FETÖ'de gelinen son noktayı Bahçeli açıkladı
GÜNCELMHP’nin yayın organı Türkgün gazetesine açıklamalarda bulunan Devlet Bahçeli, Türkiye'nin FETÖ ile yaptığı mücadelede gelinen son noktayı değerlendirdi... Bahçeli'nin açıklamaları detayda..
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ'nün örgütlenme ve kadrolaşma çabalarının 1970 yıllara kadar dayandığını belirterek, "1990’lı yıllarda hız kazanan bu faaliyetler, 2004 yılından itibaren zirveye ulaşmıştır. FETÖ bu tarihten sonra yer altından çıkıp suç örgütü olarak aleni, illegal faaliyet yürütme aşamasına geçmiştir" ifadelerinin kullandı.
Örgütün 8 ayağından yedisinde önemli mesafeler alındığını kaydeden Bahçeli, "Bununla birlikte FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin bu düzeyde bir mücadele yapıldığı ve sonuç alındığı söylenemeyecektir" ifadelerini kullandı. MHP’nin yayın organı Türkgün gazetesine açıklamalarda bulunan Bahçeli, Türkiye'nin FETÖ ile mücadele ederken içeriden ve dışarıdan FETÖ'yle ilişkileri olan çevrelerin Türkiye'yi ekonomik ve siyasi açıdan sıkıştırma girişimleri olduğunu kaydetti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde: "Bugüne kadar sekiz ayağın yedisinde önemli mesafelerin alındığı ve örgüte büyük darbe vurulduğu izahtan varestedir. Bununla birlikte FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin bu düzeyde bir mücadele yapıldığı ve sonuç alındığı söylenemeyecektir. Devleti bu çeteden arındırırken, siyaset kurumunun da bu illetten temizlenmesi elzemdir. Ancak bu halde mücadelenin kamuoyu vicdanında karşılık bulması ve mücadeleye güveninin artması mümkün olabilecektir.
"SİYASET AYAĞINDAKİ MÜCADELE ZAAFI DİĞER ALANLARDAKİ MÜCADELEYİ OLUMSUZ ETKİLEMEKTE"
Zira siyaset ayağındaki mücadele zaafı zincirleme olarak bürokrasideki ve diğer alanlardaki mücadeleyi de olumsuz etkilemekte, devlete sızma girişimlerine fırsat tanımakta, yeni ve farklı yöntemlerle FETÖ’yü diriltme emellerine zemin hazırlamaktadır.
Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve hükümetinin FETÖ mücadelesine ilişkin ortaya koyduğu kararlı ve güçlü irade ile hem FETÖ mücadelesine devam etmekte, hem de PKK, YPG, PYD ve DEAŞ terör örgütleriyle eş zamanlı amansız bir mücadele sergilemektedir.
FETÖ’nün sinsi örgütlenme ve kadrolaşma çabalarının geçmişi 1970 ve 1980’li yıllara kadar gitmektedir. Sistem sorunlarının yarattığı tahribat, ihmal ve ihanetler silsilesi Türkiye’yi bu noktaya taşımıştır. 1990’lı yıllarda hız kazanan bu faaliyetler, 2004 yılından itibaren zirveye ulaşmıştır. FETÖ bu tarihten sonra yer altından çıkıp suç örgütü olarak aleni, illegal faaliyet yürütme aşamasına geçmiştir.
Ve nihayet devleti işgal ederek ele geçirmek amacıyla 15 Temmuz’da askeri darbe için sahneye çıkmıştır. Türk milleti, şanlı tarihine yakışır bir şekilde demokratik rejim ve ülkesinin geleceği için milli birlik ruhuyla topyekûn ayağa kalkmıştır. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü ve sonrasında yaşananlar, siyaset müessesesine ertelenemez ve geciktirilemez mükellefiyetler yüklemiştir.
"YENİ YAPILANMA SÜRECİNDE DEVLETİN TEMEL FONKSİYONLARININ İFASINA YÖNELİK BİR AKSAKLIK OLMAMIŞTIR"
Cumhurbaşkanı’nın TBMM’nde yemin ederek göreve başladığı 9 Temmuz 2018 tarihinde ise sistem fiili ve resmi olarak uygulanmaya başlamış, aynı gün 16 bakandan oluşan Cumhurbaşkanı kabinesi ilan edilmiştir. Yeni sisteme uyum sağlamak üzere bakanlıklar ve tüm kamu kurum ve kuruluşları Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile yeniden teşkilatlanmış, üst düzey kamu görevlilerinin atama usulü yeniden düzenlenmiştir. Tarihi ve kültürel birikimlerimiz ve devlet geleneklerimize de uygun olarak kamu yönetiminde köklü değişiklikler ve yenilikler devreye konulmuştur. Bu yeni yapılanma süreci sorunsuz ve kısa sürede gerçekleştirilirken devletin temel fonksiyonlarının ifasına yönelik bir aksaklık da olmamış, kamu personeli herhangi bir mağduriyet yaşamamıştır.
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri İle Mahalli İdareler Genel Seçimleri yapılmıştır. Seçimlere HDP hariç siyasi partiler “Cumhur İttifakı” ve “Millet İttifakı” altında katılmışlardır.
Bu süreçte Türkiye hem sınırlarımız içerisinde hem de sınırlarımız dışında Türkiye’nin huzurunu, güvenliğini ve egemenlik haklarını tehdit eden terör örgütleriyle amansız bir mücadelenin içine de girmiştir.
Milletimiz hem FETÖ mücadelesine, hem de PKK başta olmak üzere yapılan terörle mücadeleye en güçlü şekilde destek vermiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi dün olduğu gibi bugün de terörle mücadelede ön şartsız Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve hükümetinin yanında, devletin arkasındadır. Bununla birlikte siyasetteki FETÖ kalıntılarının temizlenerek Türkiye’nin önünün tam olarak aydınlanması önümüzdeki süreçte en önemli beklentimizdir.
FETÖ temizlendikçe TSK, emniyet ve jandarmanın etkinliği artmış, üst üste önemli sınır ötesi harekâtlar yapılmış, sınırlarımızın içinde ve dışında terörle mücadelede destan yazılmaya başlanmıştır.”
nethaber
İlginizi Çekebilir