Boğalar, Avrupanın en teknik takımı

Luis Aragones zamanında uygulamaya konulan, Vicente Del Bosque'nin de devam ettirdiği prensip oldukça basit: Defans disiplinden kopmadan sadece savunma yapmayıp aynı zamanda hücuma da destek vermek.

İspanya'nın çok iyi bir kalecisi, hücumcu bir defansı, müthiş uyumlu bir orta sahası ve kaliteli bir forvet hattı var. Takımın iskeleti Real Madrid'in file bekçisi Casillas, Bercelonalı Xavi ve Liverpool'ün etkili forveti Fernando Torres üzerine kurulmuş durumda. Boy olarak standartların altında olan Casillas, refleksleri ve çevikliğiyle şüphesiz dünyanın en iyi file bekçilerinden birisi.

İspanya'nın en göze batan özelliği, topa hükmeden oyuncuların çokluğu. Kritik bölgelerde, topu kaybetmeden yapılan hızlı pas alışverişleri rakip futbolcuların gardını düşürüyor. Orta sahası klasik kanat oyuncularından oluşmuyor. Sağda solak Silva, solda sağ ayaklı İniesta oynarken, Xavi, Senna, Silva ve İniesta'dan oluşan orta saha, oluşturdukları dörtgenle rakibe topla oynama alanı bırakmıyor. İniesta'nın yokluğunda aynı görevi Xavi Alonso üstleniyor. İniesta ve Silva, orta göbeğe hareket ederek, rakip kanat oyuncularının kendilerini takip etmesini sağlıyor. Bu noktada devreye sağbek Ramos ve solbek Capdevilla giriyor. Hızlarıyla sivrilen bu isimler hücuma çıkarak, bulundukları koridoru çok iyi kullanıyor.

Fernando Torres'in formu göz kamaştırıyor

Orta saha oyuncularının baş döndüren pas trafiği, dikkatleri bu noktaya çekiyor. Böylece Torres ve David Villa gibi forvetlere gün doğuyor. Mevkilerinde dünyanın en iyisi olarak gösterilen Torres ve Villa, sürekli hareket halinde olarak, rakip defansın görev yerlerinden uzaklaşmalarına yol açıyor. Doğan boşluğa Xavi ve İniesta girerek, rakip kaleciyle karşı karşıya geliyor. Torres ve Villa'nın defansın arkasına gerçekleştirdiği uzun koşuları, milimetrik pas atan orta saha oyuncuları çok iyi tamamlıyor. Nitekim Boğalar, Euro 2008 finalinde Almanya'yı yenip kupayı kazanırken benzer bir gol atmıştı. Defansta Puyol'un, orta sahada ise İniesta'nın olmaması İspanya için bir dezavantaj; ancak sistem oyuncuları bunu fazlasıyla telafi ediyor. Luis Aragones'ten sonra takımın başına geçen Vicente Del Bosque'nin, Türk futbolunu çok yakından tanıması onlar büyük bir avantaj.

ZAMAN