© Teknik Elektrik 2017-2024

Kimsenin tek karış toprağında gözümüz yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimsenin tek karış toprağında gözümüz yoktur ama topraklarımıza dikilen gözlere, egemenlik haklarımıza uzanan ellere tahammülümüz olamaz." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim kimsenin tek karış toprağında gözümüz yoktur ama bizim kendi topraklarımıza dikilen gözlere, egemenlik haklarımıza uzanan ellere, istiklalimize ve istikbalimize yönelen tehditlere de en küçük bir tahammülümüz olamaz." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonundaki konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başladı. 

Resepsiyona katılanlara teşekkür eden Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutladı.

Bu zaferi millete armağan eden İstiklal Harbi'nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Büyük Millet Meclisi'nin kıymetli üyelerini, kahraman Türk ordusunun tüm askerlerini rahmetle yad eden Erdoğan, "Her zafer gibi 30 Ağustos'un arkasında da gözlerini kırpmadan hayatlarını feda eden kahramanlarımızın cesaretleri vardır." diye konuştu.

Erdoğan, dört gün önce de Malazgirt'te Sultan Alparslan ve ordusunun zaferinin kutlandığını anımsatarak, "Bu coğrafyayı bize vatan kılmak için bin yıldır cepheden cepheye koşarak can veren, terörle mücadelede ve 15 Temmuz'da bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen tüm şehitlerimizi şükranla yad ediyorum. Şehitlerimizin hepsine Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize sıhhat ve afiyet temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.

"Namus borcumuz kabul ediyoruz"

Türk milletinin dostları ve kardeşleri ateş çemberiyle çevriliyken buna sırtını dönecek, "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyebilecek bir millet olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Dünyanın neresinde bir mazlum zulüm altındaysa bir mağdur kendisine uzanacak yardım eli bekliyorsa orada olmak inancımızın, kültürümüzün bir gereğidir. Bugün nasıl millet olarak ecdadımızın geride bıraktığı hayırlı hizmetlerle gurur duyuyorsak sonraki nesillere de benzer mirası bırakmayı namus borcumuz kabul ediyoruz. Bunun için zaferlerimizi sadece savaş alanlarındaki başarılarımızla toprakların fethini değil, aynı zamanda gönüllerin fethini de ifade eden dönüm noktaları olarak görüyoruz. Zaferlerimize ne kadar sıkı sahip çıkarsak, gönül kapılarını açma konusundaki başarılarımızı da o derece iyi hatırlar ve uygularız. Bayrağımızla girdiğimiz her yerde gerçekten samimi bir hüsnükabul ile karşılanıyor oluşumuzun sebebi işte budur. Çünkü biz öldürmek, yıkmak, yok etmek değil, yaşatmak, inşa etmek, ihya etmek için gideriz ve gereğini de yerine getiririz. Son dönemde Afganistan'dan Kosova'ya, Somali'den Bosna'ya kadar askerlerimizin görev yaptığı her yerde inşa faaliyetlerimiz güvenlik faaliyetlerimizin kat be kat üzerinde olmuştur."

"Binlerce yıldır milletimizin onurunu en üstte tutmayı başardık"

"Hayalleri olmayan, hayallerini hedefe çeviremeyen, hedeflerini birer birer hayata geçiremeyen toplumların başka hayallerin malzemesi haline dönüşmesi kaçınılmazdır." diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizim milletimiz tarih boyunca hep büyük hayallerin, büyük hedeflerin peşinde koşmuş bunun için gece gündüz mücadele etmiştir. Bu sayede binlerce yıldır yaşadığımız her coğrafyada hürriyetimizi korumayı, devletimizi kurmayı, milletimizin onurunu en üstte tutmayı başardık. Sahip olduğumuz binlerce yıllık devlet tecrübesi bize kendimizi sürekli yenilememiz, gücümüzü hep diri tutmamız gerektiğini gösteriyor. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız sürece başarıdan başarıya koştuk. Ne zaman tefrikanın, fitnenin, husumetin pençesine düştüysek kaybettik. Bunun için Türk milletinin bileğini er meydanında bükemeyeceğini bilenler hep birlik ve beraberliğimize saldırmıştır. Son 200 yıldır başımıza gelenlerin tek sebebi işte budur. Ülkesi ve milleti yerine kendi küçük hesapları için çalışanlar elbette hiç eksik olmamıştır ama milletimiz bu küçük hesap sahiplerini hep tefrik etmeyi ve vakti saati geldiğinde dersini vermeyi bilmiştir."

 

AA

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER