2 M KABLO YURT İÇİ SATIŞ MÜDÜRÜ SERDAR BAYKAL İLE SÖYLEŞİ

İnovasyon yönetiminin de davranış sorunları çözümünü de gerektirdiğinin bilincinde hareket ederek teknolojik, organizasyonel ve sunumsal inovasyon türlerini de ihmal etmiyoruz.

Türk kablo sektörüne baktığımız zaman ciddi bir gelişme gözlemlemekteyiz. Başta Avrupa olmak üzere özellikle gelişmiş ülkeler de Çine alternatif olarak Türkiye görülüyor. Bazı ürünler de Çin mallarının hakim olması, bizim kendi ürünümüzü ihraç etmemizi zorladığı düşünülüyordu. Fakat ülkemizin Avrupa ülkelerine daha yakın konum da olması, hızlı teslimatın sağlanması, ve gümrük birliği anlaşmamızın olması sebebi ile ilk tercihlerini bizden yana kullanmalarına olanak sağladı.Bu olumlu gelişmeleri izlemek biz üreticileri motive etmekte ve işimize daha çok bağlamaktadır.

Kablo sektörü tamamıyla tüketiciye bağımlıdır, tüketici eğer yüksek oranda proje üretmeye devam ederse kablo sektörü gelişir. Proje ve tesis üretimi ne zaman durursa kablo sektörü de durur. Otomotiv, inşaat, beyaz eşya, enerji vs gibi farklı farklı sektörlere hitap ediyoruz. Bu sektörlerde üretimin dolayısıyla kablo tüketiminin yavaşlaması bizim üretimimizi ve dolayısı ile de sektörümüzü doğrudan etkilemektedir. 2M KABLO hiçbir zaman sıradan firma olmayı tercih etmeyerek, çalışan eğitimine özellikle kriz döneminde çok daha fazla önem verip bu doğrultuda iyi bir ekiple, sürekli üreterek krizin olumsuz etkilerini en aza indirmeyi başarmış ve kriz döneminde çok iyi yönetilmiştir.

Fiyat ve kalite anlamında tüketiciyi yanıltacak satış tekniği artık tarih oluyor. Biz özel normlarda üretim yapıyor ve dolayısıyla da dünyanın her yerine kablolarımızı güvenle gönderiyoruz. Sahip olduğumuz kalite belgelerimiz, uluslar arası sertifikalarımız bu yolda emin adımlarla yürüyeceğimizi gösteriyor. 2009 yılında da ihracatındaki kararlı artışı devam ettiren 2M kablo İSTANBUL TİCARET ODASI tarafından her yıl bir firmaya verilen 2008 YILI İHRACAT BAŞARI ÖDÜLÜ’ne layık görülmesi de firmamız için mutluluk vericidir.

2MKAB, LOOKAB ve FIREKAB markalı tüm ürünlerimizi kapsayan “Ürün Sorumluluk Sigortası” yaptırılmış ve bununla ürünlerimizin 3. şahıs veya maddi hasara vereceği muhtemel zarar 10.000.000 Euro’ya kadar sigortalı olduğunu da sizlerin aracılığıyla birkez daha burada belirtmek isterim.

Ülkemiz kablo sektörün de standartlar ve denetleme noktasın da açıklar olduğunu söyleyebilirim. Standartlar belirlenirken yabancı standartlar aynen alınıp tercüme ediliyor; belgelendirme kriterleri hazırlanıyor ve TSEK belgeleri veriliyor. Yapı standartlarına bakıldığı zaman bizim konumuza giren kablo ile ilgili alanlar da yabancı standartların çoğunda çok net veri bulunuyor. Tüm elektriksel, fiziksel, mekanik ve diğer özellikler sınırları çizilerek veriliyor. Bu standartlara göre Avrupa da bir ürün sertifikası aldığınız da işiniz bitmiyor. Denetleme mekanizması ve bunun sonunda da yaptırımlar son derece önemli. Proje firmalarının kalite bilinci ürünlerin TSE ve TSEK belgeli olması ile sınırlı kalıyor ve bundan öteye gidemiyor.

Katalog değerleri baz alınarak marka yazıldığını düşünürsek, üreticilerin firmalara beyan ettiği yapı ve değerlere uyması gerekiyor. Elbette, yayımlanan kataloglardan sonra kablo yapılarında revizeler yapılabiliyor, ama teklifte görünen kablo yapısı ile üretilen kablo yapısının birbiriyle örtüşmemesi maalesef sektörümüzde sıklıkla karşılaştığımız sorunların başında. Bu durumu denetleyip yaptırım uygulayabilecek bir mekanizma ise ne yazık ki ülkemizde yok. 2M KABLO olarak bizler, bu konularda duyarlı davranıp düzeltici faaliyetlerde bulunmak için görüşmeler yapıyoruz fakat bu hataların düzeltilmesi süreci çok uzun zaman alıyor ve bu zaman sürecinde uygulama sorunlu şekilde devam ediyor. Tüm bunların yanı sıra geçmişte bu tip uygulamalarla proje alan üreticiler bu referanslarını kullanarak halen iş almaya devam ediyorlar. Biliyoruz ki bilginin maalesef yetersiz olduğu zayıf akım kablo sektöründe şartnameye girebilmek için başı çeken en belirgin kriterlerden biri de referanslar. Projelere marka yazılırken yapılan bir hata sonucu bu durumdan en çok yara alan maalesef işini gerçekten doğru yapan firmalardır. Kablo konusu kolay bir konu değildir, Projelere firma ismini yazan mühendislerin bir kablo üreticisi kadar bilgili olmasını tabiî ki bekleyemeyiz ancak projelerde yapılan hataların kontrol mekanizması ile önlenebileceğini düşünüyoruz.

Haksız rekabetin çok yaşandığı kablo sektörün de prensip sahibi kablo firmalarının var olmasının ne kadar zor olduğunu belirtmek isteriz. Etik ticaret anlayışı hem firmalar arası hem çalışanlar açısından son derece önemli bir noktada duruyor. Bu anlayış yeterince gelişmediği zaman gerek üretim kanadın da gerekse de üreticilerin belirlediği satış politikaları kanadında yaşanan rekabet sadece sektörün çıtasını aşağıya çekiyor.

Sadece üretim aşamasında değil aynı zaman da pazarlama ve satış boyutunda da hiyerarşik düzene aykırı hareket etmeden, kurumsal kimliğimizle ürünlerimizi kalitemize eşdeğer yapıdaki bayilerimiz aracılığı ile pazara sunuyoruz.

Tüm olumsuzluklara rağmen olumlu mücadelemizi bıkmadan usanmadan vermeye devam edersek uzun vadede kazanan olacağımız bir gerçektir politikası ile sistemimizden ödün vermeden faaliyetlerimizi devam ettirdiğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum. Bu politikamız sayesinde kısa sürede ulaştığımız nokta doğru yerde olduğumuzu ve sektörümüzün doğru ile yanlışı ayırabilecek noktaya geldiğini göstermektedir.

Buda tüm ekibimizi motive etmektedir.