© Teknik Elektrik 2017-2024

Hedefimiz belli, herhangi bir yaptırım konusunda endişemiz yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "PYD/YPG hızla mevzi kaybediyor. 'Harekatı durdurun' diye bize baskı yapıyorlar. Yaptırımlar açıklıyorlar. Bizim hedefimiz belli. Bizim herhangi bir yaptırım konusunda endişemiz yok." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin ABD'nin "Ateşkes ilan edin, biz de müzakere için ara buluculuk yapalım." teklifine, "Biz terör örgütü ile masaya oturmayız." diye cevap verdiğini belirtti.

İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Azerbaycan'daki temaslarının ardından yurda dönerken uçakta gazetecilerle söyleşi gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) Devlet Başkanları 7. Zirvesi ile Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türk Konseyi'nin 10'ncu kuruluş yıl dönümünün en önemli zenginliğinin Özbekistan'ın tabii üyeliğe geçmesi olduğunu belirten Erdoğan, "Şu anda üye sayısı beş oldu. Onun için ben de 'İki devlet, bir millet' ifadesine yenisini ilave ettim. Şimdi 'Beş devlet, bir millet' olduk. Eğer Türkmenistan da buna katılırsa o zaman 'Altı devlet, bir millet' olacağız. Şimdi tam 'yahşi' oldu." ifadelerini kullandı.

Bu arada Macaristan'ın da Türk Konseyi'ne gözlemci üye olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Macaristan'ın tabii farklı desteği de oldu. Budapeşte'de güzel bir ofis verdiler. Çok ciddi bir mali kaynak da verdiler. Üyelere neredeyse yük yok, sadece eleman verecekler. Onların maaşlarını da karşılayacaklar. Bu şekilde Türk Konseyi Avrupa'ya girmiş oluyor. Macaristan'da Kıpçakların yeri varmış. 100 bine yakın Kıpçak varmış. 'Bizde Atilla çoktur. Neredeyse her mahallede bir Atilla bulursunuz.' dedim. Şu anda Budapeşte Türk Konseyi için önemli bir yer konumuna gelecek. Bizim de önümüzdeki ay bir Macaristan ziyaretimiz olacak.

Türk dünyasının birlik, beraberlik ve istikrarı, huzuru bizim için stratejik önceliğe sahiptir. Aramızdaki dayanışmayı artırmak için de çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Türk dünyası bizim dış politika vizyonumuzun önemli bir parçasıdır. Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerimizi son 16 yılda her alanda geliştirdik. Gerek genç nüfus gerek doğal kaynakları gerek ekonomik potansiyeli ile Türk dünyasının geleceğinin aydınlık olduğuna inanıyorum. Yeter ki akıllı, gerçekten başarılı bir sevk ve idareye sahip olsun."

 

"Barış Pınarı Harekatı planlandığı gibi başarıyla yürüyor"

Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı'nın bugün 7’nci günündeyiz. Harekat planlandığı gibi başarıyla yürüyor. 4'üncü günde Rasulayn, 5'inci günde Tel Abyad'ı teröristlerden arındırarak buraları güven altına aldık. Bugün itibarıyla yaklaşık 32 kilometrelik derinliğe ulaştık. M4 Karayolu'nu kontrol altına aldık." ifadesini kullandı.

Bu süreçte sivillerin zarar görmemesi için azami gayret gösterdiklerini ve bu konuda Türk Silahlı Kuvvetlerinin elinden gelen her türlü gayreti gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Karşı taraf acımasız. Yaklaşık 700 havan topu, roketi bizim tarafımıza atmaları suretiyle birçok sivil hayatını kaybetti. Bunun içinde Suriyeli 9 aylık Muhammet yavrumuz da var. Bunun yanında da 18 sivil ve 3 askerimiz de şehit oldu. Bunlardan bir tanesi bu sabah Münbiç'te şehit oldu. Rejimin oraya top atışlarıyla olan bir netice. Buna karşı bizim yoğun atışlarımız oldu. Bunun karşılığında da bunun bedelini rejime çok ağır bir şekilde ödettik. Biz tabii siviller noktasında çok hassasız. Bunu Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında da gösterdik. Oysa Rakka ve Deyrizor'da 4 bin, Musul'da 9 ile 11 bin sivil hayatını kaybetti. Bunları maalesef Batılı ülkeler hep göz ardı etti. Bunları hiçbir zaman konuşmadılar. Şimdi bizi baskı altına almaya çalışıyorlar. Biz harekatımızı tamamıyla karşımızdaki terör örgütlerine karşı yaptık ve yapıyoruz."

 

"Harekat hedeflerine ulaşana kadar devam edecek"

"Barış Pınarı Harekatı'nın amacı belli; sınırlarımızı her türlü terör unsurundan temizlemek ve mültecilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmelerini sağlamaktır. O da kendi tercihlerine dayalı olarak. Harekat hedeflerine ulaşana kadar devam edecektir." ifadelerini kullanan Erdoğan, bu noktada harekatın Kürtlere karşı olduğu, sivilleri hedef aldığı, DEAŞ ile mücadeleyi zayıflatacağı ve insani krize, istikrarsızlığa yol açacağı iddialarının terör örgütünü korumak için uydurulan yalanlar olduğunu vurguladı. Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İlginç olan bir şey daha var. DEAŞ'lıların kaldığı cezaeviyle alakalı olarak Sayın Trump'ın, 'Peki biz bu cezaevini sizlere bırakırsak bu konuda burayı alır mısınız?' teklifine, ben kendisiyle yaptığım telefon görüşmesinde 'Arkadaşlarımızla görüşmelerimizi yapalım, birlikte bu adımı atarız ve biz bunları alırız.' dedim. 'Peki ne yaparsınız?' sorusuna, 'Kendi ülkelerine gitmek isteyenleri kendi ülkelerine göndeririz. Burada yargılanması gerekenleri de burada yargılarız.' dedim. Ona fırsat kalmadan, malum dün terör örgütü PYD yaptığı bir operasyonla bunları cezaevinden alelacele serbest bıraktı. Bizim buradaki kararlılığımız aynen devam edecektir. Teröristin biri de aynı, yüzü de aynı, bini de aynı; değişen bir şey yok. Bu zaten bir virüs. Bir kanser virüsünü düşünün. Bunlar da böyle."

 

"Hedefimiz belli, herhangi bir yaptırım konusunda endişemiz yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD/YPG'nin hızla mevzi kaybettiğini belirterek, "Harekatı durdurun diye bize baskı yapıyorlar. Yaptırımlar açıklıyorlar. Bizim hedefimiz belli. Bizim herhangi bir yaptırım konusunda endişemiz yok. Biliyorsunuz bu yaptırımların içerisinde şahsım da dahil olmak üzere üç bakan arkadaşım ve bize vize koymak suretiyle bizi Amerika'ya sokmama gibi şeyler var. Ticari bazı yaptırımlar var. Yani bunlar herhalde insan tanımıyorlar. Böyle bir sıkıntıyı yaşıyoruz. Ben Sayın Trump'a da bunları ayrıca söyledim. Bir taraftan da bizi ayın 13'ünde ABD'ye davet ediyorlar." ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin, Trump ile yapılan telefon görüşmesinde "13 Kasım'daki davet yinelendi mi?" sorusuna Erdoğan, "Ona girmedik. Başka konular vardı. Bizim hedefimiz belli. Teröristlerin 32 kilometrelik alanın dışına çıkması ve bu hattın Fırat Nehri'nden Irak sınırına kadar tarafımızdan güven altına alınmasıdır." cevabını verdi.


AA 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER