GÜNSAN SATIŞ KOORDİNATÖRÜ MEHMET EMİN ERDOĞDU İLE SÖYLEŞİ
RÖPORTAJLARSn Mehmet Emin Erdoğdu, elektrik sektörü büyük bir kriz içinde sektörü nasıl görüyorsunuz? Dünyanın büyük bir krizden geçtiği hatta 1929 büyük buhranını bile aratabileceğinin dillendirildiği bu günlerde globalleşen dünya ekonomisinin bir parçası olan Türkiye’nin krizden etkilenmemesi imkansızdı ki daha dün açıklanan 2009 mart ayı ile ilgili kapasite kullanım oranının % 64,7 ye düşmesi ne yazık ki bunun acı bir göstergesi.
Sn Mehmet Emin Erdoğdu, elektrik sektörü büyük bir kriz içinde sektörü nasıl görüyorsunuz?
Dünyanın büyük bir krizden geçtiği hatta 1929 büyük buhranını bile aratabileceğinin dillendirildiği bu günlerde globalleşen dünya ekonomisinin bir parçası olan Türkiye’nin krizden etkilenmemesi imkansızdı ki daha dün açıklanan 2009 mart ayı ile ilgili kapasite kullanım oranının % 64,7 ye düşmesi ne yazık ki bunun acı bir göstergesi. İçinde bulunduğumuz elektrik sektörü ise ağırlıklı inşaat sektörüne endeksli. İnşaatta ki göstergelere bakacak olursak; burada da sadece 2008 son çeyrekte % 12,2 lik bir düşüş görünüyor. 2009 da ise yeni inşaat yok denecek kadar hatta çivi sesi bile neredeyse duyulmuyor diyebiliriz.
Tüm bunları sıraladıktan sonra sektörümüzün durumunun kritik bir süreçten geçtiğini hissetmemek imkansız elbette. İşte bu kritik süreçte sağlıklı bir alt yapıya sahip firmalar tedarikçi ve müşterileri ile omuz omuza vererek birbirlerine destek olurlarsa bu günleri güçlenerek geçirebilirler. Yok hormonlu bir büyüme ve ticaret yapmakta olan firmalar ise aslına rücu etmek zorunda kalacaklarından depremin merkez üssünde hissedilmesi gibi krizi hissedeceklerdir. Tabi diğer taraftan hepimiz bir geminin içindeyiz ne kadar ince eleyip sık da dokusak etkilenmemek imkansız. Burada yapılması gereken nedir diyecek olursanız da şu anda en çok erezyona uğrayıp zedelenen ticari güven. İşte bu güvene haiz kanunda bahsedildiği üzere ticareti basiretli bir şekilde yapmaya çalışan firmaların birbirlerini desteklemeleri ve sahiplenmeleridir.
Günsan olarak anahtarda gelinen son nokta nedir?
Ondan fazla üreticisi 350 milyonu aşkın üretim kapasitesi ile anahtar / priz sektöründe Türkiye sadece iç Pazar için değil 40 a yakın ülke içinde en büyük tedarikçilerden biri. Daha iddialı bir ifadeyle de bölgesel üretim merkezi olmaya aday bir ülke diyebiliriz.
Günsan’ın geldiği nokta nedir sorusuna ise vereceğimiz cevap: Günsan sadece iç piyasa ve ihracat dengesini tutturmakla kalmayıp, iç piyasada tüm coğrafi gölgelerde, ihracatta da üç farklı kıtada 30’un üzerindeki ülkeye düzenli olarak satış yapabilen ve tüm bunların sayesinde de hali hazırda nisan başlarında kaleme aldığımız bu yazıya kadar da geçen zamanda normal üretimini tek bir personel bile çıkarmadan devam ettirebilmeyi başarabilmiş bir firmadır şeklinde özetleyebiliriz. Tüm bunları neye borçlusunuz derseniz, biz Sayın Abidin Gün beyin verdiği hedefle biraz evvel bahsettiğimiz gibi tek bir personelimizin bile işsiz kalmaması için takım ruhuyla çalışıp, ürün ve pazar çeşitlemesi yaparak (bütün yumurtaları bir sepete koymayarak) mücadele ediyoruz. Aynı zamanda kazan – kazan taktiğini uygulayıp müşterilerimize şayet varsa riskli müşteri ve satışları noktasında işbirliği yapıp uyarmayı tercih ediyoruz. Bunun karşılığı da size dostluk ve ticaret olarak geri dönüyor.
Dergimiz sizlerin desteğiyle 100. sayısına ulaşmıştır. Dergimizin içeriği ve sektördeki konumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sektörün kalbi olan Galata’da faaliyet gösteren Teknik Elektrik firmasının sahibi Mustafa Albayrak kardeşimizin edebi hitabet ve yazım yeteneği çevresince tartışılmaz bir gerçek. Tabi bu arkadaşımızın piyasamızda olan gelişmeleri tüm meslektaşlarımızla nasıl paylaşabiliriz düşüncesiyle yola çıkılınca ortaya Teknik Elektrik Postası fikri doğdu.
Ve o günden bugüne de 100. sayıya ulaşıldı. İçerik olarak Türkiye’nin her ne köşesinde olursa olsun sektörümüzde faaliyet gösteren güzide imalatçı ve tüccar firmaların birbirlerini tanımalarını ve görüşlerini paylaşmalarını hadefleyen dergi her ay Anadolu’nun farklı bir bölgesinden bize seslendi ve esnafımızın, sanayicimizin sesi oldu. Böylece de kısa sürede pür dikkat takip edilen bir yayın haline geldi.
Günümüzde gelecek olursak yine aynı çizgisini muhafaza ettiği takdirde daha uzun yıllar sektörün yakından takip ettiği bir dergi olarak yayın hayatına devam edecektir düşüncesindeyim. Son söz olarak ta ülkemizin her köşesine gidilmeli, olan güzellikler ve sorunlar paylaşılıp tartışılmalı, dergimiz de buna aracı olmalıdır. Ayrıca derginin bu zamana kadar gelmesinde emeği geçenlerin de kalemlerine sağlık diyorum
İlginizi Çekebilir