Katılım Bankacılığının Geleceği Üzerine
EKONOMİ
“İslamcılık” bana hep sorunlu bir bakış açısı gibi geldi. Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz. Yeryüzü ölçekli çözümler üretmeliyiz diye düşünüyorum.
Şu Helal Sertifikası da bana bu açıdan hep sorunlu gözüktü. Bizim geleneğimizde haram tanımlanır ve geri kalan her şey mübahtır. Bu sistemin adı da “Mübahat”tır. Bu iş bize Yahudilikteki, “Koşer”den bulaştı. Muhkem ayetlerdeki helaller ve haramlar çok sınırlıdır. Müteşabih olanlar ise, zamana, mekana, kişiye göre değişkenlik gösterir.
Eskiden “Katılım Bankaları”na “Faizsiz Finans Kuruluşu” adı veriliyordu. Önce “Faiz”den başlayalım. Bu “Salad”a “Namaz”, “Savm”a “Oruç” demek, “Allah”(cc)’a “Çalap” demek gibi bir şey. Bu işi aslı “Riba”dır. Etimolojik açıdan olsun, ıstılah olarak olsun “Faiz” “Riba”nın karşılığı değildir ve olamaz. Riba’yı da “Kaime” üzerinden, döviz ve modern bankacılık sistemi, LİBOR ve bugünkü Merkez Bankalarının faiz politikaları, munzam karşılıklar ve teminatları, enflasyon hesapları ile açıklayamazsınız. Kendinizi kandırırsınız. Ha! Birtakım hocaları kadroya alırsınız, onlar da size fetva verirler.
Bu işin bir yanı. Öte yandan, bu müesseselerin varlığına son verelim demiyorum. Bu en azından bir hassasiyeti canlı tutuyor. Bu alanda çalışmaların yapılmasına sebeb oluyor, insan kaynaklarımızı ve tecrübelerimizi geliştiriyoruz. Murabaha, Muşaraka, Mudaraba gibi birtakım finansal enstrümanlarla tedrici olarak bir ıslah hareketini de canlı tutmuş oluyoruz. Ama bu enstrümanların, modern ticaret, teşvik, uluslararası piyasa operasyonları için yeterli olmadığı çok açık. Bu kapak tencereye uymuyor. O zaman işletme sahipleri de rıza ve zarurete dayalı ikili sistemle iş yapıyor. Hem katılım bankalarında hesap açıyor, hem mevcut diğer bankalarda. O zaman biz bu işten ne anladık. Bütün katılım bankalarının toplamı, orta ölçekli bir özel banka kadar güçlü değil. Hal böyle olunca da yurtdışındaki, hatta İslam ülkelerindeki güçlü fonların Türkiye’ye girişi açısından gerekli teminatları oluşturmakta yetersiz kalıyorlar.
CitiBank ya da HSBC bunu yapıyor. Kaldı ki onların kim oldukları malum. Biz bunu daha temiz, doğru bir şekilde yapar ve geliştirebiliriz. Biz sadece “kendimize Müslüman” olmaktan vazgeçelim. Biz herkes için doğru olanı yapalım.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/abdurrahman-dilipak/katilim-bankaciliginin-gelecegi-uzerine-25852.html?utm_source=partners&utm_medium=gazeteoku.com&utm_campaign=feed
İlginizi Çekebilir