde, milletin menfaatleri söz konusu olduğunda milletin yanında değil, milletin karşısında yer aldılar.

Geçmişe dönüp şöyle bir bakın... Her zaman, demokrasinin değil, statükonun, müdahalelerin yanında durduklarını görürsünüz bu tiplerin. Özgürlüklerin değil, kısıtlamaların yanında durduklarını görürsünüz. Serbest piyasanın değil, dünya ile entegrasyonun değil, tekelleşmenin, içe kapanmanın taraftarı olduklarını görürsünüz. Milli manevi değerlerin değil, her zaman sadece kendi çıkarlarının yanında durduklarını görürsünüz."

"MÜSİAD, bu çarka, bu işleyişe çomak soktu"

Başbakan Erdoğan, normal şartlarda, sermayenin, özgürlüklerin, hukukun, demokrasinin, açıklığın, şeffaflığın, sivilliğin yanında durduğunu belirterek, "Esasen bu duruş çıkarlarının da gereğidir ama bizde maalesef, bir kısım sermaye, çoğu zaman tam tersi istikamette konumlanmıştır. Bu tavrının da karşılığını, krediler yoluyla tekelleşme yoluyla güç temerküzü yoluyla fazlasıyla almıştır" dedi.

MÜSİAD'ın "bu çarka, bu işleyişe çomak soktuğunu" dile getiren Erdoğan, MÜSİAD'ın yanı sıra MÜSİAD gibi başka örgütlenmeler, işveren örgütleri, işçi örgütlerinin bu çarkın dişlilerini kırdığını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Burada asıl takdir edilecek olan şudur; siz, 'Bugüne kadar onlar yedi, bundan sonra biz yiyeceğiz' diyerek ortaya çıkmadınız. Tam tersine siz 'millet' dediniz, 'vatan' dediniz, 'insan' dediniz, 'demokrasi' dediniz, 'hak' dediniz, 'hukuk' dediniz. Siz, 'Elit bir tabaka kazansın, kaymak tabaka kazansın, bir avuç seçkin kazansın' demediniz. 'Türkiye kazansın, 76 milyon hep birlikte kazansın, kazanalım' dediniz. Allah'a hamdolsun, sonuçta samimiyet kazandı, sonuçta hak galip geldi, sonuçta batıl zail oldu ve inşallah daha da olacak" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin "Şu anda, Türkiye yeni bir evreye, yeni bir kulvara geçiyor. Bu süreci hiç kimse farklı yerlere çekmesin. Bugün gerçekleşen, Cumhuriyetimizin güçlenmesidir, Cumhuriyetimizin 23 Nisan 1920'deki, 29 Ekim 1923'teki o ruhla o heyecanla o birliktelikle kucaklaşmasıdır. Bugün gerçekleşen, bu topraklar uğruna canlarını feda eden şehitlerimizin hayallerinin artık gerçeğe dönüşmesidir. Şunu herkes bilsin bugün, geçmişe kıyasla çok daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti var" dedi.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER