© Teknik Elektrik 2017-2024

15 Temmuz’un yürekli kadınları

FETÖ’nün 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin 3’üncü yıldönümü yaklaşıyor. Türkiye, vatanına göz diken hainlere karşı demokrasi destanı yazan kahramanlarını unutmadı.

Polis, öğretmen, doktor, ev hanımı, evlibekar, hasta, yaşlı her yaştan onlarca kadın, vatan için FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde sokağa çıktı. Geride evlat, eş ve ailelerini bırakarak giden cesur yürekli kadınlar, hainlere karşı sabaha kadar kahramanca direndi. Kimi birlikte canını vatan için siper ettiği eşini şehit olarak toprağa verdi kimi gazi unvanı alarak Türkiye'nin gururu oldu. Kanlı girişimin üçüncü yıldönümünde o gazi kadınlar SABAH'a konuştu. Gazi kadınlar, 'Kadın olarak böylesi bir durumda sizi kurşunlara siper eden neydi?' sorumuza vatan aşkıyla cevap verdi.



DÜŞMANA KARŞI BİRLİK OLALIM
15 Temmuz darbe girişiminin başlangıcında İstanbul'da Köprü'de darbeci hainlerin karşısına dikilip onları vazgeçirmeye çalışırken gazi olan Safiye Bayat mücadelesini 3 yıldır gençlere 15 Temmuz'u anlatarak sürdürüyor. İl il gezerek o gecenin önemini anlatan Bayat "Gençler bizimle aynı heyecanı yaşıyor. Bu şekilde yaşayan birinden o geceyi dinlemeleri gençlerin geleceğinin şekillenmesi için çok önemli. İçimi soğutacak tek şey düşmana karşı bizim birlik olmamız" dedi.


15 Temmuz'un sembol ismi ve kadın kahramanlarından gazi Safiye Bayat, 15 Temmuz mücadelesini hala nasıl sürdürdüğünü anlattı. Tedavisi de henüz tamamlanmayan Bayat "15 Temmuz'u anlatmaya devam ediyorum. Türkiye'nin her yerinde okulların, belediyelerin programlarına katılıyorum. Buralardaki vatandaşlarımızı ve gençlere sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bizi dinlemeye gelenler 15 Temmuz'a inanıyor, onlarla duygularımız bir. Bizlere sarılıp ağlıyorlar, teşekkürlerini ve minnet duygularını sunuyorlar. Özellikle liseliler, gençler bizimle aynı heyecanı yaşıyor. Bu şekilde yaşayan birinden o geceyi dinlemeleri gençlerin geleceğinin şekillenmesi için çok önemli" diye konuştu.



KANIM OLUK OLUK AKTI
15 Temmuz gecesi hainleri ikna etmeye çalışmasıyla hafızalara kazınan gazi Bayat "Ben o gece askerlere gidip ne olduğunu sorarak onların niyetlerini öğrenmek, anlamak istedim. Askerleri uyardım. Biz kimseye zarar gelmesini istemiyorduk o yüzden tekrar tekrar uyardık. İkna etmeye çalıştım. Nasıl bir emir altında olunursa olunsun insana karşı tutulan silah ateşlenmemeliydi. Ben hâlâ tedavi görüyorum. Ben o gece Allah için çıktım bu yola ve karşılığını Allah'tan bekliyorum. Ben bir mücadele kadınıyım. Saatlerce kanım oluk oluk aktı. Benim içimi soğutacak tek şey düşmana karşı bizim birlik olmamız. Allah'ın adaletine güveniyorum" şeklinde konuştu.

KURTULUŞ İÇİN
 ANALARIN OMUZ VERMESİ ŞARTTI

 Türkan Güder (63): Başkan Erdoğan'ın çağrısıyla Akıncı Hava Üssü'ne F-16'ların kalkışını engellemek için eşim, 17 yaşındaki oğlum Mertcan ve eşim Ümit ile gittik. Askerler siper olmuş, silahları halka doğrultmuş, etraf toz duman... Önde olduğumuz için bizi yaylım ateşine tuttular. O meydanda eş ve anneydim. Gelen kurşunlara karşı oğlum ve eşime siper olmaya çalıştım ama birini kurtaramadım. Oğlum öndeydi, ben de oğluma doğru yönelince üç kurşun bana isabet etti. Ondan sonraki kurşunlar da oğlumun bacaklarına geldi. Uçakların kalkışını engelledik, oğlum ve ben ağır yaralandık, eşimi kaybettim.Vatan, milletim için gittim o gece, şahsi görüşüm olduğu için değil. Vatan sevdası üstün olduğundan, çocuklarımın geleceği için, 'Bu vatan bizim, siz çok yaşayın yavrularım'demek için gittim oralara. Ben 5 çocuk anası bir kadın olarak o gece bir eş, ana ve evlat olarak çıktımsokağa. Vatan tehlikedeydi, kurtuluş için anaların omuz vermesi şarttı. O gece hayat arkadaşımı kaybettim, evladımla gazi oldum ama hiç pişman olmadım. Kurtuluş için analar can verdi, geride eşler ve evlatlar bıraktılar ama vatın vermediler, vermedik...



'ANALAR EVLATLAR VATANSIZ KALMASIN' DİYE SOKAĞA ÇIKTIK

 Songül Durak (37): Kardeşim Muhammet ile sokağa çıktık. O gece evimiz, vatanımız tehlikedeydi. Başkan Erdoğan'a olan saygı ve sevgimizle birlikte evimiz olan vatanı kurtarmak için canımızı siper ettik. Evli değilim evladım yok ama evlatlar anasız kalmasın diye sokağa çıktık. Vatan mücadelesinde kadın-erkek olmazdı. Kurtuluş savaşında bizim ata kadınlarımız nasıl siper olmuş ise vatana 15 Temmuz'da o görev bize düştü. Bugün bayrağımız dalgalanıyor, vatanı emin ellerde. Kurtuluş'taki evimden Genelkurmay'a kadar yürüdüm. O gece 4'ten fazla noktada mücadele ettim. Birçok insanımızın şahadetine ahit oldum, 10'lu yaşlardaki kızlarının elinden tutup vatan için giden babaları gördüm. Ömrümde hiç görmediğim tanklara siper oldum, mermilerin arasında hainlere dur dedim. Saat 02.30'da kardeşimle aynı anda helikopter ateşiyle yaralandım. O gece ben sokaklarda her yaştan çok fazla kadın gördüm. Anlatılan Çanakkale ruhunu hissettim, Nene Hatunlarla göz göze geldim.Üçüncü yılında o günkü ruhla kadınlar olarak vatan için nöbetteyiz.

 

SABAH

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER