İsrail zalimliği barbarlığın da ötesinde…
GÜNCELİsrail tarafından açık bir soykırım faaliyeti yürütülürken BM başta olmak üzere dünyanın önde gelen kuruluşları aciz kalmıştır. Gazze’nin tek soluk borusu Refah Sınır Kapısı IDF tarafından sık sık bombalanmaktadır. Sınırın öte tarafında bekleyen yardım tırlarının Gazze’ye geçmesi için İsrail’in izin vermesini bekleyen Genel Sekreter Antonio Gutarres’in içine düştüğü durum BM mevcut yapısının çürüdüğünün açık bir kanıtı olmuştur.
israil asıllı sanatçı ve yazar Gilad Atzmon’un tarihe not düşen önemli bir bir sözü vardır: “İsrail zalimliği barbarlığın da ötesinde…” 1917 yılında Osmanlı askerlerinin çekilmesi ile İngiliz işgali altına giren Filistin için kâbus dolu yıllar henüz başlamaktaydı. İngiliz işgal güçlerinin de terör örgütü olarak tanımladığı yapılar 1948 yılında kurulan İsrail devletinin yönetimine getirilmişlerdi. Bir gün önce “terörist” olarak aranılan isimler ertesi gün “saygın politik şahsiyetler” oluvermişlerdi. Bunlardan öne çıkan ilk isim, İngilizlerin karargâhı pozisyonunda olan Kral David Oteli’ni bombalayan ve Deir Yasin Köyü katliamını gerçekleştirenlerden, Irgun terör örgütünün (Haganah terör örgütünden çıkma) lideri Menachem Begin sonraki yıllarda İsrail Başbakanı olarak görev yapmıştır. 1948 öncesi terörist olarak anılan isimlerin yer aldığı İsrail hükümeti bugün de Filistin topraklarında işgale ve katliamlara devam etmektedir.
SİSTEMATİK SOYKIRIM
Haziran 2007 yılından bugüne havadan, karadan ve denizden abluka altında tutulan, 2 milyon 3 yüz bin insanın yaşadığı Gazze Şeridi, dünyanın en büyük açık hava hapishanesi durumundadır. Gıdaya erişim, elektrik-su kısıtlamaları gibi birçok sorun ile 16 yıldır Gazze halkı büyük sıkıntılar çekmektedir. Ayrıca günler süren saldırılar İsrail zalimliğinin sınırı olmadığını göstermektedir. 2008 yılında “Dökme Kurşun Operasyonu”, 2012 yılında “Bulut Sütunu Operasyonu”, 2014 yılında “Koruyucu Hat Operasyonu”, 2022 yılında “Şafak Operasyonu” ve şu anki “Demir Kılıç Operasyonu” adları altında yürütülen saldırılarda çoğu bebek/çocuk ve kadın olmak üzere binlerce Filistinli hayatını kaybetmiş, on binlercesi de yaralanmıştır.
GAZETECİLİK ETİĞİ AYAKLAR ALTINDA
Son saldırı, Batılı siyasetçilerin ve ana akım medya organlarının iki yüzlü tavrını bir kez daha ortaya koymaktadır. Ukrayna savaşında Rusya için kullanılan savaş suçları tanımlamasının daha fazlasını gerçekleştiren İsrail, “kendini savunma hakkı vardır” denilerek meşrulaştırılmaktadır. En küçük şüphe bıraktırmayacak şekilde, İsrail Ordusu (IDF) tarafından gerçekleştirildiği açık olan, El-Ahli Hastanesi’nin bombalanması vahşeti dahi perdelenmeye çalışılmaktadır. Bu süreçte “hastaneyi vuran füze Gazze’den atıldı”, “Hamas 40 bebeğin kafasını kesti”, “hamile bir kadın Hamas tarafından işkenceye uğrayarak öldürüldü” şeklindeki yalan haberlerle büyük bir dezenformasyon faaliyeti yürütülmüştür.
İlginizi Çekebilir