Karabağ, Azerbaycan kadar bizim de meselemizdir
3 SAYFA HABERLERİCumhurbaşkanı Erdoğan, "Karabağ, Azerbaycan kadar bizim de meselemizdir. Yukarı Karabağ sorununun Azerbaycan'ın egemenliği ve toprak bütünlüğü temelinde çözüme kavuşturulması en büyük arzumuzdur." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Siyasi noktada önemli bir adım, özellikle Nahçıvan ve Türkiye arasındaki demiryolu konusu. Bu, özellikle Nahçıvan'ın bağımsızlığını elinden alanlara bir cevap teşkil etmektedir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, baş başa görüşmeleri ve başkanlıklarında gerçekleşen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 8'inci Toplantısı sonrasında Zagulba Sarayı'nda ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakü'de bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, bugün gerçekleştirilen ikili ve heyetlerarası görüşmelerle geleceğe yönelik çok önemli adımlar atıldığını söyledi.
Erdoğan, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 8'inci Toplantısı'nı bir adım daha ileri atmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bakanlarımız kendi aralarında görüşmeleri yaptılar. Biz ise ikili görüşmemizi etraflıca ele aldık. Zaten Türkiye-Azerbaycan arasında siyasi, askeri, ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda birçok dayanışmayı hep yaşadık, yaşıyoruz. Aramızda bu noktalarda herhangi bir sıkıntı zaten söz konusu değil ama bunları bir kez daha bu Yüksek İstişare İşbirliği Konseyinde de ele almak suretiyle nerede eksiğimiz var, geleceğe nasıl yürüyeceğiz, bunları ele alma fırsatı bulduk."
Siyasi noktada dayanışmanın en üst düzeyde devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, ilgili bakanların dayanışmalarının süreklilik gösterdiğini, uluslararası kurum ve kuruluşların da bu dayanışmaları devam ettirdiğini söyledi.
Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in vizyoner liderliğinde, Azerbaycan'ın bölgesel refah ve istikrara katkılarını takdirle izlediklerini ifade ederek, 9 Şubat'ta başarıyla gerçekleştirilen Meclis seçimlerinin kardeş Azerbaycan için hayırlara vesile olmasını niyaz etti.
Azerbaycan'ın başarılarıyla iftihar ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan sonra bu başarıların yanına yeni başarıların ilave olacağından hiçbir endişemiz yok. Zira, 20 yıl öncesinin Azerbaycan'ını düşünüyorum, bir de bugünkü Azerbaycan'ı. Mukayesesi kabil değil, şu anda bambaşka bir Azerbaycan gözler önünde. Alt yapısıyla, üst yapısıyla sürekli gelişen, değişen bir Azerbaycan var." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ekonomisinin geçen yıl kaydettiği gelişmenin, reform çalışmalarının ne kadar isabetli ve verimli olduğunu ortaya koyduğunu, enerji dışı sektörlerin yüzde 3,5 büyümesinin ve bu sektörlerdeki ihracatın yüzde 14 artmasının tesadüf olmadığını söyledi.
Azerbaycan'ın yakaladığı ivmeyi sürdüreceğine inandığını belirten Erdoğan, toplantıda ilişkilerin her alanda daha ileri nasıl götürülebileceğine dair fırsatın bulunduğunu belirtti. Erdoğan, imzalanan muhtıra ve metinlerin takipçisinin ilgili bakanlar olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Burada en önemlisi şüphesiz, Tercihli Ticaret Anlaşması'dır. Bu, işin ekonomik boyutunu teşkil ediyor ama bunun dışında siyasi nokta da önemli bir adım. Nahçıvan ve Türkiye arasındaki demiryolu konusu, özellikle Nahçıvan'ın bağımsızlığını elinden alanlara bir cevap teşkil etmektedir. Bir diğer önemli adım ise Nahçıvan'da sınıra kadar doğal gaz hattının kurulacak olması, aynı şekilde Iğdır'da yine sınıra kadar bir doğal gaz hattının kurulmasıyla, yaklaşık 160 kilometrelik bir hattın kuruluşuyla Nahçıvan doğal gazda çok daha rahat bir zemini yakalamış olacak. Yani hem İran'dan hem Türkiye'den destek almak suretiyle çok daha güçlü bir hale gelmiş olacaktır. Bu bakımdan enerji konusunda çok çok önemli görüyorum ve hayırlı olmasının diliyoruz."
Konuyla ilgili bakanlara talimatların verildiğini ve yarından itibaren alt yapı çalışmalarına başlayacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Süratle de inşallah bitirerek burada doğal gaz akmaya başlayacak. Ulaştırmada da aynı şekilde attığımız bu demiryolunun da alt yapı çalışmaları bir an önce başlayacaktır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kasım ayında TANAP'ın Avrupa bağlantısının açılışının yapıldığını hatırlatarak, "Ticaret hacmimiz 2019 yılında 4.4 milyar doları buldu. Bu rakamı 2023 yılında inşallah 15 milyar dolara çıkaracağız, hedefimiz bu. Bugünkü Tercihli Ticaret Anlaşması bu alanda bizim için büyük bir önem arz ediyor. Gümrükten tarıma, enerjiden ulaştırmaya, teknolojiden turizme her alanda işbirliğimizi derinleştireceğiz. Ayrıca Elektronik Devlet Uygulamaları, Sermaye Piyasası, finans sektöründe yeni işbirliği imkanlarını araştıracağız." ifadelerini kullandı.
"FETÖ'yle mücadelede en fazla desteği Azerbaycan verdi"
Azerbaycan ve Türkiye arasındaki dayanışmanın, terörle mücadelede de omuz omuza devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, "251 insanımızı şehit eden FETÖ'yle mücadelede bize en fazla desteği veren ülke Azerbaycan oldu. 24 Ocak'ta Elazığ'da yaşanan deprem felaketi sonrasında da Azerbaycan'ın desteğini yanımızda hissettik. Bir kez daha acımızı paylaştıkları ve dayanışmaları için Azerbaycanlı kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum." dedi.
"Dörtbir yanımız çatışma, terör ve asayiş sorunlarıyla boğuşurken, Türkiye ve Azerbaycan adeta birer istikrar abidesi olarak yükseliyor." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Hiç şüphesiz bunu sarsılmaz ilişkilerimiz kadar, güçlü ordularımıza da borçluyuz. Bu noktada gerek ordularımızın dayanışması gerek savunma sanayiinde attığımız adımlar da geleceğe yönelik, bağımsızlığımıza yönelik en büyük teminat olacaktır. Savunma sanayii alanındaki işbirliğimizi geliştirmemiz bu açıdan da çok önemlidir. Barış Pınarı Operasyonu'nda Azerbaycan, hükümeti ve halkıyla 'tek millet iki devlet' olduğumuzu bir kez daha tüm dünyaya gösterdi."
Karabağ için Azerbaycanlı Şair Bahtiyar Vahapzade'nin "Annem" dediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yukarı Karabağ sorununu Azerbaycan kadar Türkiye'nin de meselesi olduğunun altını çizdi.
"Yukarı Karabağ sorununun, Azerbaycan'ın egemenliği ve toprak bütünlüğü temelinde ivedilikle çözüme kavuşturulması en büyük arzumuzdur." diyen Erdoğan, "Minsk üçlüsünün burada samimi davranmadığını da açık ve net olarak ifade etmek durumundayım. Yaklaşık 25 yıl oldu, bu oyalama taktikleri ne için? Neden bir neticeye varılamaz? Bunun üzerinde de durmak gerekiyor." ifadelerini kullandı.
AA
İlginizi Çekebilir