Cananı kaybettik

GÜNCEL Yalova'da arkadaşlarıyla birlikte bir konferansa katılan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Canan, dün saat 01.00 sıralarında İstanbul'a geldi. Geldiği otobüs firmasının Samandıra tesislerinde inen Canan, cep telefonunu oturduğu koltukta unuttuğunu fark etti, hareket eden otobüsün ardından koşmaya başladı. Ancak yağmur nedeniyle ıslanan zeminde ayağı kayan İbrahim Canan yere düştü. Bu sırada arkadan gelen aynı firmaya ait servis otobüsünün altında kaldı. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri, otobüsün altından çıkarılan İbrahim Canan'ın öldüğünü saptadı. Ancak arkadaşlarının ısrarı üzerine İbrahim Canan, ambulansla Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Soruşturma başlatan polis, otobüs şoförü E.Ç.'yi gözaltına aldı.

BUGÜN DEFNEDİLECEK

Prof. Dr. İbrahim Canan, bugün Eyüp Sultan Mezarlığı'na defnedilecek. Canan için, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'nde öğle vakti cenaze töreni düzelenecek. Eyüp Sultan Mezarlığı'nda toprağa verilecek olan Prof. Dr. İbrahim Canan, 1940 yılında Karaman'ın Ermenek ilçesi Küçükkarapınar köyünde doğdu. Canan, ilk öğrenimini Karaman Ermenek ve Konya'da tamamladı. Kayseri ve Akşehir'de orta dereceli okullarda öğretmenlik yaptıktan sonra, 1972 yılında Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi'nde öğretim üyesi oldu. Uzun yıllar Paris'te eğitim gören Prof. Dr. Canan'ın en önemli eserleri arasında hadis ilminin en temel kaynağı kabul edilen 'Kütüb-ü Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi' bulunuyor.

 

'Çok değerli bir bilim insanıydı'

Prof. Dr. İbrahim Canan'ın çalışma arkadaşlarından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Sanatları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Hattat Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, Canan'ın hadis külliyatına, günün problemlerine çözümler bulma penceresinden bakabilen ve Hz. Muhammed'in sözlerini günümüze taşıyan değerli bir bilim adamı olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Subaşı, 'Ayrıca, hoca insan olarak da bir ömür boyunca öğrencilerine anlattıklarını kendi de yaşayan, kendisiyle ve çevresiyle barışık örnek bir insandı' diye konuştu. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. İlyas Çelebi de, Fransa'da doktorasını tamamlayan Canan'ın, iki yıl önce üniversiteden emekli olduğunu belirtti. Çelebi, Canan'ın hadisle ilgili ilim dünyasında ciddi araştırmalar yaptığını, araştırmalarını kendi hayatında da yaşayabilen bir kişi olduğunu dile getirerek, 'Çevreye duyarlı çok değerli bir bilim insanıydı' dedi.

 

Erdoğan'dan başsağlığı mesajı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Canan'ın vefatı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Erdoğan'ın mesajı şöyle: 'Değerli ilim adamı Prof. Dr. İbrahim Canan'ın, elim bir trafik kazası sonucu vefat ettiğini teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Başta hadis ilminin temel kaynaklarından kabul edilen 'Kütüb-ü Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi' olmak üzere birçok eseriyle bu alandaki çalışmalara önemli katkılarda bulunan değerli ilim adamı İbrahim Canan'ı, her zaman saygıyla, takdirle hatırlayacağız. Merhuma Cenab-ı Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına, üniversite camiasına ve milletimize başsağlığı diliyorum.'

 

Fırtına var kal gitme dedik

 

Prof. Dr. İbrahim Canan'ın son olarak dün Yalova'da Ahilik Haftası etkinliğine katıldığı, otobüse binmeden önce öğretim üyesi arkadaşlarıyla birlikte akşam yemeği yediği öğrenildi. Canan, “Ahilik ve Ahilik Kültürünün Günümüze Yansımaları” konulu paneli izledikten sonra Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu ve diğer öğretim üyeleriyle birlikte yemek yedi. Rektör Prof. Dr. Eruslu, İbrahim Canan'ın öğretim üyelerinin de katıldığı yemekten oldukça memnun ayrıldığını ve arkadaşlarına “En kısa sürede kendilerini Yalova'da bir kez daha ziyaret edeceğini” söylediğini belirtti. Son saatlerini birlikte geçirdiği Prof. Dr. Canan'ın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getiren Eruslu, Canan'ın yakınlarına baş sağlığı diledi.

İSTEMEYEREK YOLCU ETTİK

Eruslu, yemek sırasında Canan'ın biraz tedirgin olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Üzerinde anlamadığım garip bir tedirginlik ve ürkeklik fark ettim. Bir an önce eve gitmek istiyordu. Hatta fırtına nedeniyle deniz ulaşımı sağlanamayınca Yalova'da kalmasını rica ettik. Ancak gitmekte ısrar etti. Kendisini istemeye istemeye otobüse bindirerek yolcu ettik. Sonra da kaza haberini aldık.”

yenişafak