Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şubesi Başkan Adayı Muhammet Garip ile Söyleşi
RÖPORTAJLARSayın Muhammet Garip Elektrik Mühendisleri Odası 38.
Mevcut oda yapısı mesleki konularda ideolojik önceliklerini rehber kabul ederek çıkışı olmayan bir yola girmiş adeta kendisini bir fanusa kapatmıştır. Bu dar ve şartlı bakış neticesinde meslek odasının hiçbir ağırlığı, üye olmanın hiçbir cazibesi kalmamıştır. Yıllık mezun öğrenci sayısı ve odaya üye sayısına bakıldığında bu durum çok açık bir şekilde görülmektedir.
Üye olanlar bir beklentileri olmadığı için seçime dahi gelmemektedir. Toplam üye sayısı ile seçimlere katılan üye sayısı karşılaştırıldığında bu yalnızlaşan yapının içler acısı hali bütün çıplaklığı ile ortadadır.
Adeta ticarethane haline getirilen meslektaşları ile aynı işi yaparak önde olma, öncü olma görevini yerine getiremeyen ufuksuz bir bakış odalara hakim durumdadır. Bütün dünyada yerelleşme hız kazanırken merkezileşen tamamen merkezden yönetilen git gide hantallaşan bu yapı ile bir yere varmak mümkün değildir. Okurken bile sözlük gerektiren nostaljik kelimeler içeren 1954 ten bu yana yapılan eklemeler ile tuhaf bir şekil almış TMMOB yasası meslek odalarının daha başarılı ve verimli hizmetler üretmesinin önünde bir engeldir.
Sorunlara çözüm üretmekten ziyade her şeye karşı gelerek sorunun bir parçası olan uzlaşı kültürü yerine çatışma kültüründen beslenen ya 1 ya da 0 diyen bir yaklaşım ile meslektaşların sorunlarına ve mesleki ülke sorunlarına çözüm bulmak mümkün değildir.
Bütün dünya belirli noktalara odaklanıp ihtisaslaşma yoluna giderken elektrik mühendisleri odasına üye olabilen Elektronik mühendisliği, Elektronik ve Haberleşme mühendisliği, Bilgisayar mühendisliği, Kontrol mühendisliği, Kontrol ve Otomasyon mühendisliği, Biyomedikal mühendisliği, gibi meslek dallarına baktığımızda yapının son derece sağlıksız ve hantal olabileceğini kestirmek zor olmasa gerekir.
Mevcut seçim sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Meslek odaları seçimleri iki yılda bir yapılmaktadır. Seçimlerde farklı grupların oluşturduğu listeler oylanarak en yüksek oyu alan listeye odayı yönetme yetkisi verilmektedir. Seçilemeyen listenin temsilcileri hiçbir şekilde oda yönetiminde temsil edilememektedir. Bu durumun çoğulcu demokrasilerin olmazsa olmaz şartı olan “YÖNETİMDE İSTİKRAR, TEMSİLDE ADALET” ilkesiyle bağdaşmadığını düşünüyoruz. Adaletin gereği olarak, geniş üye tabanlı yönetim için, nispi temsil sisteminin getirilmesinin faydalı olacağına inanıyorum. Bu sayede ayrışma yerine birlikte yaşam kültürü gelişecek, fikir zenginliği oluşacak ve çalışmalarda verim daha da artmış olacaktır.
Nasıl bir oda yapısı var projelerinizde neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Meslek odalarının baştan başa yeniden bir yapılanmaya ihtiyaç duyduğu çok açık bir gerçek. Her şeyin çok hızlı değiştiği dinamik koşulların geçerli olduğu ve değişimin zorunluluk olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Değişim ve gelişim fırsat ve tehditleri beraberinde getirmektedir. Ülkemiz bu gün 80 li yıllardan farklı bir konumdadır. Üreten toplum olma yolunda ilerlerken potansiyelimiz yeterince değerlendirilememektedir. Bu yeni durumu okuyarak meslek odaları da yeni stratejiler geliştirmeli üretim odaklı olarak yeniden yapılanmalıdır. Sanayicinin ihtiyaçları standartlar sertifikasyon akreditasyon fon danışmanlığı sektörel kılavuzluk üniversite sanayi işbirliği gibi konulara önem verilmelidir.
Günlük yaşamda yoğun bilgi bombardımanı sürekli değişen gündemler bilgi kirliliği baş döndürücü teknolojik gelişmeler ile karşı karşıya olan meslektaşlarımızın mesleki gelişimleri için nitelikli bilgiler ile donanmaları kişisel gelişimleri hususunda sürekliliği sağlamaları ve sosyal yaşamı ihmal etmemeleri gerekmektedir. Küresel gelişmelerin getirdiği tehdit ve fırsatların dikkate alındığı teknolojik imkanların en iyi şekilde kullanıldığı nitelikli eğitim odaklı yeniden yapılanmaya ihtiyaç vardır.
Zihniyet ve düşünce bağlamında yoğun bir sivilleşmenin yaşandığı sivil toplum kuruluşlarının öneminin gitgide arttığı, sorunların çözümünde yerel aktörlerin katkısının yükseldiği bir ortamda meslek odaları meslektaşlarından çok önde giden yol gösteren ışık tutan bir kimliğe bürünmelidir. Meslek odaları ortak akıl odaklı olarak yeniden yapılandırılmalıdır.
Velhasıl 80 li yılların bakışı ile meslektaşların sorunlarının ve mesleki ülke sorunlarının çözülmesi mümkün değildir. Kısacası meslek odalarında bir zihniyet devrimi kaçınılmazdır. Meslektaşlarımızı bu zihniyet devrimine katkıda bulunmaya davet ediyoruz.
İlginizi Çekebilir