© Teknik Elektrik 2017-2024

İHA - SİHA Hazımsızlarını Susturan Cevap!

Türkiye SİHA konusunda dünyada sayılı ülkelerin arasına girerken bazıları bunu hazmedemiyor. "Drone hikayesinden bir mucize çıkartılmaya çalışılıyor" diyen Ömer Lütfü Avşar'a Hakan Bayrakçı tepki gösterdi.

Canlı yayında 'Drone hikayesinden bir mucize çıkartılmaya çalışılıyor' diyen Ömer Lütfü Avşar'a Hakan Bayrakçı'dan cevap geldi. Bayrakçı, ''Türkiye bir teknoloji üretmişse neyini tartışıyoruz. Yıllarca teknolojide Dünya'ya mahkum yaşadık. Bir iktidar her şeyi yanlış yapıyor demek hastalıktır'' diye cevap verdi.

 

HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ


Ömer Lütfü Avşar'ın aydınlanması için ülkemizin kısa İHA serüvenini de aşağıda paylaşıyoruz. 

 

Türkiye’ye ilk İHA’lar 1993’te geldi

Türkiye, özellikle 1990'lı yılların başında terör olaylarının ardından bölgede İHA'ların çok önemli bir güç olacağını, bu teknoloji henüz çok yeniyken anlayabilmiş ender ülkelerden biri. Bu nedenle ülkemizde İHA sistemlerinin geliştirilmesi ve TSK envanterine girmesi yönündeki çalışmalar, dünyadaki gelişmelere paralel olarak 1980'li yılların sonunda kendini gösterdi.

Meggitt firması üretimi olan Banshee sistemi, ilk insansız hedef uçağı olarak 1989 yılında TSK tarafından kullanılmaya başlandı. 1993 yılında Almanya tarafından hibe edilen 5 adet Canadair firması üretimi CL-89 İHA'sıyla 1994 yılında uçuşlara başlandı. Fakat lojistik sıkıntılar ve kaza kırımlar nedeniyle sistem kısa süre içinde envanterden çıkarıldı.

 

İsrail'den alınan Heron'lar sürekli sorun çıkardı

Türkiye’nin 1990’lı yılların sonunda başlattığı ‘yerli-milli imkanlarla İHA geliştirilmesi’ projeleri bürokrasiye takıldı. İsrail ile Heron anlaşmaları yapılırken, söz konusu yerli projeler ‘ödenek olmadığı’ gerekçesiyle rafa kaldırıldı.

 

İlk olarak 2005 yılında İsrail'den 1 adet Heron kiralayan Türkiye, 4 milyon dolar ödediği bu aracı 3 yıl kullandıktan sonra iade etti. 2007 yılında ise İsrail'den 3 uçak sistemli taktik İHA kiralandı. 15 milyon dolara kiralanan Heron orta seviyedeydi ve 18 bin feete kadar çıkıp, havada 6-8 saat kalabiliyordu. İsrail'in Aero-Star firmasından kiralanan bu uçaklar verimli bir şekilde kullanılmadığı gibi üçü de düştü.

Aradan geçen zamanın ardından İsrail'den 188 milyon dolara 10 adet Heron satın almak için el sıkışıldı. Bu ihalede Heron'un rakibi ABD'li Predetor olmuştu. Predetor daha iyi olsa da İsrail'in Aselsan tarafından geliştirilen Aselflir 300T'yi (Elektro-optik keşif, gözetleme ve hedefleme sistemi) sisteme entegre etmeyi kabul etmesi, Türkiye'nin İsrail ile el sıkışmasında en önemli etmen olmuştu.

Ancak İsrail daha sonra bu sistemin ağır olduğunu ileri sürerek, uçuş yüksekliği ve havada kalış sürelerinin düşürülmesini talep etti. Böylece Türkiye parasını verdiği Heron'ları alabilmek için kabul şartnamesini değiştirdi. 30 bin feet yüksekliği 24 bin feet'e indirdi, aracın havada kalış süresini azalttı. Buna rağmen teslimler 3 yıl gecikti, gelen Heron'ların içinde düşenler, bozulanlar, iniş-kalış sırasında arızalananlar oldu.

Ayrıca bu uçakların iniş-kalkış operatörlüğü tamamen İsrail'e aitti ve elde edilen görüntüler İsrail'e de aktarılıyor ve PKK hedefleri sürekli onlarla da paylaşılıyordu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER