© Teknik Elektrik 2017-2024

Diyarbakırda resmi dil Türkçe vurgusu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iki günlük ziyaret için 3 yıl aradan sonra dün özel uçak ANA ile Diyarbakır'a gitti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iki günlük ziyaret için 3 yıl aradan sonra dün özel uçak ANA ile Diyarbakır'a gitti. Cumhurbaşkanı Gül'ü, Diyarbakır Havaalanı'nda Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve diğer yetkililer karşıladı.

Cumhurbaşkanı Gül için havaalanında folklor gösterisi düzenlendi. Valiliğe gitmek için yola çıkan Gül'ün konvoyuna sevgi gösterisinde bulunuldu. Zılgıtlar çeken bazı vatandaşlar, Cumhurbaşkanı'na gül hediye etti. Bir Diyarbakırlı da poşu verdi. Bu arada, Gül için asılan pankartlarda Kürtçe'nin bulunmadığı, sadece Türkçe'nin yer aldığı görüldü. Valiliğe giderken, BDP'nin kalesi olarak bilinen merkez Bağlar İlçesi'nden geçişi sırasında da vatandaşlar Gül'e yoğun sevgi gösterisinde bulundu, makam otomobilinin üzerine karanfiller attı. Cumhurbaşkanı Gül'ü, valilik önünde toplanan vatandaşlar Türk bayraklarıyla ve 'Diyarbakır seninle gurur duyuyor' tezahüratı ile karşıladı. Gül, kendisine gül atan vatandaşları el sallayarak selamladı. Ziyaretin önceden planlandığını dile getiren Gül, "Bugün de ikinci kez Diyarbakır'da olmaktan gerçekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Diyarbakır'ın sorunlarını yakından görmek için buradayım" dedi.

Valilikten vatandaşların alkışları arasında uğurlanan Gül, önce Garnizon Komutanlığı'nı ziyaret etti daha sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne gitti.

FARKLILIKLAR ZENGİNLİĞİMİZ

BDP'li Baydemir'in koltuğuna oturan Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Son günlerde çok tartışılıyor. Bunu doğru mecrasında koymak isterim. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçe'dir, bu böyle de devam edecektir. Ayrıca devletin ve kamu kurumlarının dili Türkçe'dir, ortak dilimizdir ama şu da bir gerçektir ki halkımızın içerisinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında farklı farklı dilleri konuşan vatandaşlarımız vardır. Burada nasıl Kürtçe konuşuluyorsa, başka yerlerde Arapça konuşan vatandaşlarımız var. Sayıları azalmış bile olsa gayrimüslim vatandaşlarımızın konuştuğu diller var. Bunların hepsi de bizim dilimizdir, hepsi de bizimdir. Zaten Anayasamızda kültür mirasını korumak diye bir görevimiz de vardır. Bunların bir kısmı kültür mirası, bir kısmı yaşayan miraslardır. Dolayısıyla bu çerçeve içerisinde, bütün olaylara gayet sağlıklı bir şekilde bakmamız gerekir, bütün bunları hep bir zenginlik olarak görmemiz gerekir ve hep beraber gayet olumlu, yapıcı bir şekilde ülkemizi hep beraber daha güçlü hale getirmek, bütün vatandaşlarımızı her bakımdan daha mutlu hale getirmek için elbirliği içinde çalışmamız gerekir. Biz büyük bir milletiz. Bu büyük millet içerisinde farklı farklı özelliklerimiz, övündüğümüz zenginliklerimiz vardır. Tüm bu farklılıkları hep zenginlik olarak, tabii ki görmemiz gerekir. O zaman hepimiz çok daha güçlü oluruz.'

Baydemir'in kapıya kadar eşlik edip belediyeden uğurladığı Cumhurbaşkanı Gül, kentte iki gün kalacak.

 

Kürtçe sözlük hediye etti

 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın önüne Türkçe ve Kürtçe olarak 'Sayın Cumhurbaşkanımız Hoşgeldiniz' yazılı pankart asıldı. Ziyarette Gül'e Belediye Başkanı Osman Baydemir tarafından Türkçe-Kürtçe sözlük armağan edildi. Baydemir, 'Sayın Cumhurbaşkanım, kabul buyurursanız, içtenlikle mutlu olacağım. Güzel Türkçemizin ve güzel Kürtçemizin lügatıdır. 40 bin kelimelik bir hazineye sahiptir. Takdim etmekten şeref duyuyorum' sözleriyle sözlüğü Gül'e verdi. Gül, 'Verdiğiniz lügatı memnuniyetle aldım. Bu da tabi buranın bir sosyolojik gerçeğidir' dedi. Ziyarette Gül'e sunum yapan Baydemir, 'Sayın Cumhurbaşkanım, sizlerin de ifade ettiği gibi, Türkiye'nin en büyük sorunu Kürt sorunudur. Bu sorun sadece Kürt vatandaşlarımızı değil, tüm ülke insanını etkilemekte; sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de ipotek altına almaktadır. Bu soruna asayiş ve güvenlik perspektifinden yaklaşmak sonuç vermemektedir. Bugüne kadar yaşadıklarımızı 'isyan ve bastırma' döngüsü olarak özetlemek mümkündür. Sorunun özü, insan ve halk olmaktan kaynaklı hakların kullanılamama sorunudur. Çözüm de demokratikleşme, yeni bir Anayasa ve adem-i merkeziyetçi bir siyasi-idari yönetim anlayışıyla mümkündür' dedi.

 

Gizli ajanda uyarısı

 

Baydemir'in yaptığı sunumun ardından Gül de görüşlerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Gül, bölgenin gerçeklerinin olduğunu, bunların inkar edilemeyeceğini, 'Kürt sorununun' da bunların arasında yer aldığını söyledi. Bununla birlikte Türkiye'nin başka sorunlarının da bulunduğunu dile getiren Gül'ün, sorunların çözümünün Türkiye'nin standartlarının her alanda en yukarıya çekilmesinden geçtiğini söylediği kaydedildi. Standartların her alanda yükselmesi halinde sorunların zaten çözüleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül'ün 'istikametin yapıcı olması' gerektiğini dile getirdiği ifade edildi. Görüşmede, Gül'ün 'Gizli gündem ve gizli ajanda çağrıştıracak sözlerden kaçınılması gerektiğini' vurguladığı belirtildi. Abdullah Gül'ün geçmişte bazı hataların yaşandığını, insana ve vicdana ters gelebilecek şeylerden arınılması gerektiğini dile getirdiği, sorunların çözümünün demokrasiden, standartların yükseltilmesinden geçtiğini söylediği ifade edildi. yenişafak

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER